Ah, o soğuk, buz gibi, sert, korkunç Ölüm , kur hükümdarlığını burada, hâkimiyetindeki tüm dehşetlerle sar etrafı, burası senin tahtındır! Ancak sevilen, sayılan ve onurlandırılan birinin saçının tek teline bile dokunamaz, çehresine el süremezsin. El bırakıldığında olanca ağırlığıyla düşmüş, kalbi ve nabzı artık atmıyormuş ne gam, o el eskiden açık ve cömertti, o kalp içten ve sıcaktı, o nabız insanca attı ya, odur önemli olan
Sayfa 73 - Kültür yayınlarıKitabı okudu
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Lawrence Efsanesi
Bazıların gazetelerden bazıların kitaplardan ya da filmden adı duyduğu bir isimden bahsediliyor. Onun adı Thomas Edward Lawrence; kısaca T.E.Lawrence ya da biz daha çok Arabistanlı Lawrence olarak biliyoruz. Her şekilde Lawrence bu coğrafyanın kaderinde söz sahibi olmuş kişilerden biridir. Orhan Koloğlu'nun Lawrence Efsanesi adlı kitabı da
Lawrence Efsanesi
Lawrence EfsanesiOrhan Koloğlu · Yeditepe Yayınevi · 201639 okunma
Reklam
Sizi sadece yanındayken seviyorsa, sadece yan yanayken size bağlanıyorsa o insanla uzun yollar hayal edilemez. Araya giren en ufak mesafede sizden uzaklaşıyor, olduğu yerde aç olduğu ilgiyi, sevgiyi beslemek için başkalarına gidiyorsa o insan sizinle o yola hiç çıkmamış demektir.. Mesafelerin önemi seven insan için yoktur. Bakın burası çok önemli “seven insan için.”
“Doğarken bindiğimiz trende anne ve babamızla tanıştık. O zamanlar onların hep bizimle seyahat edeceklerini sanıyorduk. Oysa istasyonun birinde onlar trenden ineceklerdi ve bizi yolculuğumuzda yalnız bırakacaklardı. Zamanla trene başkaları da bindi ve bizim için önemliydiler. Kardeşlerimiz,arkadaşlar, çocuklarımız, hatta hayatımızın aşkı... Bir
" Ermişler ermişti Ahmet Yesevi artık 63 yaşına girmişti. Şimdi hayatının önemli bir dönüm noktasındadır. Çocukluğundan beri Hz. Peygamber'in yolundan ayrılmayan büyük sofi, o yıl dergahının bahçesinde derin bir kuyu kazdırıyor. İçi kuru kerpiçle örülüyor. Burası Hoca Yesevi'nin çilehanesi olacaktır. Hazırlık bitince öğrencilerine, Hazreti Muhammed 63 yaşında bu dünyadan ayrıldığı için, artık çilehaneye çekileceğini, ömrünün kalan yıllarını bu hücrede tamamlayacağını bildiriyor. Ahmet Yesevi, bir söylentiye göre 120; başka bir söylentiye göre de 125 yaşına kadar bir mezar büyüklüğünde olan bu hücrede yaşamıştır. Bu daracık yerde zikrederken dizleri göğsüne sürte sürte delinmiş, fakat o, «riyazet, ibadet ve irşat» görevinden son nefesine kadar ayrılmamış. Aşıklarının ve sadıklarının başında gelen Mansur Ata çilehaneye ilk defa girdiği zaman «Mürşidim, bu sıkıntılı, daracık yerde nasıl tahammül edip oturuyor?» diye gözlerinden yaşlar boşanmıştı. Fakat bir an için gaflet perdeleri gözünden kalktı ve gerçeği gördü. Küçük ve sıkıntılı sandığı çilehanenin bir ucu doğuda, bir ucu batıdaydı. Her yan Tanrı nuru içinde yüzüyor, şırıl şırıl su sesleri insanın yüzüne gülüyordu. O zaman anladı ki Allah, sevgili kullarını asla sıkmaz, onların gözü sadece görüneni değil, gizli olan güzellikleri de görücü ve bilicidir. "
Sayfa 15 - Atlas Yayınları
Gördük ki burası sadece ne bir cami imiş ne de bir mescid. Burası Allahu Teala'nın yeryüzünde kendisine ayırdığı iki önemli araziden biriymiş. Burası arzın arşa açılan kapısı imiş. Burası yeryüzünün yaratılmaya başlandığı nokta, insanın ilhamlarının kaynağı, Allah'a yakın olmanın rampası, asansörü, fırlatma noktasıymış.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.