Bu varlık denizi nerden gelmiş bilen yok;
Öyle bir inci ki bu büyük sır delen yok;
Herkes aklına eseni söylemiş durmuş,
İşin kaynağına giden yolu bulan yok.
Hayata gülen, ölümle kafa bulan, aklına geleni yapan, sevmesini bilen ateş gibi iyi bir kadın bul kendine..
Doğduğun anda elini tutuyor ailen, sonra akrabaların, sonra ilkokul arkadaşlann, mahalledekiler, ortaokul, lise ve üniversite arkadaşların, bir toplantıda tanıştıkların, başkalarının tanıştırdıkları, tesadüfen karşılaştıkların, iş arkadaşlann, komşuların, eşinin ailesi, eşinin arkadaşları, çocukların, çocuklarının arkadaşları ve onların aileleri... Öyle böyle değil, yüzlerce insan geçip gidiyor hayatından. İlişkilerine gerekli önemi veren, insanları seven, haddini bilen, karşısındakini dinleyip anlayan “yalnız” olmuyor. Her söylenene kırılan, her durumdan üzerine alınacak bir şeyler bulan, ilişkilerinin ortasına “ben”i koyan, hep isteyen, hiç vermeyen, ben kendi kendime yeterim diyen “yalnız” kalıyor..
"Zaten sıkmadan uzun uzun anlatmasını bilen yegâne geveze, denizdir. Ömürlerinin dörtte üçünü denizde geçiren ihtiyarların arasında bile suların sesini sıkıcı, yeknesak bulan, bu sesten bıkan birine tesadüf edilmemiştir."
Nietzsche'nin Sanat Anlayışı Bağlamında Apollon ve Dionysos makale özeti
<Nietzsche’de Yaşamın Kökeni ve İnsan>
• Nietzsche’ye göre insanın ve hatta tüm canlıların temel güdüsü, aynı zamanda yaşamın da temelini oluşturan “güç istenci”dir.
• Güç istencini içgüdü olarak belirlemekle insanın bilincinden bağımsız yönüne işaret eden Nietzsche, bedenin önemini vurgulayarak onun, bilinç aracılığıyla egemenlik altına
Bu varlık denizi nerden gelmiş bilen yok;
Öyle bir inci ki bu büyük sır delen yok;
Herkes aklına eseni söylemiş durmuş,
İşin kaynağına giden yolu bulan yok.
Oğul, dünyamızı aydınlatan şarabı sun;
Sevinç gülümüze ay ışığı gibi vursun;
Sular gibi akar gider gençliğin ateşi,
Bir uykudur o senin uyanık mutluluğun.
Sayfa 190 - İş Bankası Kültür Yayınları
