"Hatırlama, unutmaktan çok daha güçlü bir silahtı. İnsanın her şeyi unutabilmesine rağmen içindeki güç, unuttuklarını hatırlamasını sağlardı ve bunun açma kapama tuşu yoktu. Tamamen kaybedilmemiş duygular, bir gün yeniden hatırlanmaya mecburdu."
Bu kadardı işte hayat denilen şey. Bu kadar basitti. Üç günlük dünya dedikleri şey doğruydu. Bir gün vardınız, bir günden sonraysa yok. Geride kalanlar, ardınızda bıraktığınız acıyla yaşamak zorundaydı. Halbuki yaşarken ne kadar da mutlu, ne kadar da hayat doluydunuz. Saç telini bile incitmek istemediğiniz insanlara alev topu büyüklüğünde bir gönül yangını bırakıp gidiyordunuz. Üstelik bunu yapmayı hiç istemiyordunuz da. Doğanın kanunu buydu. Her mutluluk, bir acıyla son bulurdu. Ölüm zordu fakat yaşamak ölümden katbekat zordu.