#GeraldRoscoe’dan #GüzelHayat adlı #kitap ; #BatılılariçinBudizmegiriş alt başlığı ile bize aslında ana temayı veriyor. Hayatının son on yılını Tayland’da geçiren yazar, batıda yaşayanların doğu kültürünün inançlarını anlayamadığı ve önyargılı baktıklarını; içinde yaşadıkça hayran olduğu bu öğreti/inancı kaleme aldığını dile getiriyor. Kitabımız yüz sayfadan daha az.. İnce ve küçük bir kitap olmasına bakmayın, bir çırpıda okunan ve içinde bir ömürlük bilgi tutan bir eser. Bizlerin budizmi anlamasına, hayatımıza dahil edebilmemize ve önyargılı baktığımız gibi bir inanç olmadığı konusunda bize yardımcı olan kitap, aynı zamanda 5000 yıllık bir düşüncenin hala dünyada güncelliğini koruduğunu ispat ediyor. En önemlisi (özellikle bizim ülkemiz için) “Müslüman bir Budist” olunabileceğini basit bir dille anlatıyor. Unutmadan söylemek isterim, kitabin sonlarina dogru Buda’nin günlük yaşam için (mesleklere/gruplara ayırarak) vermiş olduğu çok güzel tavsiyeler var ve ben (birkaç bin yıl önce verildiğini düşününce) ileri görüşlülüğe bayıldım. Önyargılı olan arkadaşlarıma hep “Düşündüğün gibi değil, öğrenmeye başlasan bana hak vereceksin” demişimdir ve aldığım tepkiler genelde “BU BUDİZM DEĞİL, MÜSİÜMANLIK” olmuştur. Bu kitabı okurken de bu tepkiyi verecek ve dünya için huzurlu yaşamın kaynağı olarak göreceksiniz. Önyargılarınızı kırıp, iyi niyet ile okumanız dileğiyle. Tanrı bizleri bağışlasın.. #GüzelHayatBatılılariçinBudizmegiriş
#karıncayayınları’nın #eskitürklerdeüçdin kitabının alt başlığı #şamanizm , #budizm , #maniheizm .. Tabiki de Budizm yazdığını görünce okuma listeme ekledim. 230 sayfalık ince sayılabilecek bir eser olan #kitap ; din nedir, inanç nedir sorularıyla başlıyor. #şaman -lar hakkında o kadar detaylı bir tarihsel bilgiyle başlıyorki; Şamanlar ve Şamanizm ile ilgili her konuya değinilmiş, hatta en ince ayrıntılarına kadar. 180 sayfalık bir kısmı bu konuya ayrıldığını gördükçe; açıkcası üzüldüm, üç inanca yazarın eşit bakmadığı görüşünü edindim. Akabinde ikinci bölümde; sadece 25 sayfaya sığdırılmış bir budizm ve #budist yaşamını (okumaya başlamadan önce merak edip KAÇ SAYFA DİYE baktım) görünce kızdım ve üzüldüm. Ama bu 25 sayfada; budizm ve amacı, #buda ve hayatı (öğretileriyle birlikte), Budizm’in 3 okulu (ve bu okulların inanç ve görüş sistemi), Budizmin on kuralı, #zenbudizmi , Zen Budizmi ve Budizmin farkı, #zazen ve #meditasyon arasındaki fark, Zen Budizminin amacı, Budizm din midir sorusunun cevabı ve #nirvana konularına değinildiğini gördüğümde şaşırdım. Bu kadar az sayfada, bu kadar yalın bir şekilde, bu kadar çok bilgi paylaşımı yapılabilmesi ve akıcı bir şekilde ilerlemesi beni büyüledi. Ama tabiki bu yazarımıza olan tepkimi arttırdı, “daha çok bilgi, daha akıcı bir şekilde anlatılabilecekken; Şamanizme daha çok yer ayrılmış!” dedim. Üçüncü bölümde Maniheizm’e sadece 8 sayfa ayırması; #maniinancını anlayamama sebep olurken, Budizme ayrılan 25 sayfaya sükretmemi sağladı . Kesinlikle akıcı, kolay okunan ve çok bilgi birikimi aktaran bir eser, kesinlikle tavsiye ederim.
