Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Özel günler, aynen böyle düşünüyorum...
Bugün Babalar Günü ve ben o pazar günlerine iliştirilmiş eğreti günlerden nefret edenlerdenim. Çünkü bu özel günler emperyalizmin yalanlarından başka bir şey değil. Daha fazla harcama ve tüketim çılgınlığı adına uydurulmuş çok büyük yalanlar: anneler günü, babalar günü, sevgililer günü ve dahi öğretmenler günü... Sevginin günü mü olurmuş? Bitik Avrupa milletlerinin sahte sevgilerini milletime dayatmaya çalışanlarlar bunu iyice bellesin: Sevgi gönüldedir ve her daim tazedir, güne falan da ihtiyaç duymaz. Yaratılanı yaratandan ötürü sevdiğini söyleyen bir milletin anlayışında bu sahte sevgilere ihtiyaç yoktur. Afrika'daki aç bir çocuğun yarasını yüreğinin derinliklerinde hissetmeyen mankurtlaşmış tüketim çılgınlığının, yani israfın dinimizde de yeri yoktur.
Ah! Birkaç saat içinde ölecek olmak ve bir yıl önce bugün özgür ve masum olduğumu, sonbahar gezintilerimden birini yaptığımı, ağaçların altında, yaprakların arasında dolaştığımı düşünmek! Şu anda hemen yanımda, Palais'yi ve Grève'i çevreleyen evlerde ve tüm Paris'te gezinen, sohbet edip gülen, gazetelerini okuyan, işlerini düşünen insanlar, satış yapan tüccarlar, bu akşamki balo için elbiselerini hazırlayan genç kızlar, çocuklarıyla oynayan anneler var!
Sayfa 59 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Anneler günü çiçeği; karanfil
Beyaz ve pembe karanfiller, bir annenin sonsuz ve koşulsuz sevgisinin sembolü olmaya bugün de devam eder. Kırmızı karanfil, diriliş ve toplumsal hareketlerle ilişkilendirilir.
Sayfa 69
ANNEME SESLENİŞ «Cennet, annelerin ayakları altındadır.» - Hazret-i Muhammed Cennet, ayaklarının altında imiş, anne! Peygamber Efendimiz, ne güzel demiş, anne!.. İzin ver de olayım bugün, yarın, her zaman: Mübârek ayağının tozuna ben de kurban!.. Hudutsuz şefkatine duyarım saygı, minnet, Seni sevmekle ancak kazanılır o cennet!..
Okulda öğretmen, "Hadi çocuklar bugün anneler günü, anneniz için bir şiir yazın", diyor; sonra babalar günü, öğretmenler günü, cumhuriyet... için şiirler üreten, gelecekteki şairler yetiştiriliyor oldu. Öğrenciyi bir öykü aracılığıyla manzumeler yazmaya yönelten anlayış, o öğrencinin sahiciliğini kaybetmesine ve böylece onu sahte duygular edinerek, başkalarını nasıl kandırabileceği noktasına sürükledi.
Sayfa 129
Değişen ve Gelişen Baba İmajı
. Bugün artık roller ve tutumlar değişiyor. Baba imajı da birlikte değişiyor. Tüm meslek hayatım boyunca çocuklarla ve gençlerle uğraşmış biri olarak, babalar konusunda çarpıcı farklar gözlüyorum. Son birkaç on yıldan beri babaların esas rolünün para kazanıcı olmaktan çıkıp, sevgi dolu besleyici haline dönüşmesini görmek hem ilginç, hem de cesaret verici. Sonunda babalarda da tıpkı anneler kadar sezgi ve içgüdü bulunduğunu anlayabildik. Babalarla çocukların bugün şanslı olduğu taraf, çocuk büyütmeyi anneye bırakmak gerektiği, babanın fazla ilgisinin her nasılsa erkeksiliği sildiği yolundaki inancın giderek gerçekliğini kaybetmesi oldu. Bugün artık babalarla çocuklar arasında gelişen o hayatî bağ konusu da giderek vurgulanıyor. (.....) Erkekler çocuklarına karşı yalnız maddesel değil, duygusal bazı sorumlulukları da olduğunu anlamaya başlıyorlar. Bu görevi yerine getirmeye de çok istekliler. Çocuklarıyla istedikleri kadar çok zamanı birlikte geçiremeyen babalar bile, birlikte oldukları zamanın uzunluğundan çok kalitesinin önemli olduğunu bilinçlendirmeye başlıyorlar. Sıcak, çekingenliklerden uzak, neşe dolu bir zaman süresi, aralarındaki bağı da, her ilişki için çok önemli olan o sevgiyi de daha çok geliştiriyor. .
