Suların akışından denizler edinen çocuk
Bulutlara özenen, kuşları ezber eden...
Bir kuyu kapağı gibi kapandıkça üstüne sahip oldukların
Yüreğinden başka gücün yoksa bu "saygısız kalabalığa" karşı
Aşk da bir değirmen taşı olacaktır...
Dilimin ucunda bir eski arkada; adı,
Unutulmuş şekilleri taşıyan bulutlar;
Bir gökyüzü genişliğiyle ruhuma dolar
Otların içine sırtüstü yatmanın tadı.
Avucumda sıcaklığını duyduğum ekmek;
Üstümde hâtırası kadar güzel sonbahar;
O bembeyaz, o tertemiz bulutlara dalar
Düşünürüm bir çocuk türküsü söyleyerek.
Her gün Zeus tarafından gönderilen dev bir kartal gelip Titan'a çullanıyordu. Yavaş yavaş ve ıstırap çektirerek ciğerini gagalıyordu. Bu acı başkasının ölümüne sebep olabilirdi ama Prometheus ölmedi.
...
Şaşılacak şey ama Prometheus yaptığından hiç pişman olmadı.
'Sonsuza kadar bana işkence yapabilirsin.' diye haykırdı bulutlara.
'Ben hiç bir zaman pişman olmayacağım'
Çok geçmeden okyanus ayırdı onları, sonra da zaman.
Oğlan artık koca adam olmuştu. Ve zaman ve okyanus ve büyükşehrin ışıkları, bulutlara değen evler, geceleri fısıldıyorlardı ona:
"Görüyorsun ya, görüyorsun, nasıl da uzaksın bana."
"Fakat gökleri de özlerim ben. Yağmuru, yıldızları, gökkuşağını... Kanatlarım da olmalı, ara sıra çıkıp yukarı güneşi çekmeliyim içime. Bulutlara dokunup bir maviden diğerine saklansam olmaz mı?
Yükselmek için, bulutlara ve yıldızlara erişmek için köklerimizi en dibe daldırmalıyız. İyileşmek için kötülüğü tanımalıyız. Yükselmeyi idrak edebilmek için düşmeyi çok iyi anlamalıyız. Yoksa yüksek bir dağ olabilir miyiz?
Bir eğilişle başladı, elimi alnıma siper etmemle
Doyasıya baktım buz renkli bulutlara
Ne kadar büyük olursa olsun umudum Zorunluktur umutsuzluk da bir parça
ağlama ki, aynalar kırılıyor içimde
bulutlara değdirme ellerini, ne olur
sanki görmüş gibisin bir pencere önünde
sessiz hıçkırıklara gömülen bedenimi
ruhuma dokunduğun fırtınalı bir günde
ağlama, bakışların deli divane olur
"Sevgi, güneş ortaya çıkmadan önce gökyüzünde olan bulutlar gibi bir şeydir." "Bulutlara dokunamazsin ama yağmura dokunabilir ve çiçeklerin sıcak bir günün sonunda su içerken ne kadar mutlu olduğunu bilirsin sevgiye de dokunamazsin ama her şeyi nasıl güzelleştirdiğini bilirsin sevgi olmazsa ne oynamak istersin ne de mutlu olursun."