Değerli okurlar,
Eser hakkında düşündüklerimi yazmadan önce sunuşumu yazmak istedim.
Bu esere baktığımda Refet ile kendi hayat yolculuğumu birleştiriyorum.Bir incelemeden çok benim penceremden hem yazara hem de eserine küçük bir bakışımı sergilemeye çalışıyorum.
Eser yayınevinin kalitesi, kapak tasarımı, günümüz türkçesiyle yayınlanması, Ahmet Mithat’ın sunuşu ve Türk Edebiyatı Klasiklerine verdiği önemle göz dolduruyor.
İçeriğine gelince Refet’in büyük bir mücadeleden sonra kazandığı zaferi, tek başına o dönemde ayakta durabilen bir öğretmenin mesleğe adım atmadan önceki yaşamını ve sonrasını
görmekteyiz.
Özellikle son kısmında amcasının oğlunun para kazanmadan önce sırt çevirip bilgi birikime sahip olduktan sonra cevher gibi görme kısmı Türkiye’nin bir gerçeği olarak hayatımızın parçası olmaya devam ediyor.
Hayat yolculuğumda bir araç sahibi değilken yüzüme bile bakmayan akrabalarım, tanıdıklarım araç sahibi, mal, mülk sahibi olduktan sonra el, pençe divan durmaları beni epey güldürmüştü. Almanya’dan göç eden çok uzaktan akrabalarımın telefonla talip olmaları, kendini anlatmaya çalışan, konuşmak için türlü bahanelerle kapımızın çalması bütün bunlar tesadüf olmasa gerekti. Hala hiçbir değer yargısı olmayan , para karşısında suratlarında güller açan Türk Aile Yapısına hayretle, biraz da hafif tebessüm ederek bakmaktayım.
Merak etmeyin gülümsemem size değil, Refet’in amcasının oğlu ve benzerlerine duyduğum boş bir yaşantıya, asla hissetmeyeceği vicdanadır.
Görüşmek dileğiyle.