Dil terimi,yalnız ağız ve dil ile telaffuz olunan sedalardan oluşan sözlerle sınırlı değildir.Dilbilim,doğal bilimlerin en mühimleri arasına geçecektir.Bu bilimin ilerlemesine en fazla hizmet edecek şey yeryüzünde konuşulan dillere gittikçe daha fazla öğrenilme isteği gösterilmesi olacaktır.Dil,insanın düşünsel inanışına bağlıdır.
Eski zamanlarda
...bugün yaşayan dört bin memeli türünden, yalnızca Dayak meyve yarasasının erkeklerinde aktif meme bezleri vardır ve dişilerinin emzirmesine yardım edebilir.
Karl Marx ve Freidrich Engels'in Komünist Manifesto'da işçiler için söylediği şeyler Türkiye'de ki sağcılar ve solcular için bugün geçerli görünüyor: Zincirlerinden başka kaybedecekleri bir şey yok, lâkin onlar zincirlerini seviyorlar. Asıl kaybetmek istemedikleri şey kendilerini dünya sistemine bağlayan ve onları günden güne daha kimliksiz, kişiliksiz bırakan ve üstelik acı ve ıstırap veren zincirleridir.
Hepimiz sınırlı sayıda ilkbahar, yaz ve sonbahar yaşayacağız. Bu kadar kısa bir hayatta kendi isteklerimizi göz ardı ederek başkalarının yaşamak istediği hayatları yaşayıp ya da o hayatlara sahip olmak için ömrümüzü harcayıp 'öldüğümüzde aslında hiç yaşamamış olduğumuzu fark etmemek' için Carpe Diem.
"Topla gül goncalarını toplayabilirken,
Zaman uçup gidiyor.
Bugün sana gülümseyen çiçekler,
Yarın soluveriyor. "
Ölü Ozanlar DerneğiN. H. Kleinbaum · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 201626,2bin okunma
«Sana bir şey söyleyeyim mi? Geçen akşam kaldırımda yürürken evinin salonunda Noel ağacı kuran bir kadın gördüm. Pencereden, baştan aşağıya görünüyordu. Tek başına çam ağacını renkli toplarla süsleyen bir kadın. O hayatı yaşamak, o kadın olmak istedim. Neden? Eşinin sabah evden çıktığını ve akşam döndüğünde salonda ışıldayan bir ağaç olduğunu hayal ettim. Birbirlerine günlerini anlatan iki insan, durmadan yanıp sönen renkli ampuller hayal ettim. Bizim gerçekliğimizden öylesine uzak ki. Bugün seninle beraber olmak istediğim bir hikâye gibi.»
iyi hissetmiyorum kendimi
bugün bir kez daha ölümün
soğuk, acımasız kollarında buldum kendimi
yaşamak adına her şeyimi kaybetmiş gibiyim
aklıma getirdim bütün teselli cümlelerini
iyi gelmedi bana hiçbiri
çarelerimi düşündüm çaresizlik içinde
kurtulabilirim sandım bu halimden
ama yapamadım, olmadı
ağır geldi ölüm yaşamaktan
sığındım, sığındım ve kaldım orda
ölüm sardı ruhumu, ölüm tuttu ellerimi
bitirebiliriz diyordu bana
bitirebilirim bütün bu acılarını
yaşam sessizdi yine
konuşacak yüzü yoktu bir kez daha
suçlusuydu her şeyin
bütün bu acımasızlıkların ve
bitmeyen günlerin sebebiydi ..
Artık geleceği değil, hemen karşımda duran şimdiyi düşünmeliyim. Sadece bugün yapılması gerekenlere ve bunların altından sorunsuzca nasıl kalabileceğime kafa yormalıyım. Çünkü ancak bu şekilde uzun yarınların üstesinden gelebilirim.
Bugün de zalimlerin petrol hırsı yüzünden; Suriye’den milyonlarca insan, memleketinden kovulmakta, çıkmayanların ise başlarına bombalar yağdırılmaktadır. İşte;
“Tek dişi kalmış canavar medeniyet!”
Sıradan bir kişisel gelişim kitabı değil asla!!!
Kendinize dair yaşadığınız herşeyin(öfke,sinir,terkedilme korku-kaygı, değersizlik , bağlanma-bağlanamama kaygıları, anne babanın kişilik yapısındaki rolü vs ) çocukluk yıllarında yaşamış olduğunuz olaylar ,duygusal değişimler hepsinin bugün ki "ben" deki izlenimleri neler ?
Nasıl bu hale geldim,?
Neyin farkına varmaliyim?
Nasıl farkındalık yaratirim?
Ve daha birçok soruyu cevaplarken kendinizi şefkatle kabullenin.
Herşey normalleşecek birgün mutlaka kendine ayna tutacak, sana kendini değersiz hissettiren herkesi sınırların dışında tutmayı öğrenecek ve en önemlisi kendini olduğun gibi kabul edip seveceksin o zaman herşey sen ve çevrendekiler için daha güzel olacak, için bir çiçek bahçesine dönecek.
Unutma can dostum, küçük beyinli insanlar kişileri eleştirir, orta beyinli insanlar olayları eleştirir ama büyük beyinli insanlar fikirleri eleştirir. İnsanlar ve olaylarla vakit kaybettik. Fakat fikirleri konuşmadık. Bugün dünyada yaşanan zulmün ana sebebi fikirlerdi. Yaşanan olumlu şeyler de fikre dayanıyordu.
Okuyacağız can dostum, kuşatmayı durdurmak için. Kuşatma son hızıyla devam ediyor can dostum. Ya direneceğiz ya da yok olacağız.
Savaşmadan ölmek yok.
Coğrafi ve zihinsel kuşatmayı yarmak için topyekün mücadele etmek boynumuzun borcudur...
youtu.be/_z7K7JK3I_0?si=...
Artık o genç insanın korkutucu arayışı içinde değilim. Ne yaşantıları ne de insan sıcaklığını arıyorum. Bugün, hem insan sıcaklığını, hem de sevgiyi yalnız kendi içimde taşıyorum. Yani sevgisizim. Ve soğuk.
Yarın açıklanacak "Kamuda tasarruf paketi" açıklanmadan önce ev içi tasarruflarımızı açıklıyoruz.
1- Aldığımız 250'şer gramlık meyveler artık 100 gram olarak alınacak ve günlük bir adet yenilmesine özen gösterilecek. (Bir erik bugün yendiyse meyve istihkakı o gün için dolmuş olacak)
2- 100 gram kıymadan 4 kişilik köfte yapılacak, ne kadar ekmek o kadar köfte politikası uygulanacak. (Köftenin ekmeği bol tutulacak)
3- Ekmek azaltılacak, sofradan doymadan kalkmaya alışılacak. Halk ekmek sırasından ekmek almadan çıkmamak için gerekli çaba harcanacak. Ekmek alamayan kişiye o gün yemek verilmeyecek.
4- Bir yiyecek ağızda 50 kadar sayılarak çiğnenmeden yutulmayacak.
5- Demlenen çay kurutularak en az 4 defa yeniden demlenecek.
6- Sinekten yağ çıkarmaya çalışılacak...
Tasarruf adı altında yine bizi kertecekler gibi bir his var içimde ama neyse. Götümüzdeki donu almasalar bari.