Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
·
Puan vermedi
"Ben hasta bir adamım."
Kitabın başında bu cümleyi okuyup direkt kafamızda canlandırdığımız şey genelde fiziksel bir hastalık oluyor ancak burdaki anlam fizikseli değil psikoljiyi ele almakta. Kitap yalnızca tek bir alanı ele alıyor denilemez bence sosyal, içsel veya felsefi birçok alanı içinde barındırıyor. Genel olarak kitapta karakterin yapmis olduğu ic monoloğu okuyoruz. Bunlar bize aslında kişinin içindeki karanlık tarafıda yansıtmakta. Bir cok kişinin içsel konusmalardan dolayı yarim birakmis oldugu bir kitap olsa da aslında bizlere bir çok şeyi kitap bu yönüyle anlatmakta. Ele almis olduğu bir çok alanla aslinda okuyucunun kendisini de içsel bir düşünmeye, etrafta olan biten her şeyi düşündürmeye iten bir kitap. Okunulacak ve üzerine düşünülecek güzel bir eser.
Martin Eden
“Oxuduğumuz kitab bizi başımıza vurulan zərbə kimi sarsmırsa,niyə oxumağa əziyyət çəkək ki?!” Analizimə Kafkanın sözləriylə başlamaq istədim. Çünki “Martin Eden” o əsərlərdəndir ki,saatlarla divara baxıb həyatı sorğuladacaq və digər obrazlarda zaman-zaman özümüzü görəcəyik.
“Martin Eden” Jack London həyatından izlər daşıyan avtobioqrafik romanı.
Aşk mı saplantı mı ?
Öncelikle merhaba sevgili 1K ailesi bu benim ilk incelemem, kötü yazmış isem mazur görün artık. Bu kitabı 2. Okuyuşum ve istemsizce yazmak istedim ve İçimden geldiğince fikirlerimi belirtmek istiyorum. Stefan Zweig kitapları bence kısa ve fazlasıyla derin içerikler barındırıyor. Bence iyi bir yazar. Ve kitaplarını okumakta zevkli bu öznel yargılarımdı kitaba geçecek olur isek…
Bilinmeyen bir kadının mektubu ergenlik döneminden itibaren yaşça büyük olan R’ye karşılıksız duyulan aşkı konu alıyor. Ve yazarın erkek olmasına rağmen kadın hissiyatlarını bu kadar iyi betimleye bilmesi açıkçası beni mest etti. Bu kitapla alakalı bir yoruma denk gelmiştim kitaptaki kadın karakter için bunun bir saplantı ve psikolojik bir sorun olduğunu yazmıştı. Niyeyse bu yorum beni üzdü… Ben açıkçası öyle düşünmüyorum. Saf bir şekilde bence aşkı anlatıyor. Ergenlik dönemlerinde hepimiz yaşça büyük birine aşk veya hayranlık duymuşuzdur ve bu saf hissiyatlarımızdı burdada aslında karşılıksız koşulsuz şartsız kadının duyduğu aşkı anlatıyor nedense iliklerime kadar hissediyorum. Ergenlik döneminde bende tam olarak bu kadar olmasa da benzer bir platonik aşk yaşadım. Sanırım bazı kitapları da anlamak için yaşamak gerekiyor. Belki de o yorumu yapan ablamız hiç birini sevmemiş ya da sevme stili farklı. Onu bunu es geçelim bence okunmalı ve karakterleri hissederek empati kurarak okunmalı.. Harika bir eser. Okuyun okutun :) aşk mı saplantılı mı? Bu konuda fikri olan yorum yapabilir… bana sorarsanız Aşk.
Susan Qadın
İlk əvvəl şəhidimizin ailəsi..Avtobus sürücüsü atası, süpürgəçi anası..Ürəyim orda sızıldadı..Bütün şəhidlərimizin ruhu şad olsun, ailələrinə səbr versin..
Əsmər..Ah Əsmər..Birincisi o mənzərə nədənsə gözümün qabağından getmir Eyvaza deyiləcək bir söz yoxdu, o qədər əsəbləşdirdi məni, az qala qışqıra qışqıra söyəcəkdim..O və onunkimilərin bir adı
Stefan abi bizi ketenpereye getirdinnn!
