Birdenbire sordu: Bir pazar günü, dolu cepler, boş kalplerle ne yapar insan?
Sayfa 139 - Siren YayınlarıKitabı okudu
Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak bu kadar mavi bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldamadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım. Toprak, güneş ve ben Bahtiyarım…
Sayfa 668
Reklam
Niçin özgür olması gerektiğini bilmeyen kişi, bir kimliğe sahip olamaz.
Beden kültürünün en sembolik pazar-söylemi özgürlüktür. Modernitenin en yüce ve en klişe erdemi olarak özgürlük, bugün kendi dışındaki tüm erdemleri yok sayacak kadar dogmatikleşmiş ve banalleşmiştir.
Sayfa 25 - Açılım KitapKitabı okudu
Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak Bu kadar mavi Bu kadar geniş olduğuna şaşarak Kımıldanmadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum, Dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara, Bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım. Toprak, güneş ve ben Bahtiyarım…
Sayfa 56
Bugün gelmezdiniz,cumartesileri hiç gelmediniz, dedi.
Yok anne, dedim, kötü bir şey olsa söylemez miyim, dedim. Bir de başka bir şeye daha üzüldüm. Cumartesileri gelmezdiniz, demesine… Yani alıştırmışız onu, bir çeşit kader gibi. Bugün cumartesi gelmezler, bugün pazar gelmezler, bugün pazartesi gelebilirler, diye yaşıyor. Böyle sanki.
KENDİM ETIİM KENDİM BULDUM
Bugün Pazar, bir şiirin bitirilebileceği en münasip gün. Bir yandan sardalye konservemi yerken, bir yandan da Zeyna ve Miss Marp­ le'a söylemem gerekenleri kafamda toparlamaya çalışıyorum. İçimde her Pazar olduğu gibi kötü bir şey olacağına dair kuvvetli bir his. Ama yabancı değil ve hatta müptelasıyım. "Kadehinde zehir olsa ben içerim bana getir." "Birleşebilir mi aşk ihtirasla. O güzel başını göğsüme yasla." Kötü şarkılara alıştım. Sebebini bilmiyorum.
Reklam
Bugün pazar ve yağmur yağıyor…
Bugün Pazar. Yağmur yağıyor. İçimde hasret, sıkıntı ve ke­der. Yani sensizlik.
"Mısırlılar sırlarını herkese vermez ve kutsal konularla ilgili sırları rahip sınıfından olmayanlara ifşa ederek yozlaştırmazdı; bu sırları yalnızca hükümdarın varislerine ve erdem ve bilgelikte mükemmelleşmiş rahiplere saklarlardı." Diğer bir deyişle ezoterik anlamları halka açıklanmazdı. Şu kesin ki Musa'nın esinlenerek Tevraťa aktardığı Mısırın yaratılış efsanesi, yedi kutsal metni, dini ve bilimi öğretmek üzere Mısıra misyoner olarak giden Nakallar aracılığıyla Hindistan'dan geldi. Dolayısıyla bugün Hıristiyan aleminde pazar okullarında anlatılan hikâye kayıp Mu kıtasından gelmektedir.
Sayfa 34 - 1 - Alfa: BaşlangıçKitabı okuyor
Dedik ya bugün pazar Belki bir genç arkadaşı "İlk defa güneşe çıkardılar" İsteriz bütün dostlar aramızda olsun; Kiminin Hanya'dan gelir selamı, Kiminin Konya'dan. Sandalımız geniş değil, ne çare, Gönlümüz kadar. Ne yapalım, bol şarabımız var ya, Onların sağlığına içecek; Gün ola harman ola!..
Bugün, ülkenin birçok yöresinde "Laz" olarak tanımla­nan vatandaşlarımız mevcuttur. Ancak "yerli" kavramı içinde "Laz" sadece Rize ve Pazar, Arhavi ve Hopa şeridinde küçük bir gruptur. Oysa toplum her Karadenizli'yi Laz olarak görür.
Reklam
Bugün bile, ne zaman düşünsem, sakin bir pazar sabahı gelir aklıma. Doğmak üzere olan dingin, güzel bir gün.
Sayfa 32 - Doğan KitapKitabı okudu
Bugün Pazar... Nasıl olsa mesai filan da yok... Okuyun ve düşünün bakalım...
Sayfa 134
Rouen'de, pazar meydanında bir direğe bağlandığında on dokuz yaşındaydı ve cellat altındaki odunları tutuşturdu. Onu odun ateşinde kızartmış olan vatanı ve Kilisesi daha sonra fikir değiştirdiler. Jeanne d'Arc bugün bir kahraman, bir azize ve hem Fransa'nın hem de Hıristiyanlığın sembolü.
Sayfa 52
Bugün pazar Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak bu kadar mavi bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldanmadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum. Dayadım sırtımı beyaz duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım Toprak, güneş ve ben Bahtiyarım.
Arçelik 1955'te kuruldu. Türkiye'deki beyaz eşya sektörünün her alanda öncülerinden olan şirket, ilk çamaşır makinesini 1959'da ve ilk buzdolabını da 1960'da üretti. Arçelik, markaları yüzde 50'den fazla payıyla yıllardan beri pazarın lideri durumunda olan Arçelik, bugün 12 satış ve pazarlama şirketiyle dünya genelindeki
Sayfa 64 - Business DergisiKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.