Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
144 syf.
10/10 puan verdi
Sherlock Holmes'un torunlarının maceralarını anlatan bir seri. Torunları Xena ve Xander, Sherlock Holmes'un çözemeden hayata veda ettiği davaları ele alıp, onları inceleyip çözen tatlı kardeşler bu kitapta Mısır tanrısının tılsımının peşindedirler tılsımın aktif olmasına çok az zaman kalmıştır. Tabi tılsımın peşinde olan sadece kardeşlerimiz değil. Akıcı bir kitap hemen bitiriveriyorsunuz zaten. :)
Sherlock Dosyaları - Zamanın Eskitemediği Dava
Sherlock Dosyaları - Zamanın Eskitemediği DavaTracy Barrett · Martı Yayınları · 201429 okunma
Gabriel Garcia Marquez'in ölmeden az önce tüm insanlığa hediye gibi bıraktığı Veda Mektubu "Tanrı bir an için paçavradan bebek olduğumu unutup can vererek beni ödüllendirse, aklımdan geçen her şeyi dile getiremeyebilirdim, ama en azından dile getirdiklerimi ayrıntısıyla aklımdan geçirir ve düşünürdüm. Eşyaların maddi yönlerine değil
Reklam
Pardon bayım, siz bu aşktan gittiniz diye iflas tabelası mı asacaktık yüreğimize..? Üzgünüm, hiç bana göre değil sıradanlık.. Vedamın rüzgarı bile çarpmalı gidişine.. Hafifte olsa sarsılmalı bünyen.. Neyi bıraktığını bilmelisin arkanda.. Yapamıyorum.. Öyle kös kös oturup ayrılığa veda buseleri kondurmak hiç bana göre değil.. Ardından bakıp gittiğin yollara özlemler savurmak da..Gittin.. Ve ben de izlememek için kapattım kalbimin pencerelerini.. Artık rahatım, kuş uçmaz kervan geçmez bir yüreği terk ediyorum kendimce.. Hiperaktif bir umudum var içimde çırpınan, kimse kesemez önünü.. Doludizgin emekliyor yokluğunun çevrelediği boşlukta.. Koşmayı da öğrenecek, uçmayı da..Sadece biraz sabır gerek.. O da fazlasıyla mevcut bu ara.. Yeni heyecanlar arıyorum, yalnızlıkta kendimi eğlendirebileceğim.. Oyunlar tek başına oynansa keşke.. Bak yine sana sövmek için bahane buldum kendime.. Neyse.. Taşındı aşk artık.. Bomboş duruyor adresi bellediği yüreğim.. İçinde yalnızlık şiirleri yankılanıyor ve ben aryalar besteliyorum, unutmaya çalıştıkça dilime dolanan hatıralara..Ben de böyle veda ediyorum içimde kalan sen parçacıklarına.. Ne gerek var aşka suni sancılar yaratmaya, ben zaten ikna ettim gidişinin güzelliğine kendimi.. Rahatsız etmiyor beni tek başınalık, şımarıyorum, beklentilerimle geçmiş ihmalkarlıklarımdan utanırcasına.. Tadını çıkarmak gerek kendine sarılmanın.. Huzur tamam, sıra bende.. En şuh vazgeçişimi takındım yüreğime.. Baştan çıkarıyorum ayrılığı.. Şimdi yalnızlıkla sevişme vakti.. Dairesel koridorlarda köşe kapmaca oynuyorum kendimle çırılçıplak,ellerim cebimde..
Bazen çekip gidesim geliyor, öylesine içten… Neresi olursa olsun diyemem. Mutlaka bir deniz görmeli gözüm. Sol avucumda sıcak elleri olmalı yârimin. Yağmur yağarken ansızın, ne var ne yok toplayıp uzaklara… Bazen çekip gidesim geliyor, ansızın… Yaşama sebebimi sorguluyorum ard arda kendime sorduğum sorularla, fütursuzca… Neden burada olduğumu,
Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata
Annemi,babamı,sevgilimi,engellileri,çocukları..ve daha ''özel bir günü'' olan her türü,cinsi tek bir günde hatırlamak istemememi destekleyen bir yazı. (Banu Avar Facebook sayfasından alıntıdır) ''Tartışmayı bilen'' herkesin okumasını ve görüşünü belirtmesini dilerim. Geçmişten bir yazı.., O 1864 de doğdu. 41 yaşında annesini kaybettiğinde ABD
Reklam
136 syf.
