Bir ruh, ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden meydana çıkıyordu... Biz ancak o zaman sahiden yaşamaya, ruhumuzla yaşamaya başlıyorduk. O zaman bütün tereddütler, hicaplar bir tarafa bırakılıyor, ruhlar birbirleriyle kucaklaşmak için her şeyi çiğneyerek, birbirine koşuyordu.