_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
Reklam
_Kalbin yolu güzeldir ama tehlikelidir. Zihnin yolu sıradandır ama güvenlidir. Erkek en güvenli ve en kestirme yaşam tarzını seçmiştir. Kadın duyguların, hislerin, ruh hallerinin en güzel ama en sarp, en tehlikeli yolunu seçmiştir. Ve bugüne kadar dünya erkekler tarafından yönetildiği için kadınlar muazzam şekilde azap çekmiştir. O, erkeğin
_Rüyamda bir kelebek olduğumu mu gördüm, yoksa şu an insan olduğumu düşleyen bir kelebek miyim, bilmiyorum. Chuang Tzu _Mükemmel bir insanın zihni ayna gibidir. Hiçbir şeyi kavramaz ve hiçbir şeyi ummaz. Böylece mükemmel insan hayatın içinde hiçbir çaba harcamadan hareket eder. ****** _Kalpteki incelik sevgi yaratır; sözlerdeki incelik güven
"Her şey eskisi gibi, sadece biz değiliz!"
Şu köşede de kadının vaktiyle kendini adamdan geri çektiği kanepe duruyordu: Alevlenip canlanan ihtirastan tutuşmuş halde şimdi her yerde kadına ait işaretler ve mesajlar hissediyordu ve o kadın şimdi yanında durmuş ağır ağır nefes alıyordu, anlaşılmaz bakışlarını ondan kaçırıyordu. Bu odaya yıllar öncesinden bütün ağırlığıyla çökmüş olan
“Ey Şems-i Tebrizi, kapıya gel hele...” Türbenin girişinde ince sakallı, aydınlık yüzlü genç bir adam karşıladı beni. Kibar bir tavırla ayakkabılarımı çıkartmamı, başımı örtmemi rica etti. Eğer başörtüm yoksa kendileri verebilirmiş. Boynumdaki duman rengi uzun fuları çözerken, “Var,” diyerek, teşekkür ettim. Başımı örttükten sonra,
Reklam
Neden sonra oğlanı gördü. Bir tokmağa çökmüştü. Arkasındaki camdan güneş yağıyordu üstüne; yüzünün çizgileri tamatamına seçilemiyordu. İnce, sarı saçları, omuzlarına dökülmüştü. Çıplak etine meşin bir yelek giymişti. Omuzları gösterişsiz, dar, ama erkeksiydi. -İşte kızımız! dedi Satıcı. Sesi incelmiş, yaranışlı olmuştu yine. -Neymiş derdi?
Sayfa 64 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.