Gökyüzünü işaret etmişti minik parmaklarıyla, "Buldum seni ey yaratıcım!" demişti. "Bunca yıl gökyüzünü seyrettim de bilemedim seni. Yarattıklarına 'Ne kadar da güzeller' dedim de, asıl güzelliğin sahibini göremedim."
Sayfa 10 - Nesil Yayınları - 2. BaskıKitabı okuyor
Kötülük yapmak için sırasını bekleyemeyenlerin Acelesinden yapılmış ihanetler asılı boynumda Hep kalbimden vuruldum yaşadığım bunca yıl
Reklam
Yalnızlığımın annesi İnsan ölünce yalnız kendisi ölmüyor Ne diyordu Metin Abi Yani benim gözlerimin bunca yıl gördükleri Bir gün benimle birlikte Yok olup gidecekler, öyle mi?
Bunca yıl sönmemiş umudum Nisan değilse Mayıs,perşembe değilse pazar... Atilla İlhan
Takvimler 2 Haziran 1963'ü gösterdiğinde, Yani 61 yıl önce bugün, gece yarısına yakın Nazım Hikmet ile Vera, her pazar günü yaptıkları gibi klasik türk kahvelerini içerler karşılıklı. Nazım o gün biraz durgundur, Vera'ya: “Kalk Veracığım, kalk da parka gidelim, Kestane ağaçlarının altında otururuz. Baştan aşağı çiçek
Bundan iki üç yıl önce Instagram'da sürekli gündeme dair yazılar yazar paylaşırdım.Bir zaman sonra yapmamaya başladım sanırım yorulmuş ve sıkılmıştım.Ve o dönem gündemde olan/olmayan dini-siyasi tartışmaları düşünmekten ciddi anlamda(fiziki) başım ağrırdı.Şimdi o zamanlara geri döndüm sanki.Yine bir baş ağrısı ve bir şeyler yapamamanın verdiği hüzün,suçluluk duygusu.Anlamaya çalışıyorum ama bunca insanın neden sustuğu hakkında bir fikrim yok.Kendimizi geliştirmek,okumak,üretmek varken hep aynı sığlıkta boğuluyoruz.Hakikati göstermek için bir şeyler yapana da mâni olunuyor üstelik.Beğendiremiyoruz kimseye bir şey... Demem o ki ben yoruldum ama yine de elimden geleni yapacağım.Okumaksa okumak,yazmaksa yazmak,söylemekse söylemek...Elimden geleni yapacağım.Rabbim tüm mücadele edenlere güç kuvvet versin.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.