Yüzyılımız, devlet, iş çevresi ve işçi sendikaların­ da, hiyerarşik olarak organize edilmiş bürokrasiler ça­ğıdır. Bürokrasi; insanı ve nesneyi bir tutarak yöne­tir. Belirli ilkeleri izler, özellikle bilanço, sayıya dök­me, maksimum randıman, kâr gibi ekonomik ilkeleri; ve görevlerini gerçekte bu ilkelerle programlanmış bir bilgisayar esasıyla yerine getirir. Kişi; sayılaşır, kendini bir nesneye dönüştürür. Ama ortada açıkça işleyen bir otorite olmadığından yeni insan itaate «zor­ lanmadığından», kişi gönüllü davranıyor olmanın, yal­nızca «akılcı» bir otoriteyi izlediğinin yanılsamasını taşır. «Akla uygun olana» kim karşı gelebilir? Bilgi- sayar-bürokrasisine kim itaatsizlik edebilir? İtaat et­tiğinin ayırdına bile varamadıktan sonra kim itaatsiz­lik edebilir ki? Aynı durum ailede ve eğitimde de söz konusudur, ilerici eğitim kuramlarının çürütülmesi so­nucu, çocuğa, ne yapacağı söylenmeyen, buyrulmayan, söylenenleri yapmadığında cezalandırılmayan bir yön­tem başgöstermiştir. Çocuk, yalnızca «kendini ifade eder.» Ama yaşamının daha ilk gününden başlayarak ileri yaşlarına dek çocuk, aykırı olmanın, sürüden ayrı kalmanın korkusunu taşıyarak, uyumluluğa yönelik inanılmaz bir saygıyla doldurulur. Ailede ve okulda başlayıp büyük düzenin etkisinde eğitimini tamamla­yarak büyüyen «düzen adamı»mn görüşleri vardır, ama inançları yoktur. Kendini oyalayabilse bile mut­suzdur
Osmanlı’da devlet, dini de içine alan, kuşatan büyük bir dairedir... Osmanlı’da herşey devlet içindir, din de devlet içindir. İran’da ise böyle gelişmiş bir bürokrasi kurumu olmadığı için, böyle bir devlet, yani üstün siyasi otorite bilinci ve kültürü de oluşmamıştır. Safevilerde ve sonrasında İran’da bürokrasi daima şahın ve nüfuz sahiplerinin şahsi memurlarından ibaret kalacaktır.
Hindistanlı Olmayan Memurlar
Şayet Kraliyet Hindistan'da ipleri eline aldığında dış dengeler daha müsait olsaydı, Kraliçe idaresini sağlamlaştırmak için daha esaslı adımlar atabilirdi. 1858 tarihli meşhur beyannamesinde şu ifadelere yer vermişti: "Irkı ve inancı fark etmeksizin tebaamızdan herkes özgürce ve tarafsız bir şekilde hizmetimize kabul edilecektir. Hizmete
74 syf.
·
Puan vermedi
Kafka ve Ovidius'ta Dönüşümler Üzerine
Stendhal, ölümsüz eseri "Kızıl ve Kara"ya başlamadan önce kaleme aldığı pralogueda "Bu çağ her isteyenin her şey olabileceği bir çağdır." der. Standhal'e gelinceye değin edebiyatın her şeyleşen yahut her şey haline gelecek olan karakteri, tragedyalar çağında söz konusu her şeyleşmeyi ya tanrılaşarak yahut da hayvanlaşarak
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022221,9bin okunma
360 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Kafkaesk...
Karamsarlığı, yalnızlığı, varoluş sancıları, umutsuzluğu, yaşadığı topluma yabancılaşması, yahudi oluşu ve şanssızlığı ile Franz Kafka… Üç kız kardeşini nazi kamplarında kaybeden, aşktan yana şansız olan ve üç defa nişanlanan, anksiyete bozukluğu ile mücadele eden, babasının baskısı ile büyüyen, eğitimini bile bu yönde değiştiren, gündüz boş
Şato
ŞatoFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20179,8bin okunma
Bkz; Humeynî'nin Cenazesi ve kefenden parça koparma yarışı
Fundamentalist hareketlerde üyelik, gönüllülük esasına bağ­lıdır ve üyelerin eşitliği kabul edilir. Fakat bu durum karar ver­me sürecini zorlaştırır. Diğer taraftan, bu tip topluluklarda gü­cün rasyonel-legal bölüşümü anlamında bürokrasi kendine yer bulamaz; bürokrasinin ortaya çıktığı durumlarda ise mobilizas­yon ve militanlıkta azalma görülür. Örneğin, Mısır'daki "Müslüman Kardeşler" hareketi, 1948'de Hasan el-Benna'nın öldürül­mesinden sonra bürokratikleşmeye gitmiştir. Neticede, grubun uzlaşma istemeyen yapısı etkisini yitirmiş ve radikal eğilime sa­hip dalları bile genel politikaya uyum sağlar hale gelmiştir. Fundamentalist organizasyonlarda karizmatik otorite söz ko­nusudur. Üyeler, "imam'', "hakim", "haham", "rahip" kabul ettik­leri kişiye bir takım doğa üstü yetenekler atfederler ve metinle­rin ancak bu kişiler tarafından tam olarak anlaşıldığına inanırlar. Böylelikle diğerlerinden ayrılan lider, verdiği kararları uygulayan diğerlerine güvenir fakat bunları "memur" şeklinde bir sınıfla­maya tabi tutmaz. Karizmatik lider ile takipçileri arasındaki me­safe ise vücut dili ve ritüellerle ortaya konur. Örneğin, takipçiler liderlerinin elini öper veya giysisine dokunmak ister.
