Herkesin matematiğe veda ettiği bir an vardır. Kiminin ilk x'i, y'i gördüğünde, kiminin ilk karekökü gördüğünde beti benzi atar.Kimi de limit ve türevle karşılaştığında “Sanırım bu iş buraya kadar” diye içinden geçirir. O olmayan, “işe yaramayan” kavramları zihninde zaten zar zor bi yere oturtabilmişken, şimdi de onlara yeni kavramlar eklenmiştir. Matematikten anlamadığınızı kemiklerinize kadar hissedersiniz. Hocanın anlattığı fog(x)’lere, Z’lere, cot(x)’lere büyük bir ciddiyetle bakarken beyninizin içinde tridi efekti ile yapılmış bir bebek neşeyle dans ediyordur. Anlatılanların kafanızın içinde hiçbir karşılığı yoktur, resmen bi bok anlamıyorsunuzdur.
aferin evlat iyi etmissin! sonra zamanini da iyi intihap ettin. maalesef seni bos ceviremeyecegim. mademki iki esnaf karsi karsiyayiz, acikca konusalim.. dun gelsen metelik alamazdin, seni tekme ile kovardim. yarin gelsen beni bulamayacaktin. seytan sana fisildamis heralde... mubarek olsun... ben bu ise daha fazla dayanamayacagim... bir nihayet
Reklam
"Hanımlar, beyler, eğer biz homo economicus olmayı becerebilsek, hiçbir hükümet, hiçbir rejim, iç ya da dış baskı bizi kişi başına geliri on bin dolarlık ülke olmaktan alıkoyamaz. Zamanındagöç edip dünyanın en gözde toprak parçasına kurulmuşuz. Bir elimiz dağda, bir elimiz denizde, yediğimiz önümüzde, yemediğimiz ardımızda. Bir müşkülümüz
Sayfa 327Kitabı okudu
Kaybettiğimiz ruhlara, Tam 13 yıl oldu. Eğer Tanrı varsa ve canı sıkıldıkça dünyayı çeken uydusundan burayı izliyorsa, benim gibi kadınların kanallarına denk geldikçe kanalı değiştiriyordur. Bizi eski bir Türk filmi dramında bayağı buluyordur, yüksek zümre edebiyatını seven züppe yaratıcı. Ondan ölesiye nefret ediyorum,
Çevrendekiler, o erişilmeyen bilgiçlikleri, hayvanca sersemlikleri ( ama hayvanlar daha iyidir ), iblisçe iyilikleri, insanı katil eden sevgileriyle senin için ne derlerse desinler Milena; ben Milena, ben senin haklı olduğunu biliyorum, ne yaparsan, nasıl davranırsan davran haklısın; ister Viyanada kal, ister buraya gel, istersen Viyana ile Prag arasında bocala dur, seni suçlayacak değilim. Sana inanmasaydım, ilgilenir miydim seninle? Denizin dibindeki avuç içi kadar yer suyun baskısına nasıl dayanıyorsa, sen de öyle dayanıyorsun Milena. Yaşam rezillik aslında, midemi bulandırır hep; yaşamımla başa çıkacağımı, insanlara dayanabileceğimi ummazdım bugüne değin, utanç duyardım bundan ötürü, ama sen, her şeyi öğrettin bana şimdi, dayanılmayacak gibi olan yaşam değilmiş meğer.
Sayfa 114
Şimdi şunu düşün çocuk. Bu çocukların hiçbiri Sör Alliser'dan başka silah ustası görmedi. Onların babaları çiftçi, arabacı, kaçak avcı, demirci, madenci ya da bir ticaret gemisinde kürekçi. Güvertelerde, Kral Yolu'ndaki genelev ve tavernalarda, Lannis Limanı'nın ve eski şehirin sokaklarında dövüş üzerine ne öğrenebilirlerdi sence? Buraya gelmeden önce birkaç kez sopa sallamışlardır belki ama sana yemin ederim ki bu yirmi çocuktan birinin bile cebine gerçek bir kılıç alacak kadar sikke girmemiştir. Bakışı zalimceydi. Pekala, zaferinin tadı şimdi nasıl geliyor ağzına Lord Snow?
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.