320 syf.
·
Puan vermedi
Biz Biz Biz Mabel'in Askerleriyiz!
Yihuuuu,Işıl Işık izleyenler için bir de okusunlar diye kitap var bu yeryüzünde.Neyse,ben şimdi biraz yorum yapayım sevincimi saklayıp.Öncelikle kurguyu beğendim.Klişe olacak ama sevilen tarzda bir gerilim,polisiye romanı,kabul edelim.Mabel işine değer veren bir gazeteci,irdelemeyi seviyor,bu çok hoşuma gitti.Kuzeni Beliz'in ölümüyle memleketine,yaşadığı eve geri dönüyor ve hikayeye tam da bu noktada başlıyoruz,haydi bismillah.Fakat bir şey söylemem gerek ben Deniz'le hemen flört etmesini hiç sevmedim ve sanırım da biraz rahatsız oldum.Ne ara aşık oldun,ne ara flört durumu yaşandı,ne ara gözüne kestirdin be Mabelcim?Ah Mabelcim.Ama olaylar o kadar bağlantılı ki hak vermemek de elde değil.Spoiler olacağı için oraya hiç girmiyorum ama Işıl'ın hakkını vermek lazım,bu alanda da gayet iyi,çok iyi,kelimelerini okurken-Deniz'le flört kısımları hariç- hiç sıkılmadım desem yeridir.
Ona Kadar Say
Ona Kadar SayIşıl Işık · Sia Kitap · 2023255 okunma
93 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Kendime Notlar-2
Ali Şeriati
Ali Şeriati
’in kalemine çok aşina değilim. Onu biraz daha yakından tanımak niyeti ile bu kitabı elime aldım. Katıldığı bir konferansta yaptığı konumanın yazıya dökülmüş hali bu metin. İnsanın dört zindanı. İnsanı tutsak eden dört olgu üzerine konuşmuş yazar. Felsefi bir yaklaşımla düşüncelerini açıklamış. Yazarlara ve düşünürlere, kitaplara atıf
İnsanın Dört Zindanı
İnsanın Dört ZindanıAli Şeriati · Fecr Yayınları · 20174,896 okunma
Reklam
352 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Biri beni aydınlatsın cinsiyetçi bir yaklaşım mı gösteriyorum
!Spoiler! Şimdi şöyle ki kitabın anlatmak istediği güzeldi evet sevdim ama sürekli feminizm, cinsiyet eşitliği ve karakterin düşünceleri etrafında döndü.Yani tabiki de bunlarla bir sorunum bulunmuyor fakat kitabı alırken beklentim bu yönde değildi bu yüzden bana beklediğim şeyi tam olarak veremedi.Açıkçası Len(erkek ana karakter) ile daha çok sahneleri olacağını olayın oradan döneceğini düşünmüştüm. Vee kızın düşüncelerini Len’in yayınladığını düşünmüştüm ama cidden onun yayınladığını öğrendiğimde o kadar uzun zaman geçmişti ki bir şaşırdım.Ayrıca Elize’nin yaptığı bir tık saçma gelmişti yani olayı grev yapmak gibi büyük bir şeye dönüştürdüler(Burada olay artık sadece Elizenin baş editör olmasından çıkmış ve daha farklı bir boyuta gelmişti farkındayım).Evet Bugle’de ki bazı kişiler belki sırf erkek olduğu için ve Lee’nin daha sempatik durmasından dolayı daha iyi bir baş editör olacağını düşündüler fakat herkes böyle düşünmüyordu.Evet Elize daha nitelikli olabilir farkındayım ama insanlar kendilerine bu kadar sert davranan birinin altında çalışmak istemezler yani.Ee ben istemezdim diyeyim. Ve o seçildiği halde zorlayıp onu istifa ettirmesi bana asıl saçma gelen şey. Sonuçta adil bir oylama yapıldı değil mi?? Aa kitabın bana anlatmak istediği buydu sanırım cinsiyet konusunda ayrımcılık mı yapıyorum?Ben öyle hissetmiyorum açıkçası ama dışarıdan nasıl gözükeceğini bilmiyorum sonuçta
