Tespit gibi tespit..
Biz aklıyla değil duygularıyla düşünen bir milletiz. Dolayısıyla düşünemeyen ama tepki gösteren, sevgisi, öfkesi abartılı olan bir toplumuz. Sıradan lig maçının sonucuna sevinir, silâhı çeker balkonda oynayan beş yaşındaki çocuğu öldürürüz. Birlikte olduğumuz, yaşadığımız, aşık olduğumuz kadını öldürürüz. Sorarlar "çok seviyordum" deriz. Sevdiği kişiyi öldüren tek milletiz !!
192 syf.
9/10 puan verdi
"Nomen est omen!"
(Tamamen spoiler içerir.) “Tarih sahibi" Sadrazam Cevat Paşanın kardeşi, tarihçi-yazar-vezir Mehmet Şakir Paşa Girit'te sefirken, eşi İsmet Hanım, 16-17 Nisan 1890 gecesi bir oğlan doğurdu. Çocuğa, anasının o gece düşünde Musa Peygamberi görmesi dolayısıyla "Musa", amcasının ve babasının adlarından ötürü "Cevat Şakir"
Aganta Burina Burinata
Aganta Burina BurinataHalikarnas Balıkçısı · Bilgi Yayınları · 19834,833 okunma
Reklam
Doğum Günün Kutlu Olsun Atam!
“Ne Damat Ferit, ne İngilizler, ne de Karadeniz’in azgın dalgaları Mustafa Kemal’in gidişini durdurabildi. Bandırma vapuru her an alabora olma tehlikesi içinde dalgalarla boğuşa didişe yol almıştı. 19 Mayıs 1919 Pazartesi günü saat 06.00’da sabahın serinliğinde Samsun önünde demir atıldı. Yaşlı ve yıpranmış tekne başardığı tarihi olaydan habersiz ve sessizdi.” - Bu Vatan Böyle Kurtuldu, Erol Mütercimler 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun! Derin bir saygı, büyük bir sevgi, yoğun bir minnet ve dinmek bilmeyen bir hasret ile...
Tarihini bilmeyen uluslar yok olmaya mahkûmdur...
16 Mayıs 1919 sabahı, Mustafa Kemal Paşa’yı Galata rıhtımına götürecek otomobil Şişli’deki evin kapısı önünde bekliyordu. Yakın arkadaşları uğurlamaya gelmişlerdi. Tam hareket edecekken Bahriye Nazırı (Deniz Bakanı) Rauf Bey, Mustafa Kemal’in yanına yaklaştı, kendisiyle görüşmek istediğini söyledi; iki arkadaş çalışma odasına girdiler. Rauf Bey, “Öğrendiğime göre senin bineceğin vapur izlenecektir. Ya vapurun İstanbul’dan hareketine izin verilmeyecek ya da Karadeniz’de batırılacakmış,” dedi. Aynı haberi daha önce de birkaç yerden duyan Mustafa Kemal, “Gidersem tutuklayacaklar ya da batıracaklar; gitmezsem ne olacak? Gene tutuklayacaklar; kim bilir neler yapacaklar. Fakat yurt ve ulus ne olacak? Ben gideceğim. Senin de başın sıkışırsa hemen bana katıl…” dedi. - Bu Vatan Böyle Kurtuldu, Erol Mütercimler
İşte Vatan Böyle Kurtuldu
"23 Nisan Cuma günü idi. Mebuslar ve Ankaralılar Hacı Bayram Camii önünde toplandılar. Öğle namazı kılındıktan sonra üç mebus hoca, Kur'an-ı Kerim'den sureler okudular. Duasını da Meclis'te okumak üzere camiden çıktılar. Hacı Bayram Veli'nin sancağını çıkardılar. Sinop mebusu Hoca Abdullah Efendi, yeşil örtü üzerinde Kur'an-ı Kerim ve Sakal-ı Şerîf bulunan bir rahleyi başına koydu. Camiin etrafında toplanmış olan halk tekbirler getirerek harekete geçti. İki sıra olmuş askerler de rahleyi taşıyan mebusun etrafına dizildiler. Alay, Karaoğlan Caddesi'nden Ulus Meydanı'na saptı. Bu büyük kalabalık nihayet Meclis'in önünde durdu. Bursa Mebusu Hoca Fehmi Efendi bir dua okudu. Bundan sonra Meclis'in kapısı önünde iki kurban kesildi. En önde Ankara Mebusu Mustafa Kemal Paşa, arkasında mebuslar olduğu hâlde içeri girdiler. Hacı Bayram Veli'nin sancağını kürsüye diktiler. Kur'an-ı Kerim ile Sakal-ı Şerifi de kürsüye koydular. Mebuslar Meclis'in içinde dua ettiler!" ilâahiri... İşte Ankara'da böyle toplanıldı. İşte vatan böyle kurtuldu.. Vatanı kurtaran ruh, Kuva-yı Milliye ruhudur. Şehitlik, gazilik ruhudur. Kısaca din, iman gayretidir. Hâlbuki sonradan bu ruha............
Sayfa 87 - Türk Edebiyatı Vakfı YayınlarıKitabı okudu
479 syf.
·
Not rated
·
Read in 39 days
Yokluklar içinde bütün dünya devletleri karşısında zafer kazanmak herkese nasip olmaz. Bu zaferin ve bu kutsal vatanın kıymetini her zaman bilmemiz gerekir. Kurtuluş Savaşı'nın destanını bir de bu kitaptan okudum. Bu kitapta diğer tarih kitaplarına nazaran Türk denizciliği ön planda. Daha doğrusu kahraman denizcilerimizin Kurtuluş Savaşı'na olan katkıları ağırlıklı olarak anlatılmış. Kurtuluş Savaşı karada yapılmasına rağmen denizcilere büyük bir görev düşüyor. Her türlü gereksinimin taşınması. Tabi elde olan imkanlar yok denecek kadar az. Osmanlı'dan kalan bir donanma yok. Hatta gemi bile yok, olanlar da kullanılmayacak durumda. Türk denizcilerinin cesareti, zekası, görev aşkı karşısında yokluğun hükmü de yok. Kurtuluş Savaşı'nı tarih derslerinden, okuduğum diğer kitaplardan biliyorum ama hiç bu açıdan öğrenmemiştim. Kitabı beğendim ve eğitici buldum. Sadece elimdeki baskı kısaltılmış olduğundan bazı yerlerinde anlatım bozuklukları çok fazla gözüme çarptı. Bir de fazlaca veri kullanmış yazar. Okurken bir makale okuyormuşum gibi hissettim.
Bu Vatan Böyle Kurtuldu (Özet Baskı)
Bu Vatan Böyle Kurtuldu (Özet Baskı)Erol Mütercimler · Alfa Yayınları · 2011213 okunma
Reklam
202 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.