Ben de heyecanlanmıştım. Yere oturmuş, iki küçük mavi alevi andıran ciddi gözlerine bakıyor, bunların satırların üstünde koşusunu seyrediyordum; bazen bir gözyaşı beliriyordu uçlarında. Küçük kızın sesi titriyor ve tuhaf bir biçimde bir araya gelmiş bilinmedik sözcükleri okuyordu. Ama ben yine de bu sözleri yakalıyor ve bunlardan mısralar oluşturmaya çalışırken türlü biçimlere sokuyordum. Bu arada kitabın yazdıklarını anlamam imkansızlaşıyordu bütünüyle.
Merhabalar... Türk yazar Halide Edip Adıvar'ın Vurun Kahpeye eseriyle geldim. Kurtuluş Savaşı dönemlerinde, Anadolu'da (Taşra Kasabası'nda) yaşananlar hikaye edilmiştir. İdealist, vatansever, muallimelik görevine sadık ve talebelerini yetiştirme arzusuyla İstanbul'dan Taşra Kasabası'na gelmiş olan Aliye baş karakterdir. Bu baş karakterin yaşadıklarına, bir öğretmen adayı olarak şahit olabilmek, okurken o hissin iliklerime kadar ilmek ilmek işlenmesi namutenahi bir şans!
Aliye'nin kasaba da çektiği zorlukları, katlanmak zorunda oldukları, başa çıkması gereken Hacı Fettah Efendi, Uzun Hüseyin Efendi ve Yunan Kumandanı Damyanos. Bunun akabinde her zaman yanında olan, ona sahip çıkan Gülsüm Hala ve Ömer Efendi'nin güzel yüreğini, Küçük Durmuş'un büyük yardımları ile muallimesinin yanında bir cevher gibi duruşunu, vatan uğruna canını ortaya koyabilecek olan Komutan Tosun'un nişanlısı Aliye'yi Taşra eşrafına emanet etmesini ve bu emanetin akıbetini bilmenizi ve "Vurun Kahpeye" damgasını kimin, nasıl, hangi şartlarla ve neden işittiğini okumanızı isterim. Herkese iyi okumalar dilerim. Sevgiler...
Vurun KahpeyeHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201910,4bin okunma
" Toprağınız toprağım, eviniz evim; burası için, bu diyarın çocukları için bir ana, bir ışık olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım; vallahi ve billahi!"