Gökyüzünü işaret etmişti minik parmaklarıyla, "Buldum seni ey yaratıcım!" demişti. "Bunca yıl gökyüzünü seyrettim de bilemedim seni. Yarattıklarına 'Ne kadar da güzeller' dedim de, asıl güzelliğin sahibini göremedim."
Yalnızlığımın annesi
İnsan ölünce yalnız kendisi ölmüyor
Ne diyordu Metin Abi
Yani benim gözlerimin bunca yıl gördükleri
Bir gün benimle birlikte
Yok olup gidecekler, öyle mi?
Takvimler 2 Haziran 1963'ü gösterdiğinde,
Yani 61 yıl önce bugün, gece yarısına yakın Nazım Hikmet ile Vera, her pazar günü yaptıkları gibi klasik türk kahvelerini içerler karşılıklı.
Nazım o gün biraz durgundur, Vera'ya:
“Kalk Veracığım, kalk da parka gidelim,
Kestane ağaçlarının altında otururuz.
Baştan aşağı çiçek
Bundan iki üç yıl önce Instagram'da sürekli gündeme dair yazılar yazar paylaşırdım.Bir zaman sonra yapmamaya başladım sanırım yorulmuş ve sıkılmıştım.Ve o dönem gündemde olan/olmayan dini-siyasi tartışmaları düşünmekten ciddi anlamda(fiziki) başım ağrırdı.Şimdi o zamanlara geri döndüm sanki.Yine bir baş ağrısı ve bir şeyler yapamamanın verdiği hüzün,suçluluk duygusu.Anlamaya çalışıyorum ama bunca insanın neden sustuğu hakkında bir fikrim yok.Kendimizi geliştirmek,okumak,üretmek varken hep aynı sığlıkta boğuluyoruz.Hakikati göstermek için bir şeyler yapana da mâni olunuyor üstelik.Beğendiremiyoruz kimseye bir şey...
Demem o ki ben yoruldum ama yine de elimden geleni yapacağım.Okumaksa okumak,yazmaksa yazmak,söylemekse söylemek...Elimden geleni yapacağım.Rabbim tüm mücadele edenlere güç kuvvet versin.