Müsaade edin de anlatayım efendim, mesele kelime cambazlıklarında değil; sözünü ettiğim çıkar, bütün sınıflandırmalarımızı, beşerin saadeti için çalışan insan severlerin kurduğu sistemleri darmadağın etmektedir. Kısacası, her şeye engel olur. Fakat bu çıkarı adlandırmadan önce, itibarımı zedelemek pahasına birkaç söz söyleyeceğim: Bence bütün o mükemmel sistemler, insanlığa gerçek, normal çıkarların neler olduğunun açıklanması, bunların sağlanmasıyla herkesin hemen iyileşip asilleşeceği düşüncesi şimdilik sadece bir varsayımdır. Evet efendim, varsayım! Doğrusu, şahsi çıkarlara dayanan bir sistemle insanlığın ıslah olacağını iddia etmek bence, hemen hemen... Buckle'ın medeniyetin insanları yumuşattığını, bu sebeple onları daha az vahşi, daha barışçıl hale getirdiğini iddia etmesine benzer. Galiba onun mantığını kullanarak vardığı sonuç bu. Fakat insan sistemlere, bazı soyut kavramlara o derece bağlıdır ki, mantıktan yana olmak için gerçeği bile bile değiştirmeye, gözlerini kapayıp kulaklarını tıkamaya razı olur. Bunu gerçekten güçlü bir örnek olduğu için aldım. Çevrenize bakın bir kere: Kan gövdeyi götürüyor, hem de keyifli keyifli, şampanya gibi akıyor. İşte size Buckle'ın da yaşadığı on dokuzuncu yüzyılımız. İşte büyük Napolyon ve bugünkü Napolyon. İşte Kuzey Amerika'nın ebedi birliği. İşte nihayet karikatür gibi Schlezwig- Holstein... Medeniyet neyimizi yumuşatmış?
"Çevrenize bakın bir kere: Kan gövdeyi götürüyor hem de keyifli keyifli şampanya gibi akıyor. İşte size Buckle' ın da yaşadığı 19.yüzyılımız. İşte büyük Napolyon ve bugünkü Napolyon. İşte Kuzey Amerika'nın edebi Birliği... Medeniyet neyimize yumuşatmış? Medeniyetin insanda Duygu çeşitlerini arttırmaktan başka işe yaradığı yok."
Reklam
Çevrenize bakın bir kere: Kan gövdeyi götürüyor, hem de keyifli keyifli, şampanya gibi akıyor. İşte size Buckle'ın da yaşadığı on dokuzuncu yüzyılımız. İşte büyük Napolyon ve bugünku Napolyon. İşte Kuzey Ameri ka'nın ebedi birliği, İşte nihayet karikatür gibi SchlerwigHolstein... Medeniyet neyimizi yumuşatmış?
Çevrenize bakın bir kere: Kan gövdeyi götürüyor, hem de keyifli keyifli, şampanya gibi akıyor.İşte size Buckle' ın da yaşadığı on dokuzuncu yüzyılımız.İşte büyük Napolyon.İşte kuzey Amerika'nın ebedî birliği. İşte nihayet karikatür gibi Schlezwig Holstein... Medeniyet neyimizi yumuşatmış? Medeniyetin insanda duygu çeşitlerini artırmaktan başka işe yaradığı yok.
Doğrusu, şahsi çıkarlara dayanan bir sistemle insanlığın ıslah olacağını iddia etmek bence, hemen hemen... Buckle'ın medeniyetin insanları yumuşattığını, bu sebeple onları daha az vahşi, daha barışçıl hale getirdiğini iddia etmesine benzer.
Sayfa 25 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İngiliz Buckle "Büyük adam şişirilmiş bir kukladan ibarettir" der. Organisistler "Büyük bir uzviyet olan toplumun ihtiyaçlarına göre büyük adam büyür ve küçülür" derler. Eski Roma'daki Agrippalı hatip isyan eden halka karşı "Siz midesiniz, görevinizi yerine getirin" der. Objektif denen sosyoloji de büyük adamı kabul etmez.
Reklam
249 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.