Merhaba 1k okuyucuları :)
Sabahattin Ali’yi çoğu insan her ne kadar Madonna ile tanımış olsa da Yusuf ile tanımak ayrı bir hazdır. Yusuf, Madonna kadar sosyal mecrada popülariteye ulaşamamışsa da; bence ikisi de bir birinden ayrı karakterler olup, ikisi de karakteristik kişiliğin zirveleridir.
Anne ve babası gözleri önünde katledilen ve küçücük
"Hepimiz Gogol'un paltosundan çıktık. Palto'yu okuyunca Dostoyevski'nin bunu niçin söylediğini çok iyi anladım. Zaten kısa bir öykü olduğu için içeriğine değinmek istemiyorum ama bu Gogol'dan bahsetmeyeceğimiz anlamına gelmiyor.
Palto'nun baş kahramanı akaki akakiyeviç'te bir zamanlar Gogol'un da olduğu gibi bir memurdur. Bürokrasi ve memuriyetin içinde bulunan Gogol burada gözlemlediği sistemi Palto'da eleştirdiğiniz görebiliyoruz.
Gogol hayatı boyunca distimi yani kronik depresyonla mücadele etmiştir. Hatta ölümü de bu distimiyle alakalıdır. Palto'yu okuyunca aklıma ilk gelen Gogol kendi ölümünü neredeyse tahmin etmiş olabilir mi sorusu geldi.
"Aslında benim gibi basit bir okurun bu öyküyü incelemesini şu an bir saygısızlık olarak görmeye başladığım için incelemeyi bırakıyor ve okumanızı tavsiye ediyorum." demiştim. Şimdi bu söylemimi değiştiriyorum. Çünkü basit bir okur değilim. Bunu söylerken asıl kastettiğim yazar olmanın çok zor ve zahmetli bir iş olmasıydı. Özellikle Gogol gibi hayran olduğum bir yazara olumsuz bir eleştiri yapmanın bana göre olmadığıydı. Gerçi olumsuz eleştiri alacak bir yazar olduğunu düşünmesem de bazen zevkler tartışılabiliyor. Kendi adıma Gogol'a saygı duyuyorum ve olumsuz eleştirilerimin onun yazı hayatını değiştirmeyeceğini biliyorum.
Son olarak Gogol'u Okuyunuz ve Okutunuz..
O güzel atlara binip giden o güzel insanlardan biriyle, Aziz Nesin'le ve onun kıymetli bir eseriyle tekrar beraberiz sevgili okur dostlarım...
Son günlerde 'timeline'larımızın bu değerli aydınımız ve onun eserleriyle dolup taşmasına vesile olan #28388406 etkinliğini tertip eden
Hakkında edindiğim bilgilerle okumaya karar verdiğim romanı yaklaşık bir ay önce satın almıştım. Aslında kısa süreli okuma planlarım arasında bu romanı okumak yoktu ama sitede düzenlenen bir aktivite vasıtasıyla ilk okunacak roman konumuna geldi. İyi ki bu romanla daha erken tanışmışım, buradan aktiviteye düzenleyen arkadaşa bir kez daha
Üç saattir incelemelerde eleştirel bir satır, bir fikir hatta bir kelime arıyorum... Arıyorum ki, kitapla ilgili yakın bulduğum bir görüşü repost edip şu satırları şu sıcakta yazma yükünü üzerimden atabileyim...
Yok maalesef, olmadı... Bunun pek çok nedeni olabilir tabii... Ancak Kuyucaklı Yusuf özelinde bu hayranlığa, bu müthiş etkilenmeye
Émile, hakkında tek cümle kurmak gerekseydi, evlilik planı yaptığınız kişiye de okutup karşılıklı mütalaa etmedikçe o kişiyle evlenmeyin derdim. Bazı kitaplar vardır, devletin her vatandaşına okutması gerekir.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde böyle bir kitap mesela. Émile de bunun gibi her bireyin okuması gerekli diye düşünüyorum.
Rousseau bu eserinde hayalinde bir
Ben bundan 6 sene önce lösemi hastalığına yakalandım. Ankara'da LÖSEV'in LÖSANTE Hastanesi'nde çok zor olan tedavim başladı, iki sene sürdü tam "iyileştim" derken hastalığım tekrarladı. Tekrar başa döndük ve 3 yıllık tedaviye başladık. Hiç yıkılmadım, "Ben bu hastalığı yeneceğim" diye anneme, kardeşlerime söz verdim. Ama lösemi
YouTube kitap kanalımda Cervantes'in hayatı, Don Kişot ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/FgMisPxqTFki.ibb.co/K5SWZMj/IMG-756...
Don Quijote : Herkese merhaba, ben Don Quijote, namıdiğer Mahzun Yüzlü Şövalye! 400 küsür yaşındayım. Yani şu an bu yazıyı okuyan herhangi birinden çok daha
Sıcağı sıcağına kurcaladığım ve birçok arkadaşımın kitabı okuyacağını bildiğim için, spoiler özelliği taşıyacak herhangi bir detay vermediğimi öncelikle belirtmek isterim.
Veba Geceleri, Orhan Pamuk'un 40 yıldır düşünüp, 5 yıldır yazdığı, son 1 yıldır da üzerinde düzenlemeler yaptığı son romanı. Yani birtakım çevrelerin ve o çevreye tabi