Buraya Sevilmek İçin Gelmedim
Buraya Sevilmek İçin GelmedimMichelle Quach · İndigo Kitap · 202439 okunma
200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
... Çünkü ben Öğretmenlik yapmak değil Öğretmen olmak istiyordum Kalplere dokunmak istiyordum sadece çocukların değil Köy halkının da sevgisini kazanmak istiyordum. çalışarak pek çok şeyin üstesinden gelebileceğimi bu sayede keşfettim. öğretmen kendini sevdirebilirse sadece sınıfında mutlu çocuklar bulunmaz O çocukların Bütün hayatı değişir... Hayata bakış açımın yaşantımın eğitime yönelik düşüncelerimin Dörtyol adı verilen bir kavşakta değişeceğini nereden bilebilirdim ki? Üstelik Sadece değer görmek için de değil insan olduğu için karşımızdaki insanlara değer vermeliyiz. Benim için Kars'ı anlamlı kılan şey ise öğrencilerimdi. Her zorluğun bir kolaylığı vardır. .... O yüzden ısrarla şunu diyorum her şey bir öğretmeni sevmekle başlar... kurallar önemli ama öğrencimin bir damla gözyaşı kadar değil... Eğitimde fırsat eşitliğini Tam manasıyla uygulayabileceğimiz güzel yarınlara en kısa zamanda ulaşmak dileğiyle...
Her Şey Bir Öğretmeni Sevmekle Başlar
Her Şey Bir Öğretmeni Sevmekle Başlarİhsan Kartoğlu · Holden Kitap · 2023331 okunma
384 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Ana Huang’ın yeni kitabı Öfke Kralı’nın yorumu ile geldim. Konusu ;Dante ile Vivian’nın anlaşmalı evliliği.Gerçi tam evlilik gerçekleşmiyor ilk etapta ,nişanlılık demek daha doğru olur.Ancak anlaşmalı evliliğin Dante tarafındaki sebebi şantaj.Vivian’ın babası onu bu evliliğe mecbur bırakıyor.Vivian ise zaten sürekli ailesi ne dediyse yapan bir evlat.Sorgusuz sualsız kabul ediyor evliliği. Kitabın ilk 100 sayfasında daha çok seveceğimi düşünmüştüm.Böyle aralarında gerçekten bir hoşnutsuzluk hatta Dante tarafında bir nefret söz konusuydu.Böyle hemen kapılmadılar birbirlerine.Ön yargılarını yıkıp tanıdıkça gelişen bir ilişkileri oldu ,bu güzel detaydı.Ama ilişki yaşamaya başlayınca bilmiyorum bir temposu mı düştü anlamadım bir şey oldu sevmedim pek.İlk başta daha yükselmiştim çifte.Yazarın diğer kitaplarına nazaran smut sahnesi baya azdı,tebrik ediyorum yazarı,sadeleşmeye gitmiş.Bu yazar belirli klişe konuları seçip yazıyor gibi geliyor ,böyle bir özgünlük bulamıyorum kitaplarında.Diğer serisinde sevdiğim kitaplar olmuştu okuduktan sonra.Ama şimdi düşününce onlar bile ortalama geliyor.Bir özgünlük bulamıyorum maalesef.Daha önce bu tarz okumayanlar sevebilir ,ama ben artık biraz daha farklılık istiyorum.
