“Milli Görüş” kökenli AKP kadroları açısından “milli” sözcüğü, dünyevi ve modern bir kavram olan “ulusal”ı değil, Müslüman olanı işaret eder. Milli Görüş’ün “hak geldi batıl zail oldu” temel sloganına uygun olarak milli, “batıl” olmayandır. Tam da bu nedenle yeni Türkiye’de milli irade, bütün Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının değil esas olarak AKP’ye oy veren Sünni Müslümanların iradesi anlamına gelmektedir.
Uyku sersemliği nedir hiç bilmedi. Bu nedenle yüzünde yeni uyanmış bir insan ifadesi olmadı hiç. Dünyaya karşı hep uyanıktı. Uyanık ve diri.
Sayfa 11 - Metis Yayınları
Reklam
Eylemin amacı ve araçlar
Dolayısıyla, eylem, bireylerin, gayelerine ulaşacağına inandıkları şekillerde amaçlara yönelen davranışlarından oluşur. Eylem, arzu edilen bir amacı ve “teknolojik fikirleri” ya da bu amaca nasıl ulaşılacağına dair planları gerektirir. İnsanlar, kendilerini belirli bir çevre ya da durum içinde bulurlar. Bireyin, amaçlarına ulaşmak için bir şekilde değiştirmeye karar verdiği şey, bu durumdur. Fakat insan, sadece çevresinde bulduğu sayısız unsurla çalışabilir ve onları amaçlarının karşılanması için yeniden düzenleyebilir. Herhangi bir eyleme atıf yaparak, bireyin dışındaki çevre iki kısma ayrılabilir: Kontrol edemeyeceğine ve öylece bırakılması gerektiğine inandığı unsurlar ve amaçlarına ulaşmak için değiştirebileceği (veya, daha doğrusu değiştirebileceğini düşündüğü) unsurlar. Bunlardan ilkine, eylemin genel koşulları, ikincisine kullanılan araçlar denilebilir. Dolayısıyla, bireysel aktör amaçlarına ulaşmak için değiştirmek istediği bir çevreyle yüz yüzedir. Eylem için, onun, amaçlarına giden yollar, yani araçlar olarak, çevrenin bazı unsurlarını nasıl kullanacağı hakkında teknolojik fikirleri olmalıdır. Bu nedenle, her bir eylem, arzu edilen belirli amaçlara ulaşmak için, bireysel aktörler tarafından araçların kullanılmasını içermelidir. Dışsal çevrede, genel koşullar hiçbir bir insan eyleminin konusu olamaz; eylemde sadece araçlar kullanılabilir.
336 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bir Ayfer Tunç klasiğinin daha sonuna geldim. Ayfer Tunç'un kitaplarda hakim olan temalar ( "bir yere ait olamama" "yaşamdan kopukluk" varoluşsal sancılar") bu kitapta da mevcuttu. Ana karakterin hayatı ve kendisini sık sık sorguladığını görebiliyoruz. Dıştan bir diyalogdan çok kendi içine konuşmalar daha fazla. Yazarın kalemini çok seviyorum. Dili akıcı. Ruh tahlilleri ve tasvirleri müthiş.Ayfer Tunç'u diger yazarlardan ayıran bir özellik de;kitapta merakla beklenen bir olay örgüsü olmayışı. Merak ettiğimiz genelde karakterlerin ruhsal gelişimleri/dönüşümleri oluyor. Bu nedenle kitabın konusu hakkında bir incelemede bulunmaktansa genel bir yorumlama yapmak istedim. Mümkün olduğunca mutlu olduğunuz bir zaman dilimini seçin bu kitabı ve yazarın diger kitaplarını okumak için :) çünku hayli kasvetli bir hava hakim olduğu için diğer türlü daha fazla dibe çekilebilirsiniz. İyi okumalar
Dünya Ağrısı
Dünya AğrısıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20214,122 okunma
...kitaplarda sözkonusu olan sadece eylemlerdir, şu ya da bu şekilde hep bir eylem vardır, bu nedenle okunurlar, hepsinin belirli bir akışı vardır, hiçbir şey boşuna değildir; her şey çığırından çıkmış olsa bile böyledir bu, hiçbir şeye yazık olmaz, her şeyin esrarengiz bir düzeni vardır, hatta genellikle bir manası...
Geçmişe ait bir şeyi düşünmek geçmişe süreklilik kazandırır. Bu nedenle geçmiş hiç geçmez.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.