Nietzsche buna Yetkinleşmemiş Hiççilik der. Nietzsche bu konuda şunu söyler (Güç İstemi. A.28. y. 1887) : "Yetkin olmayan Hiççiliğin biçimleri: Biz tam da onların ortasında yaşıyoruz. Şimdiye kadarki değerleri yeniden değerlendirmeksizin Hiççilikten kurtulma girişimi ise karşıtını yaratır, sorunu derinleştirir"
“Her Şer'de Bir Hayır Vardır." Diyoruz ya yorumlara yazın lütfen?
Kadının dizi ödem toplamış ve çok ağrıyor...Fakat temizliğe gidiyor ve çok yoğun çalışıyor doktora gidemiyor... Bir gün yolda yürürken ayağına bir taş takılıyor ve dizlerinin üzerine düşüyor...Ağrıyan dizi yaralanıyor ve bunun üzerine kadın doktora gidiyor , doktor ona ilaçlar, merhemler veriyor... Kadın bu merhemlerj dizine sürüyor ve birkaç
Sizin böyle bir hikayeniz var mı?Kitabı okudu
Reklam
bizdeki kitapların çoğu iri harflerle basılıyor bu harfler kültür seviyemizi gösterir .. okumayı yeni öğrenen bir millet olduğumuz için iri harfleri tercih ediyoruz. bütün babalar çocuklarına oku da adam ol diyorlar yine de kimse okumuyor biz adam olmayız Y'olric
Her şeyi duyuyoruz hiçbir şeyi bilmiyoruz Y'Olric bu duvarlar arasında kapandık kaldık .. Savaş diyorlar öldüler diyorlar halk diyorlar ne biçim şeyler bunlar ? rivayetler dolaşıyor sözler geliyor kulağıma hep bir yerde bir şeyler oluyor ama biz bilmiyoruz..'
~ ❝ Birlikte gülüyorsanız mutluluktur, birlikte ağlıyorsanız dostluktur; ama birlikte susuyorsanız bu aşktır...
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
❞ ~
Sayfa 121 - Elma YayıneviKitabı okudu
Yaşlı adam , lafını esirgemeyerek yine temelden sarstı!
Y.A.: Bir insan her ne ise, bu onun yapısına ve kalıtımı, yaşam alanı ve ilişkileri yoluyla taşıdığı etkilere bağlıdır. O, yalnızca, dış etkiler tarafından hareket ettirilir, yönlendirilir, komuta edilir. İnsan hiçbir şey, bir düşünce bile oluşturmaz. G.A.: Hadi ama! Bu söylediklerinin tümüyle budalalık olduğu fikrine nereden vardım peki? Y.A.: Bu, oldukça doğal bir fikir -aslında kaçınılmaz bir fikir- fakat bu fikrin şekillendiği malzemeleri yaratan sen değilsin. O malzemeler yüzlerce kitaptan, yüzlerce konuşmadan ve yüzyıllardır ataların kalpleri ve beyinlerinden senin kalbine ve beynine akan düşünce ve his akıntılarından bilinçsizce toplanan düşüncelerden, izlenimlerden, hislerden gelen öteberilerdir. Fikrinin meydana geldiği malzemelerin en küçük mikroskobik parçasını bile şahsen yaratmış değilsin ve şahsen, devşirilen malzemeleri bir araya getirme hünerine en küçük ölçüde bile sahip olduğunu iddia edemezsin. Bu, senin zihinsel makina aksamın tarafından, bu aksamın yapı yasalarıyla sıkı bir uygunluk içinde-otomatik olarak yapılmıştır. Ve sen bu aksamı oluşturmuş olmadığın gibi, onun üzerinde herhangi bir komutaya bile sahip değilsin.
Reklam
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
: "Herhangi yeni bir şeyi (bir insan, bir olgu, bir kitap) gerçekten tanımak isteyen kişi, onu mümkün olan bütün sevgisiyle aklında tutmalı; zararlı, itici, sahte bulduğu her şeyi zihninden uzaklaştırmalıdır. Örneğin giriş bölümünü çok uzun tutan bir yazarın, adeta yarış izler gibi, kalbi arzuyla çar­parak hedefine ulaşmasına izin vermelidir. Bu süreçte kişi, onu hareket ettirecek kadar yeni olan şeyin yüreğine girer. Onu ta­nımak işte tam böyle bir şeydir. Eğer kişi bu kadar ileri giderse mantık daha sonra çekinceleri ortaya çıkarır; aşırı değer verme, kritik sarkacın geçici olarak durdurulması, o nesnenin ruhunu dışarı çıkarmak için yem olarak kullanılan bir hiledir."
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
: "He who really wants to get to know something new (be it a person, an event, a book) does well to entertain it with all possible love and to avert his eyes quickly from everything in it he finds inimical, repellent, false, indeed to banish it from mind: so that, for example, he allows the author of a book the longest start and then, like one watching a race, desires with beating heart that he may reach his goal. For with this procedure one penetrates to the heart of the new thing, to the point that actually moves it: and precisely this is what is meant by getting to know it. If one has gone this far, reason can afterwards make its reservations; that over-estimation, that temporary suspension of the critical pendulum, was only an artifice for luring forth the soul of the thing."
Sayfa 246 - Altın Kitaplar Yayınevi 1. BasımKitabı okudu
Bir masal bir taş ağırlığında olabilir mi? Olurmuş meğer. Birlikte bir masala inanmak istedim Ben seninle, sadece bu. Sen beni tek Tek Tek Bıraktın.
Fransız filozof
Jean-Paul Sartre
Jean-Paul Sartre
, yaşadığımız hayat doğumun "B"(Birth)'si ile ölümün "D" (Death)'si arasında yaptığımız seçim lerdir, anlamına gelen "Yaşam B ve D arasındaki C'dir" ifadesini kullanmış. Bu sözün derin sadeliği, özellikle burada mücadelesini verdiğimiz yolculukla ilgilidir. Sınırsız olmak bir seçimdir ve koşullarınız ne olursa olsun bu seçim tamamen size aittir. The French philosopher
Jean-Paul Sartre
Jean-Paul Sartre
used the expression "Life is C between B and D", meaning that the life we live is the choice we make between the "B" of birth and the "D" of death. The profound simplicity of this saying is particularly relevant to the journey we are struggling with here. To be limitless is a choice, and that choice is entirely yours, whatever your circumstances.
Sayfa 98 - Parola Yayınları 8.BaskıKitabı okudu
İnsan sevmekten vazgeçer.. hatta hiç tanımamış olmayı diler bazen..
~ ❝ Hayatını vazgeçtiklerin belirler. Bu yüzden bir karar alırken neyi seçtiğinden ziyade, nelerden vazgeçtiğini çok iyi sorgula.
Anatole France
Anatole France
❞ ~
Sayfa 375 - Elma YayıneviKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.