Öfke Kralı
Öfke KralıAna Huang · Martı Yayınları · 0299 okunma
302 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Çok beğendim hatta en beğendiğim kitabı oldu. Bilmeyenler için Leyleklerin Uçuşu’nun filmi var, ben yıllar önce izleyip sıkılmıştım o yüzden Grange’ın hayranı olmama rağmen bu ilk kitabını okumayı ertelemiştim. Film/kitap karşılaştırmasına gelince elbette kitap çok çok üstün seviyede. Bence baştan sonra akıl almaz bir kurgu, olayların bağlantısı, yine dünya haritasında çok özel coğrafyalara yapılan ziyaretler, gerçekçi tasvirler, çok teknik bilgiler ve detaylar, mide bulandırıcı ölüm ve vahşet sahneleri, kusurlu manyak karakterler… Yani yok yok. Herhalde Grange’ın okumadığım üç kitabı kaldı ve açık ara en beğendiğim beni mıhlayan kurgusu bu oldu. Özellikle reading slump yaşadığım dönemlerde tekrar kitaplara dönmek için benim kurtarıcım oluyor Grange polisiyeleri, sizlere de çok tavsiye ederim. Adam hakikaten dehşet yazıyor. Beni en çok etkileyen tarafı her zaman farklı ülkelerde çıkardığı gezintilerde çizdiği realist manzaralar oluyor. Ayrıca sona doğru tam her şey bitti derken olaylara birkaç takla daha attırmasını da seviyorum.
Leyleklerin Uçuşu
Leyleklerin UçuşuJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 202010,4bin okunma
Reklam
218 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitap birbirinden güzel 5 öyküden oluşuyor. Öyküler sıkıcı değil , olayların içine hemencecik çekiliyorsunuz ve akıp gidiyor , bolca da diyaloglardan oluşuyorlar özellikle de ikinci öykü. Kısaca öykülerden bahsedecek olursam; İlk öykü kitaba da ismini vermiş olan 'Beyaz Geceler'. Bu öyküdeki kahramanımız oldukça yalnız bir insan ve bir
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202073,5bin okunma
320 syf.
6/10 puan verdi
320 syf. olmasa da olurmuş
Kitabın konu başlıklarını kabaca dökecek olursam; • Gözlemleyen bilinci çocukluktan itibaren fark edip geliştirmek. Yani mesela bir şeye üzüldük; "Şimdi neden üzüldüm, canımı sıkan ne, tam olarak ne hissediyorum, düşüncelerim neler bu konuyla ilgili?" gibi, duygu ve düşüncelerimizin farkına varmanın, analiz etmek değil, farkında olmak ve kendini düşünce ve hislere kaptırmadan durumu görebilmenin çocuk ve ergenin gelişimindeki etkisinden bahsediyor. • "Denetim odaklı korku kültürü" ve "gelişim odaklı değerler kültürü" kavramlarından yola çıkarak; "iç tanıklık" ve "dış tanıklık" kavramlarına -"ben ne hissediyorum?"/"başkaları benimle ilgili acaba neler düşünüyor?-, birey odaklı yaşamak ile ekip bilincine sahip, "biz" odaklı yaşamak arasındaki farklara ve bu farkların aile yaşantısı, eğitim hayatı ve iş ilişkileri üzerindeki etkilerine değiniyor. Dönüp dolaşıp aynı cümleleri kurmuş rahmetli, sizin ve benim bildiklerimden farklı bir fikir de sunmamış bana kalırsa. İşte, "çocuğunuzu dinleyin, yargılamayın, edinmek istediği mesleklerle alakalı kişilerle görüştürüp o iş ortamını tecrübe etmesini sağlayın." minvalinde tonla klişe var. Kitabın en sevdiğim bölümü, yazarın kitap ve film önerilerinde bulunduğu bölümdü, önerilerin bir kısmını buradaki okunacaklar listeme ekledim. İyi okumalar!
Var mısın?
