Bakın burası çok önemli.
Havva ölüyordu, Havva öldü. Onun yerinde yeni tür bir yara­tık, farklı ve yabancı bir şey doğdu. Bundan daha rahatsız edici ne olabilirdi? Değişim bu şekilde algılandığı için, neden bu kadar çok ilgi ve endişe uyandırdığını anlamak kolaydır. Yine de şaşkınlığımız devam eder: Bir diploma almak ya da boşanmak, bisiklete binmek ya da bir oy verme odasına girmek gibi basit eylemlere bu kadar ra­dikal sonuçlar atfetmek ne kadar tuhaftı?
Sayfa 479Kitabı okudu
...... ❗❗❗OKUMAK AMA NASIL? Geçmişten günümüze, bilginin yegane kaynağı olan kitaplar, birçoğumuzun vazgeçilmez yol arkadaşları, bir kısmımız içinse zaman kaybı. Kitap okumak bir "boş zaman aktivitesi" olmaktan ziyade; iyi bir alışkanlık ve kişinin kendisini geliştirme yolundaki en mükemmel yöntemlerden biri. Üzülerek söylüyorum ki
Reklam
"Bir şeyi kafanızdan çıkarmayın. Sizler önemli değilsiniz. Siz hiçbir şey değilsiniz. Bir gün taşıdığımız yük birine yardımcı olabilir. Fakat uzun süre önce, elimizde kitaplar olduğu zaman bile, onlardan çıkardığımız şeyleri kullanmadık. Ölülere sövmeye devam ettik. Bizden önce ölmüş zavallıların mezarlarına tükürmeye devam ettik. Önümüzdeki hafta, önümüzdeki ay, önümüzdeki yıl, bir sürü yalnız insanla karşılaşacağız. Bize ne yaptığımızı sordukları zaman onlara, hatırladığımızı söyleyebilirsiniz. İşte uzun vadede kazançlı olacağımız nokta burası. Bir gün, o kadar çok şey hatırlayacağız ki, tarihin en büyük buharlı kazı makinesini yaparak bütün zamanların en büyük mezarını kazıp, savaşı içine ittikten sonra üstünü örteceğiz. Gelin artık, öncelikle bir ayna fabrikası kurmaya ve gelecek yıl boyunca sadece ayna imal ederek onlara uzun uzun bakmaya gidiyoruz.”
104 syf.
·
Not rated
·
Read in 16 days
Büyüyen Ay yayınlarının bu kapak desenlerine bayılıyorum :) Selçuklu sanatı bezeme desenlerini modernize edip kullanıyorlar. Hoşuma gidiyor, belirtmeden geçemedim. Kitaba gelelim. Gülistan ve Bostan eserlerinden pek çoğumuzun aşina olduğu bir isim Sâdi-i Şirâzî. 1213-1218 yılları arasında doğduğu tahmin edilmektedir. Bugün İran topraklarında
Beş Meclis ve Akıl ve Aşk Risalesi
Beş Meclis ve Akıl ve Aşk RisalesiŞeyh Sadi Şirazi · Büyüyen Ay Yayınları · 2016165 okunma
Bu bölgeye ne diyoruz Ortadoğu. Bakın bu tabirleri bile hiç düşünmeden kullanıyoruz. Hâlbuki orta doğu diye birşey olur mu? Doğunun ortası. Kimin doğusu, kimin ortası. İngiltere’nin. Şimdi şöyle düşünün kendi mahallenize İngiliz’in verdigi isimle hitap ediyorsun. İngiliz gelmiş, Çorum’a demiş ki ben Çorum’a Çorum demiyorum; buraya güneybatı diyorum. Siz şimdi buraya ne diyorsunuz, Güneybatı. Bu şuürsuzluktan çıkmamız lazım. Burası bizim bin yıllık mahallemiz. Onun bunun verdigi isimle çağırırsak onun bunun çıkarlarına hizmet etmiş oluruz. İsimler çok Önemli.
Savaş BarkçinKitabı okudu
"Küçük bir gezegen ama ona ait. Yüzeyinde üç yanardağ var, biri aktif, ikisi sönmüş. Büyüyüp her tarafı istila etmeye çalışan baobap bitkileri var. Bir de gül var. Küçük Prens gülü çok seviyor." Burası kitapta kafasını en çok karıştıran bölümdü ama yine de söyledi, önemli olduğunu biliyordu çünkü. "Tamam da Küçük Prens kim?" diye sordu 72. "Küçük Prens'in altın sarısı saçları, bir atkısı ve sevimli bir gülüşü var," dedi Lyra ezberden. "Sevimli ne demek?" diye sordu 72. Lyra kıpırdandı. "Sevimli..." bilmiyordu. "Sanırım birilerinin seni sevmesi demek." 72 bir şey söylemedi. Lyra hikayesine devam edecekti ama göğsünde, boğazında birileri ciğerlerine hortum sokuyormuş gibi bir baskı hissetti. "Nasıl sevilirsin?" diye sordu 72. Sesi alçak, uyku mahmuruydu. Lyra dürüstçe, "Bilmiyorum," diye cevap verdi. 72 uykuya dalınca, en azından dalmış gibi yapınca sevindi. Pek hikaye anlatası kalmamıştı zaten.
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.