Bir mezar kazıp içine girmeye hevesliyim
Beni bugün yak. Yarın küllerin arasında yeniden doğarım. Sen sıcak suya elini değdiremezken, ben ateşle oynardım. Yere bastığım adımı silersin, anısını aklından silemezsin. Ben varım. Buradayım. Sen gidersin ben kalırım. Başkaları gelir, belki yine kanarım. Kanmak. Dört duvar bir çatı değil, kum torbasıyım ben. Belki de hep öyleydim. Bir mezar kazıp içine girmeye hevesli olduğumdan değil karamsarlığım, içimde bir yer ölü. Bir gün değil, her gün yas tutuyor orasi. Kimse canından olmadı ama herkes gitti. Yoksa ben de o zifti kaynatır ve asfalttan yol yapardım. O kara madde en çok, benim içimde var; ve en çok işe yaradığı yer, yeni yollar.
"Ah bu ayrıntıların önemini bir anlatabilsek. İnsanların iç dünyasına ancak ayrıntıları bilerek girebileceğimizi bir öğrenebilsek. Canım bu kadar şeyi de bilmeye ne gerek var? diyerek hemen yorulmasak,"
Sayfa 17 - İletişimKitabı okudu
Reklam
(...) benim başıma gelen, herkesin yaşayacağı türden bir şey değildir ve ben bunları çok ciddiye almadığım için pek önemli de sayılmaz, fakat bunlar bir hareket tarzının, birçok insana karşı yapılan muamelelerin bir göstergesi. Bunun için buradayım, kendim için değil.
Sen bu mektubu okurken ben senin görüş alanının dışında olacağım ancak bu sınırsız sevgiye bağlanacak olursan birbirimizi anında buluruz. Bak, buradayım; hemen yanı başındayım, hem de sonsuza dek canım...
İkimiz de aynı şehirdeyiz ve birbirimize varmamız için yarım saatten daha az bir zaman yeter. Buna rağmen o orada , ben buradayım. Neden? Sebep yok...
Sevgili geçmişim... Sana gelecekten yazıyorum... Başardın mı, başaramadın mı bilmiyorum. Girdiğin, ortasında titreye titreye yürüdüğün, belki de karşıda denizi gördüğün, çiçek kokularıyla ilerlediğin o uzak yolda mısın hala, denize yaklaştın mı bilmiyorum. Yoksa bir ara sokağa mı daldın, kayıp mı oldun, hiçbir fikrim yok. Şimdi neredesin, kimlerlesin, çok daha önemlisi sen şimdi kiminlesin bilmiyorum. Bir şehrin tren garından bindirdim seni çok uzağa git diye, bir sonraki durakta inip her şeyi terk mi ettin, inan bana tahmin edemiyorum. Ne yaptın, nerelerdeydin, kimle, kimlerleydin bilmiyorum. Tek bildiğim bilmediğim bir yerlerde, bilmediğim birileriyle olduğun, bilmediğim bir şeyler yaptığın. Ben ise hala şehrimizde hala evimizdeyim. Hala sadece senin anlayabileceğin bir dili konuşuyorum. Hani bir evimiz vardı, kafamızda inşa ettiğimiz... Bir şehrimiz, binalarını tek tek kafamızda diktiğimiz. Bir ülkemiz vardı, konuşabilmek için yepyeni bir dil ürettiğimiz... . Çünkü biz karanlıktan korkanlarız ve bunu söylemeye çekinmeyecek kadar cesuruz. Karanlıktan korktuk ve birbirimizi bulduk. Işık olduk. Yıldız olduk, güneş olduk, ateş olduk... Ben her daim buradayım, karanlığını aydınlatmaya hazırım.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.