Var mısın?Doğan Cüceloğlu · Kronik Kitap Yayınları · 202126,7bin okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Merhaba 1K ailesi! Bugün sizlere Ayfer TUNÇ'UN Osman adlı eserini yorumlayacağım. PDF şeklinde okudum. Osman... Ne desem ne yazsam bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey var, seninle resmen arkadaş oldum! Seninle ağladım, seninle güldüm, yeri geldi seninle küfür ettim, seninle o kaza anını yaşadım.. Osman ile tanışsaydım, ben yanındayım derdim, çünkü Osman ile ortak özellikler taşıyoruz, Osman'ın annesi de kanserdi, bunu okurken o duyguyu, o üzüntüyü iliklerime kadar yaşadım. Osman'a sımsıkı sarılmak isterdim, her şey iyi olacak demek için... Sana kızsam mı, üzülsem mi bilmiyorum Osman, kendi hayatını kurmak isterken planlar değişti, hayat seni durduğun noktadan çok başka bir yere getirdi.. İlk aşkı Şebnem ile tattın, sonrası ise tam bir facia! Hayat Osman'a iyi davranmadı, yazdığı defterlerde bunu okurken hissettim; "Güzel değil yaşamak. Ya da güzeldi bir zamanlar." dediğinde de bu duygu vardı.. Seninle tanışmak, seninle her duyguyu tatmak çok güzeldi Osman, şarkılarını dinlemek bile harikaydı! Ayfer TUNÇ'UN değerli eserlerini, daha doğrusu üçlemeyi bitirdim. Ba yıl dım! Hele ki Osman.. okumaya ara verince bile aklımda hep kitap vardı, acaba şu an ne oluyor, ya da ne olacak diye düşündüm. Biliyor musunuz yeri geldi sırf Osman'a duyduğum üzüntüden dolayı kendimi de mutsuz hissettim; kitabın içine dalıp Osman'ı oradan çekip almak istedim.. Galiba ben kitabı okumuyor, adeta yaşıyorum. Ayfer TUNÇ, kalemiyle bunu bana hissettirdi, okumayan varsa lütfen okusun, okuyun, keyifli okumalar diliyorum.
Osman
OsmanAyfer Tunç · Can Yayınları · 20204,709 okunma
520 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Tutkulu Aşk Nasıldır?
Ben hiçbir aşk romanında bir âşığın zihninin bu kadar maşukuyla dolu olduğunu, maşukunun duygularını ve zihnini anlama ve bilme iştahıyla dolu olduğunu, maşukuyla ilgili her şeye bu kadar çok değer biçtiğini görmedim. Nasıl bir aşkmış, okudukça katmanlandı zihnimde. Ben "Ha yok ya, cinsel arzu bu sadece." dedikçe sayfaları çevirdim ve
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202240,9bin okunma
Reklam
576 syf.
·
Puan vermedi
Bana kalırsa Melekler ve Şeytanlar, bütün kitaplarından daha çok Dan Brown'u yansıtıyordu. Fazla koşuşturmacalı bir kitaptı yani. Ve inanır mısınız, bu kadar uzun bir kitap neredeyse yarım gün içerisinde geçiyor. Ama sürekli gereksiz detaylar vererek değil. Hayır, kesinlikle değil. Okurken bir nefesleniyorsunuz, ve diyorsunuz ki, "O
Melekler ve Şeytanlar
Melekler ve ŞeytanlarDan Brown · Altın Kitaplar · 200436bin okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
Evrim ve Adaptasyon
İçerisindeki bilgiyi alırken bakış açımı geliştiren kitapları ayrı tutarım. Yazarın birincil amacı bu olsun veya olmasın eseri bende bu etkiyi sağladı. Bilgiye öncelikli olarak hayata bakış açım için önem veriyorum. Hayata ve canlıya. Aslında kitapta daha önce rastladığım ve bildiğim bir çok bilgiyle karşılaştım ama ben bazı şeyleri tekrar tekrar
İnsan Çeşitliliği
İnsan ÇeşitliliğiBarış Özener · Alfa Yayıncılık · 201836 okunma
147 syf.
