Gerçekte neler düşündüğümü Paige Marshall'a söylemenin tam zamanı aslında.
Yani, sırf erkek olduğum için her zaman hata yapmaktan bıktım, demenin.
Yani, her şeyden vazgeçip herkesin düşmanı olup çıkmadan önce etrafınızdaki insanlar size kaç kez baskıcı ve önyargılı bir düşman olduğunuzu söyleyebilir, demenin. Yani, erkekler birer şovenist domuz olarak doğmazlar sonradan olurlar ve her gün binlerce erkek kadınlar tarafından bu şekilde yetiştirilmektedir, demenin.
Belli bir süre sonra vazgeçip seksist, bağnaz, ruhsuz, kaba ve kerizin kerizi olduğunuz gerçeğini kabullenirsiniz. Kadınlar haklıdır. Siz haksız. Bu fikre gün geçtikçe alışırsınız. İnsanların sizden beklediği gibi yaşamaya başlarsınız.
Uymasa da uydurursunuz.
Yani, Tanrı'nın olmadığı bir dünyada, anneler yeni Tanrı değil midir? Kutsal ve tecavüz edilemez son mertebe. Annelik dünyada kalan mükemmel ve büyülü mucizelerin sonuncusu değil midir? Ama erkekler için imkânsız olan bir mucizedir bu.
Erkekler doğum sırasında çekilen bütün şu acılar ve dökülen kan yüzünden doğurmadıklarına memnun olduklarını söyleyebilirler, ne var ki, kedi erişemediği ciğere murdar der. Erkeklerin, kadınların başardığı bu imkânsıza yakın olayın uzağından bile geçemediği açıktır. Beden gücü, soyut düşünceler, falluslar; erkeklerin sahip olduğu sanılan bu avantajlar aslında semboliktir.
Fallusla çivi bile çakılmaz.
Zaten kadınlar iktidar bakımından daha avantajlı doğarlar. Hakların eşitliğinden ancak erkeklerin çocuk doğurabildiği gün bahsetmeye başlayabiliriz.
Tabii, bunların hiçbirini Paige’e anlatmıyorum.