Sayfa 204 - İnkılâp Kitabevi, 1989, Çeviren: Belkıs ÇorakçıKitabı okudu
Reklam
Bu günlerde, şartların zorlaması sonucu İstanbul'da Kız Öğretmen Okulu açılmıştı. Alınacak öğrenci sayısı sadece 28 kişiydi. 300 kız başvurdu. Kadınlar Dünyası adlı dergi bu günü özetle şöyle anlatacaktı: "Bugün okul mahşer halini aldı. Anneler, yöneticilerin, öğretmenlerin ayaklarına kapanarak çocuklarının okula kabul edilmesi için yalvarıyorlar. Anladık ki millet uyanmıştır, okumanın değerini anlıyor, okumak için açılan kapıya hücum ediyor ama devlet uyuyor.
Sımsıkı köşelerinden üfürülmüş gölgeye doğru seslendim. "Bugün Anneler Günü ve ölmüş annemi Bu odaya geri getir."
Sayfa 72 - Sapiens YayınlarıKitabı okudu
Anneler günü'nde söylenen, "Ana Yüreği" adlı bir Kore şarkısı vardır. Şarkının bir yerinde, "Çektiğin bütün acıları unutursun doğum yaptığında" denir. Doğuma birçok kadının hayatında çekip çekeceği en büyük ve en uzun süreli ağrılar eşlik eder. Modern tıbbın gelişiminden önce doğum, genç bir kadının hayatına mal olabilecek büyük bir riskti. Birçoğu doğum sırasında ölüyordu. Birçoğuda zor bir doğumun ardından, kanamadan veya enfeksiyondan dolayı hayatını kaybediyordu. (...) Neyse ki buğün modern toplumlarda kadınların doğum nedeniyle ölmeleri çok ender rastlanan bir durum; doğrudan omurgaya yapılan ağrı kesiciler sayesinde de kadınlar doğum sancılarını çok fazla hissetmeden doğum yapabiliyor.
Sayfa 55 - Metis BilimKitabı okudu
Reklam
Sevgili Onno Tunç’la bir yaz aynı motelde kalıyorduk. Sabah kahvaltısında Onno mutfak personeline türlü şakalar yaptıktan sonra, bir kaşını kaldırıp, çok ciddi bir. tavırla: “Biliyorsunuz, bugün Dünya Patates Günü!” demeyi ihmal etmezdi. Canı patlıcan istediğinde: “Bugün Dünya Patlıcan Günü…Yarın biliyorsunuz, Dünya Karides Günü” gibi saptamalarla, Onno menüyü belirliyordu. Bize bu ve fotokopisi günleri icad eden Amerikalı tüccarlar da öyle. “Bugün Enişteler Günü” diye, yırtık dondan çıkıyor bir zıpır Amerikalı. Haydi herkes; “Enişteye ne alsak?” endişesine kapılıyor. Eniştesi olmayan intihar düşünüyor. Annesi olmayan Anneler Günü’nde bir acayip buruluyor, hüzünleniyor. Son Babalar Günü’nü göremeden öldü babam. Son Babalar Günü’nde gizli gizli ağladım. Bunun için gün icad edip babamın ölümünü bana her yıl, bu biçimde yeniden yaşatmaya ne hakkınız var sapık emperyalistler?
Sayfa 138
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.