Küllerin Günü adlı kitabının incelemesi ile karşınızdayım. Aynı zamanda 2023 yılının son incelemesi olucak.
Öncelikle yazarı sık sık duyduğumu fakat kalemi ve tarzı ile yeni tanıştığımı belirtmek isterim. Kitapları radarımda idi ama yeni nasip oldu okumak.
– "Biz insanlar," diye başladım, "güzel günlerin bu denli az ve kötü günlerin bu denli çok olmasından yakınıyoruz. Tanrı'nın her gün bağışladığı sevinçlerin tadını çıkarabilmek için her zaman açık bir yüreğimiz olsaydı kötülüklere dayanabilme gücünü de bulurduk."
Sayfa 48
Bir insan düşünün, hayata neşe ile bakıp, karşılaştığı
_Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık bir tavuktur.
_Seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş kişiye entelektüel denir.
_Eğer doğru kullanırsan sözcükler X ışınları gibi her şeyi delip geçebilirler.
_Dertlerini gözyaşlarında boğmak isteyenlere, dertlerin yüzme bildiğini söyle.
_Dertten kim öImüş sanki bırak her şey dağınık kaIsın.
“Çünkü ben ne geçmişte ne de gelecekte yaşıyorum. Benim yalnızca şimdim var ve beni sadece o ilgilendirir. Her zaman şimdide yaşamayı başarabilirsen mutlu bir insan olursun.”
"yeryüzünde yaşadığın her mutlu an kederle ödenmek zorundadır."
"her zaman bir şeyleri tamamlamayı sevmişimdir. örgü kulaklıklar, kış, ilkbahar, yaz, sonbahar.."
ilk satırları okuduğumda, Mathea fazlasıyla sıradan gelmişti bana, çünkü birçok insan bir şeyleri tamamlamayı sever halbuki bunu başarabilen çok azdır. sayfalarında gezindikçe "nasıl bir anlamsızlığa düştüm.." diye