"... ruh, tinden ve bedenden daha yüksek bir tür değil mi?"
Bunu da onayladı.
"Yine de," diye devam ettim, "bedene daha yakın durduğundan, tine göre daha düşük seviyede gibi görünmüyor mu?"
"Aynen öyle."
"Peki, bu üçünden birinin diğer ikisini bağladığını söyleyebilir miyiz?" diye sordum yeniden.
Sayfa 54 - 55 Ayrıntı Yayınları (Felsefe Dizisi)Kitabı okudu
Öncelikle kitapta geçen 'bilgelik' kavramı ile başlamak istiyorum. Günümüz literatüründe bilgelik denildiğinde ilk akla gelen; bilgi edinme ve idrak kapasitesi oluyor. Frederic Lenoir ise kitabında 'bilgelik' kavramını çok başka bir boyutta ele alıyor. Bunu genel olarak Doğu dinlerinden/inanışlarından destek alarak yapıyor. Konunun bu kısmına katılıp katılmamak size kalmış ancak ben yine de 'bilgelik' kavramının benim üzerimdeki tesirini aktarmak isterim. Frederic Lenoir ve onun baz aldığı Spinoza, Freud gibi filozoflara göre bilgelik, yaşadığı hayatı düşünme ve düşündüğünü yaşama halidir. Hayatını olumlu/olumsuz tüm yanlarıyla kabul edebilme ve hayatı ona getirdikleriyle sevebilme halidir. Bu durumda sevme hali ise üç aşamalıdır: eros, philia ve agape. Aslında bana bu kitabı aldıran üç kavram da bizzat bu kavramlar. Birinden duymuş ve kendime sormuştum, sevginin üç hali mümkün mü? Kitabı okuduktan sonra bu soruyu kısaca şöyle cevaplayabildim. Eros; yoksunluğa bağlı olan bir arzu/sevme hali, haliyle biraz geçici, heveskar. Philia; bir seçim ve karşılıklılık barındırmayan dost sevgi, yani ailemizle, arkadaşlarımızla kurduğumuz bağ. Son olarak agape; bir ihsan olan, tamamen karşılıksız sevgi. Buna en güzel örneği dinimiz veriyor aslen, peygamber sevgisi, Allah sevgisi. Eros, philia ve agape çok başka literatürlerde çok başka isimlerle anılıyordur eminim. Kavramlardan öteye geçebilmeyi umuyorum o yüzden. Arzulardan arındığımız, dost sevgisini cebimize katıp ilahi sevgi yolunda buluşabilmiş olmak dileğiyle. İyi okumalar dilerim...
Frederic Lenoir
Arayanlar İçin Açıklamalı Bilgelik
Arayanlar İçin Açıklamalı BilgelikFrederic Lenoir · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020241 okunma
Alıntıya Katılmamak Mümkün mü
Adam, bulduğu bir azı dişin 50 bin yıl önce yaşamış bir insana ait olduğunu keşfediyor. Merak edip DNA kodları yardımı ile yüzünün neye benzediğini ortaya çıkarıyor.
Sen ne yapıyorsun?
İtalyan mafyasının çaycısı kılığında Tik Tok çekip, aleme şarkılar eşliğinde ayar veriyorsun.
Adam, damarların içinden kablo geçirerek insan beynini Windows 10
Buna katılmamak mümkün mü?
Bu duvarların içine, nice gençlikler gömülmüştü, burada, yararlanılmayan nice günler ziyan olup gidiyordu. Evet şurasını
kabul etmek gerekir: Bütün bu insanlarda olağanüstü kaynaklar
vardı, belki de bizim halkımızın çocuklarının en yetkinleri,
en beceriklileriydiler; fakat o büyük yetenekleri işe yaramamak
üzere gömülüyordu. Kimdeydi suç?
Evet, kimdeydi suç?
Sayfa 63 - İletişimKitabı okudu