10/10 puan verdi
#kübranınkitabı size gene çok güzel bir kitapla geldim .Kitapta Mustafa Güzelgöz’ün yani eşekli kütüphaneci’nin kitap dağıtmak ,kitap bulmak için çabaları ,pes etmeyişi ,eşeği ile köy köy gezip kadınlar ,çocuklar ,kitap okumak isteyenler okusun bilinçlensin diye nasıl eşeği ile kitap dağıttığını anlatıyor ,hem de kitap okumanın yasaklandığı ,kitapların yakıldığı ,öğretmenlerin öldürüldüğü bir dönem de tabi biz Dimitrios’a anlatımını dinliyoruz ,bu arada yazarımız fakir Baykurt’un hastalık döneminin son anlarında kaleme aldığı son eseri.Ama keşke Mustafa Güzelgöz benim dedem olsa dedim okurken hep zaten dedem de olmamdı hiç ya ve özellikle gerçek hikaye olması da çok etkiledi beni .He bide ben gibi istediği olmadığın da ağlaması da etkilemiş olabilir beni ama o vazgeçmiyor hemen ben vazgeçerim en sevmediğim huyum :( belkide kayıp dedem odur Eğer geleceği kurtarmak istiyorsak, kitapları asıl çocuklara okutacağız. “Köye kitaplık açmak, çöle çeşme götürmek gibidir. Kitaplığın girdiği yerden bilmezlik kaçar gider.” “Beyim diyor, bizim yolumuz, köprümüz, çeşmemiz yok; kitaplığı ne yapacağız? Anlatıyorum ona: Eğer kitaplığınız olursa, yolunuz, çeşmeniz, köprünüz de olur!” Kitap sevgisi diye bir sevgi vardır sanırım. Ana sevgisi, kar­deş sevgisi, yar sevgisi gibi bir sevgi. Kitap sevgisi de bütün öbür sevgiler gibi doğuştan vardır; ama uyuyordur. Onun, zamanı gelince uyandırılması gerekir.. - Kitap okuyanlar büyük insan olur. Tam o sırada biri parmak kaldırdı. + Kızlar da kitap okuyabilir mi? Kızlar da büyük insan olabilir mi? - Hem de çok iyi okuyabilir; çok iyi büyük insan olabilir..
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109,4bin okunma
318 syf.
·
Puan vermedi
Yediveren Kışı
Herkese merhaba Nabersiniz? 1800’lerin başına gitmeye hazır mısınız? Emily, yatalak kardeşine bakan genç bir mürebbiyedir. Sessiz sakin ilerlerken günler, bir gün çalıştığı malikane satılır. Emily'nin yapacağı, gideceği bir yer olmadığı için belki bir umut malikanenin yeni sahipleri onun orada çalışmasına izin verirler diye bekler Emily. Ama o umudu yeni ev sahiplerini tarafından yıkılır. Özellikle yeni ev hanımı olan Hannah... O tam bir kibirlik abidesi, küstah ve psikopat biridir. Oysaki eşi Arthur onun tam tersidir. Hannah Emily'nin çabucak gitmesini istese de Arthur yeni bir yer bulana kadar kalmasına izin verir. Ki Arthur'un sayesinde Emily yeni bir yer bulur. Ama tam ayrılacağı zaman annesinin yadigarı olan kardeşini kaybeder. Yeni bir başlnagıç umuduyla artık çalışacağı malikaneye doğru yola çıkar. Yeni patronları ona çok iyi davranıyordur. Sadece tek bir sıkıntısı vardır o da patronlarının kardeşi... Emily'nin peşini bırakmayıp her gördüğü yerde ona asılır. Bu böyle devam ederken malikaneye bir mektup gelir. Arthur'dan... Onunla buluşmak istediğini yazar mektupta. Böylelikle görüşmeler başlar, artar da artar. Peki sizce Hannah'ın bundan haberi olacak mıdır? Olursa tepkisi ne olacaktır? Aşk galip gelecek midiR? İşte bu soruların cevabını kitapta bulacaksınız. Ben tarihi kurgu okurken zorlanırım normalde ama bu kitapta böyle bir şey olmadı. Hemen evrenin içine girdim. Önyargılarımı yıktı diyebilirim. Benim gibi tarihi kurgu okumakta zorlanan herkese tavsiye ederim. Mutlaka okuyun.
Yediveren Kışı
Yediveren KışıYağmur Kutsal · Kumran Yayınları · 20249 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.