10/10 puan verdi
Geride Kalanların Hikâyesi
Samançının Colu, eserin orijinal ismidir. Yine gerçek bir öyküye dayanır. Ciyde köyünü de içine alan kolhozda, ismi gerçekten Tolgonay olan bir kadın vardır ve bu kadın eşi ve çocuklarını cepheye göndermiştir. Cengiz Aytmatov, küçükken ailesiyle birlikte Tolgonay Ana’nın evinde misafir olmuştur. Bu arada Tolgonay, bizdeki Dolunay, Tolunay
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,1bin okunma
381 syf.
10/10 puan verdi
Bazı romanlar oluyor, okurken de bitirdikten sonra da uzun süre etkisinden kurtulamıyorsunuz. Günlük hayatınıza devam ederken aklınıza bir anda o romandan birileri ya da bir sahne gelebiliyor. Bu tür romanlar ya genelde gerçek olaylardan alınmış ya da otobiyografik çizgiler taşıyan şeyler oluyor. İşte o romanlardan birisini yeni bitirdim ben;
Savaş ve Açlar
Savaş ve AçlarHasan İzzettin Dinamo · Heyamola Yayınları · 20051,281 okunma
164 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Kürk Mantolu Madonna” Hakkında Bazı Mülahazalar Okuduğum kitaplarda beni en çok cezbeden şey anlatıdan ziyade yazarın iç dünyasına duyduğum tecessüstür. Bu bağlamda biraz Sabahattin Ali'nin hayatına da değineceğim bilahare. Bir kapı daha aralanıyordu belleğimden içeri. Meçhul bir kuvvet çağırıyordu beni Raif Efendi'nin gizemli dünyasına. Kitabı
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,6bin okunma
'' Önemli olan inancın dil ile söylenmesi ve söylenen sözler değil bu imandan yola çıkarak hayatın nasıl sürdürüldüğüdür. İnsanın Tanrı hakkında edindiği hayaller Tanrı(nın kendisi) değildir. İster bir Hindu Benareste Veda ilahilerini tek düze bir sesle söylesin, ister bir Çinli Tao’ya dalıp onda yok olsun. İster bir Hristiyan şarapla ekmek ayinine katılsın, ister bir Müslüman camide Kur’an okusun, ister bir Afrikalı yüzünde maskeyle hayatı kutsamak için dans etsin, karşımıza tek bir soru çıkmaktadır: Bu ululama onların hayatında neyi değiştiriyor? ''
Reklam
Dikkat! Bu yazı çocuklar ve bulantısı olanlar için sakıncalıdır! Berlin'in göbeğinde seks filmleri ve aletleri satan bir mağazaya girdim ne yalan söylemeli, hayret ettim. ... Daha önce sex shop gezmiş olanlar için tanıdık manzara... Beni hayrete düşüren bu değil: Moda olan seks filmleri... Girişte en öne konulan DVD'lerin konusu neydi biliyor musunuz? Pislik yedirme! Bu eskiden tezgah altında meraklısına sunulan bu tür fantezilerin -mevzuu bilenler cehaletimi bağışlasın- çoktandır böyle popüler hale geldiğini bilmiyordum. DVD'lerin kapağında, ortalarına yatırdıkları kadının ağzına işeyen erkeklerin, hemcinsinin ağzına kusan kadınların, birbirlerininin vücuduna sıvadıkları ("havyar" diye adlandırılan) dışkıyı teninden yalayan grupların fotoğrafları vardı.
Sayfa 157Kitabı okudu
GABRIEL GARCIA Marquez'in veda mektubu Yakalandığı lenf bezi kanseri nedeniyle sağlık durumu kötüleşen ve inzivaya çekilme kararı alan Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez, yakın dostlarına bir veda mektubu gönderdi. Yazarın mektubu, degişik dillere çevrildi ve internet üzerinden yayına verildi. İşte usta yazar Marquez'in duygu yüklü
Bir Eşeğin Ölüm Vakti Hal Diliyle Söyledikleri Ah! Vücudum acıdan titriyor. Bu acımasız, zalim iki ayaklı hayvana verdiğim bütün hizmetlerin karşılığı bu işte. Bugün son günüm, bu da benim son tesellim! Sıkıntı, acı ve dert dolu bir hayattan sonra, taşınmaz yüklere, üst üste inen sopalara, yoldan geçenlerin zincirlerine, lanetlerine
‘Saat 9’u 5 gece Atam Dolmabahçe’de gözlerini kapamış, bütün dünya ağlamış…’ Fakat nedense kimse anlamamış… Bir vukuat olunca, bir haksızlık olunca ve illa 10 Kasımlarda ‘Atam kalk gel, çık, kurtar bizi’… Oldu! Başka derdin? O bir kere kurtarmış, bize de yol göstermiş, nasıl yapman gerektiğini anlatmış. Senden de o çizgide yürümeni beklemiş,
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.