Uzun süredir Zweig okumadığım için okumadığım kitapları art arda okumaya karar verdim ve bu eserle başladım.
Zweig okurken her zaman şaşırırdım ama bu farklıydı. İncelemelere baktığımda çoğu insan pedofiliye değinmemiş bence bunu atlamak bundan bahsetmemek hata olur. Berger 18 yaşında ve çocukluğundan sıyrılamamış hala çocukluk yaralarıyla boğuşan biri.
Bence yaşadıkları şeyleri yetişkinliğe geçmek için sayamayız çünkü Bergerin düşündükleri kalıp düşünceler yapmazsa kendini ezik gördüğü yetersiz hissettiği şeyleri oysaki yetişkin olmak için bir kadınla beraber olmasına gerek yok.
Ama hala kendini ifade edememesi insanlara boyun eğmesi normal bir durum değil.
Gelelim pedofili kısmına bence burası çok hatalı. Masumdu yok kardeşceydi diyerek 18 yaşındaki birinin 13 yaşındaki birine çekim hissetmesini kabul edemeyiz. Kızın hoşuna gitse bile bu yanlış bir durum çünkü hala çocuk. Burdaki kız kurbandır, evet kurbandır çünkü hala bilinçli bir birey değildir ve bunun normalleşmesini göze alamayız.
Bu kitap belli bir yaştan sonra okunmalı bence çocuklardan uzak tutun.
Onur
Herkese Merhaba,
Modern mafya türü buysa ben bu tür okumaktan vazgeçeyim o zaman... Aldatma asla modersleşen bir şey değil.... Kitabı sevdim yada sevmedim konusuna girmiyeceğim. Yazarın ve ne yazdığını bilmediğini ve sapkın dünyasını kitap yazarak , yazdığı şeyleri basitleştirmesi hakkında bir kaç cümle yazacağım.
Hepimizin en sevdiği şeylerden
Çok değişik bir kitap bu Lanark. Alt başlığında da dediği gibi 4 kitaplık bir hayatı anlatıyor. Lanark karakterimizi hayatını. Kitap 3. Kitap bölümünden başlıyor ilginç şekilde. En başta neden standart bir sıralama yapmamış, desem de okuduktan sonra nedenini anlıyorum. Yorumu yaparken de kitap kitap yapacağım o yüzden.
İlk bölüm olan ama 3. Kitap
Arkadaşımın hediyesi olarak elime ulaşan, yazardan okuduğum ilk kitap oldu Öğrenci Kız. Uyanmasıyla başlayıp uyumasıyla sona eriyor kitap. Bu da daha akıcılık sağlamış diye düşünüyorum. Karakterin yaşını belli değil ama okurken tam olarak ergenlik döneminde ve yetişkinliğe girmek üzere olan bir kızı anlattığını anlıyoruz. Sancılı, isyan içeren bir dili var kızın. Ayrıca tam da o dönemlerin sevilme, kabul edilme isteğini barındırıyor. Kendine ait farklı düşüncelerini karşı tarafa savunma korkusundan bahsediyor. Kendini sevmeyi gizli gizli yapmaktan bahsediyor ve farklı taraflarını somutlaştırmaktan çekiniyor. Bunların her biri de içinde ki sevilme ya da çevresi tarafından kabul edilme arzusunu gösteriyor.
Beklemediğim bir şekilde eğlendim de okurken. Komik bir kızdı. "Nedense moralim bozuktu, otobüste çirkin bir kadın gördüm. Kirli yakalı bir kimono giymiş, darmadağın saçlarını bir tarağa sarıp toplamıştı. Elleri ayakları da kirliydi. Ayrıca asık, kavruk suratı yüzünden erkek mi kadın mı olduğunu anlamak güçtü. Ay, sinirlerim tepeme çıktı." Burdaki ani siniri, çıkışı, beni güldürdü. Hayata karşı hem öfkeli hem güzellikleri görebiliyordu. Mutluluğa inanmayıp bir gün yine de geleceğine de inanıyordu. Tam kafası karışık bir ergen kendileri.