#marmaraüniversitesi #ilahiyatfakültesivakfıyayınları olan #ifav’dan çıkmış bir eser, #doğudinlerindehacibadeti üst başlığıyla #hinduizmvebudizm adlı kitap; #ProfDrİsmailTaşpınar kaleminden bizlere ulaşıyor. Gerek ilahiyat yayınlarından olmasından, gerekse din incelemesi olduğundan beni başta korkutan bu #kitap , bir çırpırda (birkaç saat içerisinde) bitti. Bu kadar tarihsel ve dini inceleme konusunun; bu kadar yalın, akıcı ve kolay okunabilir olması beni şaşırttı. Yazarımıza ve yayınevine ben teşekkür etmek istiyorum. Kitap “Dinlerin en önemli özellikleri hac ibadetleriyle belirginleşmektedir..” şeklinde başlıyor. Akabinde #islamiyet , #hinduizm ve #budizm’i tüm hac ibadetleri ve bilgileriyle yalın bir şekilde anlatıyor. İlk sayfalarda “İslamiyetten neden bahsediyor ki?” desemde, devamında bu bölümde verdiği (bildiğimiz) bilgilerle, Hinduizm ve Budizm’in ibadetlerini ve kutsal topraklarını anlamak için karşılaştırma yapmamızı kolaylaştırdığını anladım.
Hermann Hesse ile tanıştığım ilk kitap olan Siddhartha’da, karakterin gençlik çağından başlayıp yaşlılık çağına kadar arayış içinde olduğu ‘kendi özünü bulma’ yolculuğuna eşlik ediyoruz. Doğu dinlerinden Budizm ve felsefi kurgu ile güçlendirilmiş derin bir kitap olmasına rağmen yazarın dili ve tabii ki çevirmen Kâmuran Şipal’ın da katkısıyla çok berrak, akıcı bir kitaptı. İç huzura ihtiyacım olduğunu hissettiğim her dönemde bu kitabı okuyacağım, eminim her okuyuşumda farklı şeyler katacaktır.
“Bir kimse arıyorsa, gözü aradığı şeyden başkasını görmez çokluk, bir türlü bulmayı beceremez, dışarıdan hiçbir şeyi alıp kendi içine aktaramaz çünkü aklı fikri aradığı şeydedir hep, çünkü bir amacı vardır, çünkü bu amacın büyüsüne kapılmıştır. Aramak, bir amacı olmak demektir. Bulmaksa özgür olmak, dışa açık bulunmak, hiçbir amacı olmamak.”
148 syf.
·
Not rated
“Hikmetini ve içyüzünü öğrenmek istediğim şey, Ben’di. Kurtulmak, alt etmek istediğim şey, Ben’di”
Kitap ne anlatıyor, karakterimiz neyi arıyor derseniz bu alıntıyı söylerim. Kitabımız, Siddhartha isimli karakterimizin ruhunda hissettiği eksikliği, gerçek bilgiyi araştırmak için yola koyulup yaşadığı macerasını anlatıyor. Arkadaşı, Gotama, Kamala, kayıkçı, Irmak gibi her şeyi öğretici olarak görüyor.
Hermann Hesse ile Bozkırkurdu kitabı ile tanışmış ve anlatımını beğenmiştim. Bu kitabı da bir süre önce hediye olarak gelmişti. Şimdi okuma fırsatım oldu. Yazarın Doğu edebiyatına olan merakı Budizm ile tanışmasına sağlar. Bu kitabı da bu alan üzerinde yoğunlaşmış.
Maniheizm inancını ortaya çıkaran Mani’ye adanmış bir eser…
Amin MAALOUF bu eserinde, 216 yılında Mezopotamya’da dünyaya gelen Mani’nin hayatını ve yaymaya çalıştığı dini Maniciliği anlatmaktadır. Zerdüşt, Budizm ve Hristiyanlık unsurlarının birleşimlerinden oluşan Maniheizm, her inanışa, her ibadet şekline hoşgörüyle yaklaşmayı ilke edinmiştir. İçinde barındırdığı iyiliği, barışı “Işık” olarak
