Âh Muhsin Ünlü'
burası dünya ya hu, burası bu kadar işte!
Sayfa 7 - İletişim
"İyi akşamlar." dedi Küçük Prens. "İyi akşamlar." diye karşılık verdi yılan. "Acaba, şu anda hangi gezegendeyim?"diye sordu Küçük Prens. " Dünya'dasın. Burası Afrika." "Hımmm... Demek Dünya'dasın hiç insan yok." "Dünya çok büyün bir yer. Burası çöl. Çöllerde insanlar olmaz."
Reklam
“Sen dünyayı olduğu gibi kabul eden bir adamsın. Diğer bir deyişle, iradesini ortaya koymayan bir adamsın. Çalışmaya dair bir isteğim, iradem yok dersen, sana inanmam. Sonuçta insansın. Bahse girerim her zaman bir şeyleri kaçırıyormuş gibi hissediyorsundur, bu da benim düşüncemi kanıtlıyor. Kendi irademi gerçek dünyaya uygulamadan ve bu dünyanın bir dereceye kadar, sadece benim iradem nedeniyle, hoşuma giderek biçimde değiştiğine dair somut bir kanıt bulmadan yaşayamazdım ben. İşte burası, kendi varlığımın değerini fark ettiğim nokta. Sen sadece düşünüyorsun. Sadece düşündüğün için de zihnindeki dünya ile zihninin dışındaki iki farklı dünya kurumuş, öyle yaşıyorsun. Bu büyük uyumsuzluğa katlanman - manevi açıdan kocaman bir hata değil mi bu? Neden diye bir sor. Ben sadece bu uyumsuzluğu dışarı çıkardım, oysa sen içine ittin. Bendeki başarısızlığın derecesi seninkine göre az bile olabilir. Ama sen bana gülüyorsun ve ben sana gülemiyorum. Hayır, gülmek istiyorum ama toplum yapamayacağımı söylüyor, değil mi?” “Gülsen bile sorun değil, senin bana gülmenden evvel ben zaten kendime gülüyordum!”
RÜNYA ölünce uyanırsın burası rünya sevincin geçicidir kederin fâni dünya hakikat değil bir garip rüya ölememek gerçeği görmene mâni
İnatlaşmak için iki kişi gerekir ve bunu başlatan çoğu zaman ebeveyndir.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
"Kaldı ki burası dünya. Burada bir şeyler hep yarım kalacak."
"Ben de insanım ve herkes gibi ben de korkarım ölümün en rahatından bile. Ne var ki insan, hakkında iyi düşünceler beslediği dünyanın mahvolmuş olduğunu keşfetmeye görsün bir kere. İnsanın altın çağının geri gelmeyeceğini, zaten hiç olmadığını, ömür denen şeyin boş bir umudu beslemekten ibaret olduğunu anlamaya görsün. İnsan, insan denen varlığın en iyimser oranla yarısının şerefsiz mahlukat, diğer yarısının da bu şerefsiz mahlukatın oyuncağı olduğunu fark etmesin bir kere. İşte orada yeni bir ülke başlar. Bu ülke bir hayaldir aslında, bir umut, öncesiz ve sonrasız, anlık bir anlamdır sadece. Ama burası en onursuzca çöküşten doğan onurun ülkesidir. Burası Phoenix müdürüm. Burada kendini yakarsın, kendinle birlikte zalimleri de yakarsın ve küllerinden yeniden doğarsın. Doğmasan da ne gam! Var olan dünya öyle kirli ki. Öyle acımasız, öyle gaddar ve haşin ki! Yeniden doğsan da aynı dünyaya geleceksin, gelme. Yeniden doğma. Phoenix'in küllerinde kal."
Sayfa 428 - Can Yayınları
Reklam
Akça pakça bir bardak suyu elime tutuşturdu ve gitti. Giderken; "Fazla oyalanma, burası dünya, burada işler hep yarım kalır," dedi. "Şair sözü," diye ekledi.
“Kaldı ki burası dünya. Burada bir şeyler hep yarım kalacak.”
ne kadar soğuksa dünya burası da o kadar soğuk herkes her şey buzdan sanki bir içim ılık.
İthaki yayınlarıKitabı okudu
Bu dünya hayaldir. Burası bize göre değil.
Sayfa 86 - Destek Yayınları
Resim