Bana üç kişi say deseler di, hakkını veren idol, şair kalemi Allah için tutan; Mehmet Akif Necip Fazıl Sezai Karakoç Derim, Artık üçü cem olur, orada ne mısralar döner ne muhabbet kaynar… Ölümün azameti gibi bir şey yok, her şey ölümü hatırlatırken unutabiliyorum , hayırlı bir haber beklediğim gözümden sakındığım birisinin de bugün tedavi olamayacağını öğrendim, ölüm kokar her yer. Bana her fırsatta; -‘’Savruk ölüm sana senden daha yakınken neden misafirperver değilsin nasıl muamele görmek istiyorsan öyle olsana… ‘’diyin dostlar
Hayat zorsun hayat....Bugün gencecik bir arkadaşımı kaybettim.Ölüm var ya hani dünya meşgalesine dalıp görmezden geldiğimiz ölüm...Her an yanıbaşımızda. Ölüm gibi bir gerçek varken bizi bekleyen neyin önemi olablir ki daha fazla?Kendimize her gün bunu hatırlatarak yaşasak belki ölümü de güzel karşılayabiliriz.Ölüm var deyip kalp kırmasak mesela
Reklam
Kader
( Adam koltukta yatmaktadır. Elinde ısırılmış elma vardır, elinden kaymış düşmüştür. Etraf dağınık, kağıtlar etrafa saçılmıştır. Kapı çalar, adam dayanamaz kapıyı açmaya gider. ) ADAM – Ben sana kaç sefer diyeceğim Azray?. ( Şaşkın ) Siz kimsiniz?. KADIN – Özür dilerim, apartman ışığına basacaktım ama sizin zile basmış oldum. ADAM – Önemli
Bugün kaldırımda otururken yanıma Kureyş geldi. Kureyş henüz 14 yaşında olmasına rağmen oldukça iri yapılı ve ergenlik dönemi nedeniyle ses telleri bozulmuş, mahallemin delikanlı çocuklarından biri. Bana dönerek “Cuma abi bir daha sakız almayacağım” dedi. Tabi ben önce şaşırdım, delikanlı dediğin sakız çiğner mi hiç? Daha sonra kendisi anlattı da rahatladım. Meğer sigara içiyormuş bizim delikanlı ve ailesi ağız kokusundan tespit etmesin diye de sakız çiğniyormuş ağız kokusunu gidermesi için. Sordum “neden almayacaksın, sigarayı mı bıraktın?” O da “yok abi ya ondan değil, falda çıkıyor sarı saçlı, mavi gözlü kız, sabah okula gidiyorum yine eski mal sevgilim…” “Alemsin” diyerek, gülümsedim. Devam etti daha sonra “yok yani kıza bir şey de diyemiyorum, tekvando kursuna gidiyor, döverim diye tehdit ediyor beni”. Derin bir düşünceye daldım tabi, 14 yaşında bir çocuk nelerden bahsediyordu böyle. Döndüm ve dedim ki “Bu daha ne ki aslanım zaman gelecek öyle bir gidecekler ki bugünlerini çok arayacaksın…” . Kureyş ne dese beğenirsiniz “Yok abi ya kim terk edecekmiş beni tekvandocu dinlemem döverim valla...” Güldük beraber daha sonra kalkıp evlerimize doğru yol aldık… *“Ben bu delikanlıdan öğrendim: Aşk her yaşta aynı, hiç değişmiyor…”
Sayfa 40 - Mola KitapKitabı okudu
136 syf.
·
Puan vermedi
Selam benim güzel ailemmm. Uzun bir süredir yoktum. Ama artık buradayım. Ve bugün sizlere harika bir kitap ile geldim | Bünyamin Akbulut/ Sarıkamış Beyaz Esaret | Nereden başlasam, nasıl anlatsam bilmiyorum. Belki kitap size anlamsız gelebilir, hatta yorumumu okumadan geçebilirsiniz ama ben size içimden geçenleri anlatmak istiyorum. Çünkü bu kitap okunmaya değer bir kitap. Kitabın konusu Sarıkamış şehitleri anmak ve onları anlamak adına bir yürüyüş düzenleniyor. (Ve bu olay bir kurgu değil, gerçek.) Ben kitabı okurken bir çok şey öğrendim. Aç veya susuz kalındığında ne yapılmalı? Gece üşümemek için ne yapılmalı? Olası yaralanma durumunda ne yapılmalı? Ve bunun gibi bir çok şey... Böyle bir konuların profesyonel bir şekilde anlatılması harikaydı. Yazarımız Bünyamin bey profesyonel dağcı. Ve Erzurum AKUT lideri. Ve daha bir çok alanda bilgiye sahip. Sarıkamış bizim büyük bir yaramız... Onları anmak çok güzel. Kitapta onca ekipmanlar ile yürüyüşe katılanların yaşadığı zorlukları görünce, askerlerimizin yaşadıkları zorlukları hissetmemiz, fark etmemiz beni çok etkiledi. Okuduktan bir süre sonra bile kendime gelemedim. Ekipman ile zorlu ve karlı bir yürüyüşe çıkmak zor iken askerlerimizin ayağında ayakkabısı olmadan, yiyecek ekmeği olmadan, ısınacak montu olmadan - 40 derecede vatan için savaşması saygı ve minnetle anılması gereken bir konu...
Sarıkamış Beyaz Esaret
Sarıkamış Beyaz EsaretBünyamin Akbulut · Uyanış Yayınevi · 202027 okunma
O'ndan şikâyet etmek ile O'na şikâyet etmek arasındaki farkı
Ne güzel bir yaklaşım bu. Çok etkilendim. Doğrusunu söylemek gerekirse, bugün sizden bir şey öğrendim. O'ndan şikâyet etmek ile O'na şikâyet etmek arasındaki farkı.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.