Bugün yeni bir defter karalamaya başladım.
Senden sonra kaç defter eskittim bilmiyorum.
Şayet sana söyleyemediklerimi yazıyorum.
Delicesine satırlar deviriyorum, vakitler öldürüyorum.
İmkanlı cümleleri imkansız aşkımıza yakıştırıyorum.
Yeni kelimeler icad ediyorum sana, hitap ediyorum.
Bir kuytuya geçip,senle saatlerce sohbet ediyorum.
Yedek kalemler koyuyorum hemen yanıma,
Yahut olurda kalemimin mürekkebi biter diye.
Senle konuşmam yarıda kalır bu sefer, vakitmi geçer.
Ahhh gidişinle çok yarınlar eksiktin benden.
Deftere kaleme para yetiştiremez oldum.
Yolda bir kese kağıdı bile bulsam sana yazmaktayım.
Çıldırdım ben artık iflah olmam.
Bir odada iki kişinin bir araya geldiğini düşünün. Ama aslında altı kişi vardır. Kendimi gördüğüm halim ile ben, onun beni gördüğü hali ile ben, benim onu gördüğüm hali ile o, onun kendisini gördüğü hali ile o, gerçekte olan ben ve gerçekte olan o.
Aksın, içimde bir nehir gibi
Dolanan keder
Unuttuğum, unutmaya çalıştığım ne varsa
Bende durmasın
İçimde öyle çok ki, her gidenden
biriktirdiğim melekler
zaman insafsızlık etmese
Gülüşünle ısıttığın bu sonbaharı,
Gidişinle cehenneme çevirdin.
Yağmur olup yeşerttiğin şu çölü,
Yar gittinde kış ayları yaşattın.
Baharlarım hazan oldu bir günde,
Kah ağladım kah eğlendim kendimle,
Bir mecnunum gezer oldum çöllerde,
Yar gittinde kış ayları yaşattın.
Bir mülteci oldum kendi kentimde,
Toz oldumda yel vurduda savurdu.
Bir yetimim artık dünya içinde,
Yar gittinde kış ayları yaşatttın.
Kara kaplı bir defterle dost oldum,
Karga oldum bülbüllükten men oldum,
Ben benlikten çıktım artık sen oldum,
Yar gittinde kış ayları yaşattın.