Affet
Günaydın bi' tanem, sorularımı artık sana yöneltmek istemiyorum aslında, cevapların beni korkutuyor. O cümlelerin beni hep güvende hissettirirdi şimdi ise her şeyden çok korkutuyor. Yine de yazmak istedim bi' taneme. Sana göndermeyi hiç istemesem bile içimden böyle geldi, ama bu isteksizliğim seninle konuşmak istemediğimden değil. Seni
İSTİD’Â - Gazî Paşa Hazretleri’ne - Bu yurd mahrûm düzenlikten, umrândan.. Köylülerin nasibi yok irfândan; Ey kurtaran bizi zâlim Yunan’dan!
Reklam
Giderken sadece kendin gitmedin. Beni de götürdün bilmiyorum farkındamısın. Zaten sen ne zaman gitsen ben bende kalmadım. Sen yaşayalı epey oldu böyle bi acı unutulmaz diye düşünüyorum. Bilirsin o solundaki sancı nasıl acıtıyor insanın canını. Sen de bu acıyı çekerken yatağına yattığında söküp almak istercesine kalbini sıktırdın mı ellerinle hiç ?
Böyle İşte
Hani Ecevit ölürken Ahu'ya "İşin garibi ne biliyor musun, hayatımda başıma gelen en güzel şey bu. Ölüyorum ve sen yanımdasın." demişti. Hani Ezel yeniden Eyşan'ı gördüğünde dengesini kaybetmişti. Hani Ramiz dayı "herkesi yenebilirim ama seni yenemiyorum" deyip Selma'nın kapısında diz çökmüştü. Hani Keje,
YÜREĞİMİN SİRETİ Yersiz acılar ve gülüşlerle bezelenmiş Titrek ve ürkek hislere karşı verdiğim sükut dolu yanıtlarımla yorulmuş Bedenim; Meyus bedbahtsızlarla kaynayan Korkak ve berrak yalanlarla dolup taşan İstanbul’du. Kabusu ıssız sokaklara hemsaye bir aşka kurban gitmek olan Havası daima yağmura meyili olan Yüreğim; Yarık göklere bakan yanık
La Tahzen Şiiri, Mevlâna Celâleddin La tahzen Üzülme! İnsanlar senin kalbini kırmışsa üzülme! Rahman, “Ben kırık kalplerdeyim” buyurmadı mı? O halde ne diye üzülürsün ey can? Gündüz gibi ışıyıp durmak istiyorsan; Gece gibi kapkaranlık nefsini yak! “Derdim var” diyorsun; Dert insanı Hak’ka götüren Burak’tır; sen bunu bilmiyorsun. Sanma ki
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.