67 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Türk Edebiyatının Gamlı, Lirik ve Nostaljik Prensesi:
Tezer Özlü
Tezer Özlü
(10 Eylül 1942 – 18 Şubat 1986, Yaş: 43)
Tezer Özlü
Tezer Özlü
’nün aile hayatını, çocukluğunu, yaptığı üç evliliği, intihara olan eğilimini, manik-depresif tanısı ve hangi yabancı yazarlardan ilham aldığını, neden sürekli intihara öykündüğü bilinmeden yapılan bir ‘’Tezer Özlü Okuması’’, tam olarak
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk GeceleriTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 201816,4bin okunma
 Batılı Düşünürlerin Toplumsal Değişim Kuramları ve Bunların İslam Dünyasına Etkileri Batılı düşünürler, bilimsel düşünme yönteminin eşya (niteliği) hakkında kesin sonuç vermesiyle birlikte dogmatik düşünce sisteminden kurtuldu. Düşünürler, Burjuvazi sınıfından aldıkları destek ve teşviklerle, kilise ve aristokrasiye karşı bir devrim icat etmek
360 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
#bürokrasi #otorite #sistemlemücadele
Şato
Şato
Franz Kafka
Franz Kafka
Franz Kafka’nın okunması kolay olmayan ve yarım kalmış romanlarından bir tanesi Şato. Ağustos 1917’de Kafka’ya tüberküloz tanısı konmuş, 27 Ocak 1922’de Şato’yu yazmaya başlamış fakat tamamlayamadan 3 Haziran 1924’te ölmüştür. Yarım kalmış bu roman ,1926 yılında Kafka’nın yakın arkadaşı Max Brod tarafından yayımlanmıştır. Kafka bu romanında modern bürokrasi ve bunun toplum üzerindeki etkilerine farklı bir pencereden bakmaktadır. Roman K.’nın şato tarafından kadastrocu olarak atanmasıyla başlar. K.’nın istediği , işini yapabilmektir. Fakat daha ne olduğunu anlayamadan , şatonun bürokratik düzeneğinin dişlilerine takılıp kalır ve hiçbir ilerleme gösteremez. K. hiç durmadan ve usanmadan otoritenin merkezi şatoya ulaşmaya ve kendisini ifade edebilmeye çalışmaktadır; ancak roman boyunca bunu başaramayacaktır ne yazık ki. Aslında Kafka’nın romanlarındaki kahramanları , tıpkı kendisi gibi ikilemler ve belirsizlikler arasında yolunu bulmaya çalışan, umutsuzca bir yol arayışı içindedirler. Kafka kendi özel hayatında da birkaç kez nişanlanmış ancak bu nişanlılık dönemlerini evlilikle sonlandıramamıştır. Romanlarında da tıpkı kendi özel hayatında olduğu gibi hep bir çıkışsızlık hali vardır. Franz Kafka yaşadığı dönemi çok iyi analiz etmiş bir yazardır. Romanlarında ele aldığı sorunlar yalnızca yaşadığı dönemin sorunları değil, bugünün dünyasının da sorunlarıdır. İyi okumalar…
Şato
ŞatoFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20179,8bin okunma
Halk "bürokrasinin kötülüklerinden" ne kadar yakınırsa yakınsın, bir an için bile sürekli idari işin, dairede/büroda çalışan resmi memurlar dışında herhangi bir yoldan yerine getirilebileceğini sanmak, bir illüzyondan ibarettir.
Bilinen bütün toplumlarda parada gözü olan insanlar olmuştur, ama ender olan, belki de tek olan, bu isteğin fetihle, spekülasyonla ya da serüvenle değil, disiplin ve bilimle doyuma ulaşma eğilimidir.
335 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bu kadar zaman beklemeyi hak etmeyen bir kitap. Geç kalmış gibi hissettim okumak için. İki ayrı gezegen olan Urras ve Anarres tamamen zıt yapılar. Urras; kapitalist, devletçi bir yaşam alanıdır. Sahiplik, zenginlik, hiyerarşi, bürokrasi, devlet, otorite, yöneten ve yönetilen unsurlarıyla dünyaya benzer. Anarres ise tam tersi anarşist bir
Mülksüzler
MülksüzlerUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 202112,4bin okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Dostum Kafka
Kitap Franz Kafka’nın sağlığında yayımlanan öykülerinden oluşuyor. İçerisinde oldukça kısa olanları da var ve toplam 40 tane öykü bulunuyor. Kafka’ya başlamak için mektuplar yerine, bu daha iyi bir seçim olabilir. Çünkü diğer eserlerinde ele aldığı konuları bu öykülerinde de görebiliyoruz. Örneğin adalet, özgürlük, bireyin var olma çabası,
Ceza Kolonisinde ve Diğer Öyküler
Ceza Kolonisinde ve Diğer ÖykülerFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20178,5bin okunma