Japon edebiyatına başlamak için çok ideal bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
Çok sıkıcı.
Kitabı burdaki yorumlara güvenerek aldım. Yorumların %90’ı çok iyiydi. Ama hiç benlik çıkmadı. Normalde en kötü 3 günde bitireceğim kitap günlerce elimde süründü.
Fazla bilimsel kelimeler ve konular vardı. Fizik vb konulara ilgisi olanlar fazlasıyla sevebilir ama şahsen benim ilgi alanıma girmiyor böyle şeyler, tercih meselesi.
Sürükleyiciliği desen alakası yok, merak uyandırmıyor. Çok bölünmüş geldi bana.
Üzgünüm ama çok sıkılarak okuduğum bir kitap oldu.
Bu kitabın burdaki puanı kesinlikle haketmediğini düşünüyorum. Şahane ötesi bir kitap özellikle yüzleşme , kayıtsız kalabilmek , geçmiş ile hala ilgileniyorsanız kesinlikle okumalısınız. Yalnız hissetmeyeceksiniz .
İlk kitabından sonra ikinci kitabını da bakmak istedim. Cidden kafa bir kelebek. Güldüğüm ve eğlendiğim bir hikaye oldu benim için. Kendinizden bir parça bulabileceğinizi düşündüğüm Tırtıl ve metamorfoza girmiş Kelebek olarak gayet keyifli. Cidden evin yaramaz kardeşi gibi
Banka memuru olan baş karakterimiz kendine ev arar evide ayasli ibrahimin apartmaninda bulur. Banka memurumuz burada yaşar ve burdaki insanlari hem tanir hemde hayat hikayelerini ogrenir . Apartmandaki hayat hikayeleri banka memurumuz tarafindan anlatilir.bir zaman sonra ayni aparmanda kalan hasan beyin kiziyla tanisir ve evlenir ve kendi yoluna gider.
(Spoiler)başdan deyimki kitab dindar olanlar üçün biraz qıcığlandırıcı ola bilər.Ancaq kitabı oxuyarkən tələsməyin ,sakit dəvam edin, sona qədər oxuyun. Kitabda tanrının varlığı hər yolnan təkzib edilib sonda isə bir neçə cümlə ilə təsdiqlənib.Həqiqətən sonda məni təəccübləndirə bildi .Klasik pis adam, dünyanı xilas edən qəhraman sisteminən çıxıb ,sonda sizi bambaşqa yerlərə sürükləyir.Mən özüm dinən uzaq biriyəm .Ateist deyiləm ancaq, hər hansı bir dinədə inanmıram. Kitabın mənə əsas sorğulatdığı şey azad iradə həqiqətəndə bizi cəhənnəmə sürükləyir (hər nəqədər azad iradə deyə birşey olmasada)?Din üzərinə çox düşünməyən biri olaraq məni bu barədə düşünməyə məcbur etdi.Kitabda bəyənmədiyim tərəf isə qaraqanın bütün kitablarında olduğu kimi burdada qəribə bir soyuqluq issetdim.Cümlələr çox düz tamamilə əsas məsələyə yönəldilmiş öz içində isə heçbir dərinliyi olmayan cümlələr idi.bunan başqa kitabı bəyəndim
Huzurlu günleriniz olsun... Bugün sizlere; yazar @kandisteiner yazmış olduğu, @martiyayinlari bünyesinde çıkan "Kör Nokta" kitabının yorumu ile geldim...
Gianna halkla ilişkiler koordinatörü olarak oldukça zorlu insanlarla çalışıyordu... En zorlusu da baştan çıkarıcı görüntüsüyle Clay Johnson'du... Şahane bir futbol oyuncusu ve
Silahtar ali pasanin cocugunun olmesiyle cociklari arasinda baslayan miras kavgasi anlatilir. Miras pay edilir herjes kendi yoluna gider , burdaki diger hikaye ise yegenleri asım'ın hikayesidir kitap genelde asım amcasinin kizi salime ve halasi atiye hanim etrafinda doner
