Ben selamet istemiyorum. Ben hayat istiyorum. Hayatın da tümünü istiyorum. Sefaletini de harikuladeliğini de. Eğer tanrılar zevkten vergi istiyorsa öderim. Ama vergilerini her seferinde itiraz ederim, karşı çıkarım. Hiç değilse bu zengin, yuvarlak gezegende, önüme serdikleri şöleni tatmış olurum, dişsiz bir tavşan gibi ondan kaçmamış olurum. En güzel şeylerin, bu dünyaya sırf bizi denemek için, büyük ödülü almamızı daha zorlaştırmak için getirildiğine inanmıyorum. Boşluğun güvenliğini de istemiyorum hayatı bu kılığa sokmak insanlara da tanrılara da yakışmaz.
Bir başka insanı, kişiliğinin en derinindeki çekirdeğinden kavramının tek yolu sevgidir. Sevmedigi sürece hiç kimse, bir başka insanın özünün tam olarak farkına varamaz. Sevgi yoluyla insan, sevilen kişideki temel kişilik özelliklerini ve eğitimlerini görebilecek duruma gelir ve dahası, ondaki gerçekleşmemiş olan ancak gerçekleştirilmesi gereken potansiyelleri görür. Sevdiği insanın, ne olabileceğini ve ne olması gerektiğinin farkına varmasını sağlayarak, potansiyellerini gerçekleştirmesini sağlar.