İmam Buhari, Ebu Reca el-Hari'den şöyle rivayet etmektedir: Taşlara tapardık, ondan daha iyisini bulduğumuzda; onu atar, diğerini alırdık. Taş bulamadığımız zaman ise, bir avuç toprak alır, koyunu getirip üzerine sağar, sonra da onu yanımızda taşırdık."
"İstemez misin dünya onların olsun, ahiret bizim." Buhari, Tefsirü süre(66) 2; Müslim,Talak 31
Reklam
"Bir zaman gelecek, zina, içki ve mizmarı [çalgıyı] helal sayanlar çıkacaktır." [Buhari] #Hadis
Elbette canını yakacaklardı. Keyif aldıkları bir şey değildi ama acı, buharı damıtırdı ve ONLAR'ın beslenmesi gerekiyordu. Istakozlar da kaynar suya atıldıklarında acı çeker ama bu, köylülerin onları öldürmesini engellemez. Yemek yemektir, hayatta kalma mücadelesi de hayatta kalma mücadelesi.''
Bir ruhum var benim ,olmadığını söylemeyin.Beni kesip açsanız ,onu bulamazsınız.Buharlı makineyi de kesip açsanız,buharı bulamazsınız.İnanılır gibi değil ama makineyi yürütüyor buhar...
İnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: “Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” sözüdür. Buhârî, Enbiyâ, 54; EbuDâvûd, Edeb, 6.
Reklam
Aşırı sıcak, kaynayan bir kazanı karnıma koymuşlar sanki. İçim kıpır kıpır ama rahatsız edici. Bazen altını kısıyorlar, bazen de harlı ateşte iyice kaynatıyorlar. Buharı da düdüklü tencereninki gibi çıksa ya göbek deliğimden! Belki o zaman biraz rahatlardım. Ama ne çıkıyor, ne de kazan yok oluyor. Karnımda kocaman bir kazan taşıyorum ben evet. Yüreğimden akanlar da oraya doluyorlar. Sıcağın içerisinde eriyip kayboluyorlar.
Gözlerime yaş gibi bir şey hücum etti. " yaş gibi" diyorum. Çünkü hem yaştı, hem değil... Esasta yaş idiler de yüreğimden geçtikleri için, gözlerime istim buharı halinde çıkıyorlardı. İstim buharı gibi sert ve sıcak...
DURUM: Bir tavuk, bir yolda karşıdan karşıya geçer. SORU: Tavuk karşıdan karşıya niçin geçer? YANITLAR: RENE DESCARTES: Yolun öbür tarafına geçmek için. EFLATUN: İyiliği için. Gerçek, öteki taraftadır. ARISTOTELES:
...) "Hayır tam tersi, pasta çok lezzetli. Suratımın kekrekliğine bakıp aldanmayın. Galata'da sirkeci Karailyadis'in ticarethanesinde, bu kokuyu teneffüs ede ede otuz üç senedir çalışıyorum. Gençliğimde neşeli ve mütebessimdim, sirke buharı yüzünden suratım böyle oldu," diye cevap verdi. Adamcağızın hali gerçekten acıklıydı. Yaşı elliyi geçmesine rağmen hiçbir kız evi, "Ekşi suratlı!" diye onu güvey kabul etmemiş, bu yaşında döl zürriyet sahibi olamamış, ama en kötüsü, eline bir kadın eli değmemişti. Adamın hayat hikayesini dikkatle dinlerken altı bardak maden suyu içen Paşaoğlu, onun aynı zamanda maharetli bir poker oyuncusu olduğunu da öğrendi. Çünkü oyunda kartlar dağıtılırken yüzü ekşidiği için, rakipleri, adamın eline kötü kağıt geldiğine hükmediyor, ne zaman rest çekse blöf sanıp görüyorlardı. Bu istidadı sayesinde daha şimdiden pokerde bir servet biriktirmiş (...)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.