kötü bir şey olmamak bir yana, herhangi bir şey olmayı da beceremedim: ne kötü ne iyi, ne alçak ne namuslu, ne kahraman ne de haşerenin biriyim. şimdi bir yandan köşemde pinekliyor, bir yandan da acı, faydasız bir teselliyle avunuyorum: zeki insanlar asla bir baltaya sap olamaz, olanlar yalnız aptallardır. evet efendim, on dokuzuncu yüzyıl adamı en başta karaktersiz olmalı, böyle olmaya manen mecburdur; karakter sahibi, çalışkan bir insansa oldukça dar kafalıdır. kırk yıllık bir ömürden sonra bu inanca vardım...