"Ahmak olma Sam Gamgee," diye geldi bir cevap kendi sesiyle. "Bir gün daha böyle devam edemez yola, tabii eğer kıpırdayacak olursa. Üstelik sen de bütün suyu ve yiyeceğin çoğunu ona vererek fazla dayanamazsın." "Ama epey bir mesafe gidebilirim ve gideceğim." "Nereye?" "Dağ'a elbette." "iyi de ya sonra Sam Gamgee, ya sonra? Oraya vardıktan sonra ne yapacaksın? O kendi kendine bir şey yapacak durumda olmayacak." Sam büyük bir üzüntüyle bu soruya verecek bir cevabı olmadığını fark etti. Hiçbir fikri yoktu bu konuda. Frodo ona göreviyle ilgili pek bir şey anlatmamıştı ve Sam belli belirsiz bir şekilde Yüzük'ün öyle veya böyle ateşe atılması gerektiğini biliyordu. "Kıyamet Çatlakları,"diye mırıldandı, o eski isim aklına gelirken. "Eh, eğer Bey onları nasıl bulacağını biliyorsa biliyordur, ben bilmiyorum." "Buyur işte!" diye geldi cevap. "Bu tamamen faydasız. Bunu kendi de söyledi. Ahmak olan sensin, hâlâ ümit etmeye ve uğraşmaya devam ettiğin için. Günler önce yatıp uykuya dalabilirdin bu kadar ısrarcı olmayaydın. Ama yine de öleceksin, ya da daha kötüsü olacak. Şimdi de uzanıp her şeyden vazgeçebilirsin aslında. Zaten en tepeye çıkmanız imkânsız." "Kemiklerim dışında her şeyi geride bırakmak zorunda kalsam da oraya varacağım," dedi Sam. "Üstelik Bay Frodo'yu da bizzat ben taşırım hem belimi, hem de kalbimi kırsa bile. O yüzden tartışmayı kes."
"Ben Sauron'un Ağzıyım."
Fakat onun Kara Nümenor'lular denilen soydan gelen bir hain olduğu söylenir; bunlar evlerini Sauron'un hâkimiyeti zamanlannda Orta Dünya'da kurmuşlar, şeytani bilginin sevdalısı olduklarından ona tapmışlardı. Naip'de Karanlık Kule'nin hizmetine Sauron yeniden yükseldiği zaman girmiş ve şeytanlığı yüzünden Hükümdan'nın
Reklam
03.06/Fakat Asla Ümitsizliği Değil...
Merhaba güzel sevgilim :). Nasılsın? Bak bizim günlerimiz başladı. Bugünü hatırlıyor musun? İki sene önce bugün yaşadıklarımızı hatırlıyor musun? Ben unutmuyorum. Tır parkını hatırlıyor musun sevgili? Dere kenarını hatırlıyor musun, orada annenle telefonda konuştuğunu hatırlıyor musun? Teyzenlere yakın olduğunu söylemiştin, o yüzden oranın uygun
Bir gün ona yemek yedirirken, oyalansın diye, önüne bir dergi koymuştum. Aldığım çoğu dergiler gibi bu da solcu bir dergiydi elbette. Stalin'in bir fotoğrafı vardı orada. Mustafa, Stalin'in ünlü bıyığını göstererek "bu ne?" dedi. "Bıyık" dedim. Sonra "benim bıyığım nerede?" diye sordum. (Gerçi Ece Ayhan beni
“Ve minicik bir dokunuşunla ya da basit bir bakışınla bile kalbimin göğüs kafesimde çıldırmasına neden olan da sensin. Korkacak bir şey yok. Bu işte birlikteyiz, unuttun mu?”
Geceye...
Eskiye dalıyor gözüm Dalmasın da ne yapsın. Bugün günlerden o gün Sanki döndün ayaktasın. Bak güneş batıyor işte Bir gün daha yakınız. Bu yağmur sensin işte Ordasın gökyüzünde. youtu.be/vYiQFClQPwY?si=...
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.