Üzerinde iki ceylanın burunlarını dokundurdukları tasvir edilmiş duvar halısının altındaki, yeri uçtan uca kaplayan minderin üzerine oturmuş, rahlesinde bulunan ibranice bir metni duyulabilecek bir tonda okuyordu. O kadar dalmıştı ki yağdan düşmüş, cızırdayan kapıyı açıp içeri girdiğimi fark etmedi bile. Yüzündeki ifadeden okuduğu şeyi yaşadığını