Hayat, hayatla beslenir...
Sen de herkes gibi fikirlerinle, düşüncelerinle, ürettiğin gerçekliklerle dünyaya nüfus etmek için buradasın. Hayata bir anlam, bir değer, bir renk daha katmak için.
Dünya denilen sahne;
Gerçekliğin olası zaman dilimleri!
Sen içlerinden birini seçene dek.
Her şey sana....., senin neyin gerçek olduğunu düşündüğüne bağlı.
Sabit bir zihinle, bir inanca, bir ideolojiye, bir felsefeye körükörüne bağlanmış, gerçeği somutlaştırmışsan. Gerçek olma özelliğini zaman içinde yitirmiş bir yalanı bir kez de sen tekrar edersin.
Gerçekliğin aslında bir zihin olasılığı olduğunu keşfetmiş, olmakta olanın içinde sürekli hareket ettiğini fark etmişsen. Kıvrak zekan ve esnek yüreğinin sana yaptıracağı doğru seçimlerle dünya için yeni bir gerçeklik üretirsin. Yaşamın bir yerinde, bir şeyleri sen değiştirir, hareketlendirir, renklendirirsin.
Hayat hayatla beslenir.
Yaratılan her yeni gerçekle düşünceler yeniden şekillenir.
Düşünceler değiştikçe, seçimler değişir.
Seçimlerin değiştikçe, hayatının da nasıl değiştiğini keşfedersin.
Önemli olanın fikirler, sistemler, ideolojiler, felsefeler değil, insanın kendisi olduğunu fark edersin.
Sana sanki herkesin ayrı bir öyküsü varmış gibi görünse de , tüm öykülerin gerisinde ki tek öykü kalır yaşanandan gelecek nesillere.
Ama acı, ama mutluluk, ama korku, ama sevgi ile işlenmiş, üzerinde o an’a dokunan herkesden bir iz taşıyan. Üstlendiği rol her ne olursa olsun, yarattığı farkındalık nedeniyle bu dünyada herkesi özel ve önemli kılan.
19 Aralık 2011�Haşim Arıkan