Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Annabel Lee şiirinden esinlenip kendi yazdığım hikayem
"Artık ömrünün son anlarında olan bir adamım ben. Bu satırları yazıyorum ki bu evde yarım kalan aşk hikayem unutulmasın. Benim adım Ozan. 68 yaşındayım. Sonunda sevdiğimle kavuşmama az kaldı. Sıcak bir haziran gününde, sevdiğimle aynı anda doğdum. Aynı anda inletti göğü ağlamalarımız. Sevdiğim, Sevda'm yan komşumuzdu. O da benim gibi
EN Bİ SEVGİLER
Ve o gece Zehra o kadar çok mutluydu ki onun mutluluğu parmağına takılan yüzüğün iç tarafında yazılan biricik sevdiceğinin ismiyle adeta izdivaç ediyordu. Bir gece vakti birden sevdiği adam gelmişti aklına. Tabi her zaman aklındaydı ama bu saatte onu hep rüyasında görürdü. Sıcacık yatağından kalkarak gecede o muhteşem yıldızına bakmak için bahçeye
Reklam
T. S. ELIOT - ÇORAK ÜLKE
T.S.Elliot için zorlanmadık tabii ki. Şimdilik Suphi Aytemur çevirsini ekledik. Daha güzel bir çeviri bulunca değiştirebiliriz ama. İyi okumalar. `nam sibyllam quidem cumis ego ipse oculis meis vidi in ampulla pendere, et cum illi pueri dicerent: sibulla ti thelis; respondebat illa: apothanein tehelo.' (1) ezra pound için il
Bülbül Neden Ağlıyordu?
“Niye ağlıyor?” diye sordu küçük bir yeşil kertenkele, kuyruğu havada, Öğrenci’nin yanından koşarak geçerken. “Neden sahi?” dedi bir kelebek, bir güneş ışığını kovalıyordu. “Neden, sahi?” diye fısıldadı bir papatya komşusuna, yumuşak, alçak bir sesle. “Kırmızı bir gül için ağlıyor,” dedi Bülbül. “Kırmızı bir gül için mi?” diye bağırdılar; “Ne kadar da gülünç!” Her şeyle alay eden bir yaradılışa sahip olan küçük Kertenkele ise düpedüz güldü. Ama Bülbül, Öğrenci’nin kederinin sırrına vâkıftı ve meşe ağacında hiç sesini çıkarmadan oturup Aşk denen bilinmezliği düşündü.