"İki insanın sebebe ihtiyaç duymadan yan yana gülebilmesi aşkın ta kendisi."
Sayfa 171 - Küsurat YayınlarıKitabı okudu
"Aşk olsun abi sen..." "Öyle bi' insanım evet. Hatta çok daha kötü şeyler yaptım. Çünkü annem öldüğü gün anladım ki, hayat düz bir çizgide akıp gitmiyo. İnişlerin çıkışların olucak. Kaçacaksın, kovalanacaksın, yorulsan da durmayacaksın. Sonra Zeynep'i gördüm. O beni görmedi. Ama görmese de anladı beni. Oturdu dinledi. Anlattı dinledim. Hiçbir şey görmüyo Zeynep. Düz bir çizgi bile yok hayatında. Onun hak ettiği hayat bu değil. Çok daha fazlasını hak ediyo. O yüzden televizyonları çaldım. O yüzden tefeciden para aldım. Ama ne yaptıysam yetmedi. Ameliyatı için gereken parayı bir türlü bulamadım."
Sayfa 184 - Küsurat YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Çok fena koyuyormuş adama arkadaşım dediğin bir insanın ihaneti. Hayat dediğin uzun bir yol. Ve bu yolda seninle beraber yürüyen insanlar var, yolda kaldığın zaman sana yardım edebilmek için. Yoluna taş koyanlar var, yürüdüğün yolu zehir etmek için. Bir de seni yarı yolda bırakanlar var, kendi başının çaresine bakabilmeyi öğrenebilmen için. Herkesin kendi doğrusu var ve herkes kendine göre haklı bu hayatta. Bu yüzden sonuca varmıyor hiçbir tartışma."
Sayfa 185 - Küsurat YayınlarıKitabı okudu
" "Gerçekten mi? Seni şu halde görmesi mesela hoşuna gider mi? İnsanların yapmak istemediği şeylere mecbur bırakıldığı bi' dünya çok mu güzel? Griye boyanmış bir şehri göremeyerek çok mu şey kaybeder? Çirkinliğin, düşmanlığın, kavganın başını alıp gittiği bir zamanı dünya gözüyle görmeli öyle diyil mi? Dostun dosta ihanetini görmeye hangi göz katlanır peki?" "Vicdan mı yaptırmaya çalışıyon oğlum sen? Sussana." "İnsan yeri gelir kendi gölgesinden bile kurtulur da vicdanından kurtulamaz be abi. Zeynep seni gözlerini açtırman için sevmedi ki. Yanında olduğun için sevdi. Ona arkadaşlık ettiğin için sevdi. Seni insan sandığı için sevdi. Zeynepin gören gözlere ihtiyacı yok. Sadece Zeynep'in diyil, hiçbirimizin ihtiyacı yok. Bu zamanda asıl ihtiyacımız olan sevgi be abi. Yanımızda bizi seven birinin olması. Beraber gülüp, beraber ağlayabildiğin biri. Hayata onun gözlerinden bakabileceğin biri." "
Sayfa 186 - Küsurat YayınlarıKitabı okudu
Yıl 1453 Nisan'ın 5'i.
Fatih Sultan Mehmet Han atının üzerindeydi, arkasında bir cihana hükmedecek kadar büyük bir ordusu vardı. Surlarla çevrili İstanbul'a uzun uzun baktı ve şöyle dedi: "Ya İstanbul beni alacak ya da ben İstanbul'u." Tabii ki İsmail Abi'nin dedesi dayanamadı. "İstanbul alır hünkarım. Koca şehir yutar adamı. Gürültüsü, karmaşası, gece hayatı bitirir insanı. Hiç uğraşmayalım bence geri dönelim biz. Yemin ediyorum çok yoruldum ha. Donanma da kaldı denizde zaten her tarafı zincirlenmişler, karadan yürütecek halimiz yok ya gemileri. Dönelim şöyle güzel bi' mantı açtırayım ben size Hünkarım. Karnımızı doyuralım da etraflıca konuşuruz sonra bu meseleyi. Gönderiyorum ben yeniçerileri?"
Sayfa 100
Çünkü yarım kalan her şey tamamlanmaya muhtaçtır.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.