Büyükler rakamları çok severler. Onlara yeni bir dostunuzdan söz ettiğinizde size onun hakkında hiçbir zaman önemli şeyler hakkında soru sormazlar. Hiçbir zaman “Sesinin tonu nasıldı? Hangi oyunlardan hoşlanır? Kelebek koleksiyonu yapar mı?” demezler. Bunun yerine hep “ Kaç yaşında? Kaç erkek kardeşi var? Kaç kilodur? Kaç para kazanıyor?”gibi soru sorarlar. Sadece bu soruların cevabını alınca onu tanıyacaklarını sanırlar.
Sayfa 28
Realist olmak hiç ye hakikati olduğu gibi görmek değildir. Belki onunla en faydalı şekilde münasebetimizi tayin etmektir. Hakikati görmüşsün ne çıkar ? Kendi başına hiç bir manası ve kıymeti olmayan bir yığın hüküm vermekten başka neye yarar ? İstediğin kadar uzatabileceğin bir eksiklikler ve ihtiyaçlar listesinden başka ne yapabilirsin ? Bir şey değiştirir mi bu? Bilakis yolundan alıkor seni. Kötümser olursun, apışır kalırsın, ezilirsin! Hakikati olduğu gibi görmek... Yani bozguncu olmak... Evet bozgunculuk denen şey budur, bundan doğar. Siz kelimelerle zehirlenen adamsınız, onun İçin size eskisiniz diyorum. Yeni adamın realizmi başkadır. Elinde bulunan bu mal, bu nesne ile, onun bu vasitalarıyla ben ne yapabilirim? İşte sorulacak soru bu !
Sayfa 226Kitabı okudu
Reklam
"Ölümden sonraki hayata inanmamakta diretip, kendi kendilerini aldatanlardan herhangi birisine, ölüm gelip çatınca: "Ey Rabbim beni hayata geri döndür ki, terkettiğim dünyada belki yararlı bir iş yaparım." Hayır, bu onun söylediği boş ve anlamsız bir sözden ibarettir. Çünkü dünyayı terketmiş olanların ardında, yeniden diriltilecekleri güne kadar aşılması imkansız bir engel vardır. Ve kıyamet günü sûra üfürüldüğü zaman, ne aralarındaki kan bağları yani akrabalık bağları işe yarayacaktır, ne de birbirlerine olup biten hakkında soru sorabileceklerdir. Ve o gün iyi eylem ve davranışları tartıda ağır gelen kimseler, işte kurtuluşa erişecek olanlar bunlardır. Ve kimin de iyilikleri hafif gelirse, işte cehennemde ebedi kalmak üzere, kendi kendilerine yazık edenler de bunlardır. Ateş onların yüzlerini yalayarak yakar da, ateşin içinde yüz etleri sıyrılmış olarak çirkin ve gülünç halde sırıtan dişleriyle kalıverirler. Ve Allah onlara: siz değil miydiniz size ayetlerim okunurken onları yalanlayanlar..." (23 Mü'minûn 99-105)
Bu tablo, doğayı iri bir hayvan, acımasız ve dilsiz olarak canlandırıyordu. Daha doğrusu, benzetme ne kadar garip olsa da, modern bir inşaat makinesi, duygusuzca bir insan vücudunu yakalayarak çiğneyip eziyordu. Bu kıymetsiz varlık tek başına, bütün doğaya ve kanunlarına, belki de onu meydana getirebilmek için yaratılmış bütün bu dünyaya bedeldi! Size söz ettiğim bu tablo bende kör, küstah, uygunsuz bir duygu bıraktı. Bu, size de aynı duyguyu verebilir. Bu havarilerin bir gecede bütün ümitlerinin ve hatta bütün güvercinlerin mahvolduğunu görerek, zor durumlara düşmeleri gerekir. Şüphesiz her biri, anlaşılmayacak kadar büyük fikirler taşıyarak dağıldılar. Hatta efendileri, cezadan biraz önce kendi yüzünü görebilseydi, çarmıhın üstüne gerilmeye, böylece de ölüme kendi kendine yürüyebilir miydi? İşte bu tabloya baktığınız zaman elinizde olmadan bu soru aklınıza geliyor.
Sayfa 355
Kötü Arkadaştan Sakinalim :
Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur. "Kişi arkadaşının dini üzeredir. Bu sebeple her biriniz kiminlearkadaşlık ettiğine iyi baksın." Soru-Efendimiz (sav)'e "Hangi arkadaş daha hayırlıdır?" diye sorulunca şöyle buyurmuştur: "Gördüğünüzde size Allah'ı hatırlatan, konuşması ilminizi artıran ve işi de size ahireti hatırlatan kimsedir."
Sayfa 62 - ÇamlıcaKitabı okudu
Bir düşünün: Birisiyle tanıştığınızda size sorduğu ilk şeylerden biri ne ile uğraştığımzâır. Bu, yüzeyde gayet masum bir sorudur, öyle değil mi? Ama aslında kastedilen ne ile uğraştığınız, ne yap­tığınız değildir çünkü soru kendi başına gayet geniş bir sorudur ve binlerce şeyi kapsayabilir: Yoksullara yemek dağıtırım, markette ça­lışıyorum, hafta sonları balık tutmakla meşgul oluyorum, haftanın beş günü egzersiz yapmakla meşgulüm, su içerim vb. Oysa kaste­ dilen soru hayatınızı nasıl kazanıyorsunuz ya da nerede çalışıyor sunuzdur ki bu da sorunun kendisinden çok farklıdır. Bu “masum” soru aslında şunu demektedir: Ben, hayatını nasıl kazandığına göre seninle ilgili bir yargıya varacak ve sana, mesleğine göre belli bir sos­yal statü yakıştıracağım.
Reklam
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.