KIZ ÇOCUKLARININ DİRİ DİRİ GÖMÜLDÜĞÜ" YALANI
Kız Çocukları ve İslam Öncesi Dönem Şimdi gelelim "kız çocuklarının, İslam öncesi dönemde diri diri gömüldükle­ ri" yalanına: Böyle bir şey gerçek olamaz, çünkü: 1- Kız çocuklarının neden "diri diri gömüldükleri", Kur'an yorumlarında, ha­ dislerde anlatılırken değişik ve çelişkili "neden"ler ileri sürülüyor:Kız
1 Hayatı bir gömlek gibi sıyırsam mı üstümden? Yüreğimde, kuyruğunu bırakıp giden bir kertenkelenin tedirginliği Ya da yollar, yollar, yollar boyunca Bastırıp dursam mı yarama ellerimi? O kadar kolay değil unutmak Ölüm bile istemez olur adamı gün gelir Son anda göze ilişen bir çiçek, Uzaktan duyulan bir çocuk sesi... Kan mı tutuyorum
Sayfa 76 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Kadınlar haklıdır. Siz haksız. Bu fikre gün geçtikçe alışırsınız. İnsanların sizden beklediği gibi yaşamaya başlarsınız. Uymasa da uydurursunuz. Yani, Tanrı’nın olmadığı bir dünyada, anneler yeni Tanrı değil midir? Kutsal ve tecavüz edilmez son mertebe. Annelik dünyada kalan mükemmel ve büyülü mucizelerin sonuncusu değil midir? Ama erkekler için imkansız olan bir mucizedir bu. Erkekler doğum sırasında çekilen bütün şu acılar ve dökülen kan yüzünden doğurmadıklarına memnun olduklarını söyleyebilirler; ne var ki, kedi erişemeyeceği ciğere mundar der. Erkeklerin, kadınların başardığı bu imkansıza yakın olayın uzağından bile geçemediği açıktır. Beden gücü, soyut düşünceler, falluslar; erkeklerin sahip olduğu sanılan bu avantajlar aslında semboliktir. Fallusla çivi bile çakılmaz. Zaten kadınlar iktidar bakımından daha avantajlı doğarlar. Hakların eşitliğinden ancak erkeklerin çocuk doğurbildiği gün bahsetmeye başlayabiliriz
Sayfa 121 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Doğru zaman
Amerikalı zengin bir işadamı, Meksika’ya yaptığı bir iş seyahati sırasında küçük bir kıyı kasabasına uğrar. Limanda gezerken, ağzına kadar balık dolu küçük bir tek nenin içinde oturan bir balıkçı dikkatini çeker. Balıkçıya yaklaşır ve merakla sorar: “Merhaba, bu balıkları yakalamak ne kadar zamanını aldı ?” Balıkçı, hepsini üç saatte
Sayfa 40
DOĞRU ZAMAN Amerikalı zengin bir işadamı, Meksika’ya yaptığı bir iş seyahati sırasında küçük bir kıyı kasabasına uğrar. Li­manda gezerken, ağzına kadar balık dolu küçük bir tek­nenin içinde oturan bir balıkçı dikkatini çeker. Balıkçıya yaklaşır ve merakla sorar: “Merhaba, bu balıkları yakalamak ne kadar zamanını aldı ?” Balıkçı, hepsini üç
Kitabın adı niçin "Avcunuzdaki Kelebek"? Zamanın birinde iki tane kız kardeş varmış, nasıl akıllılar- mış anlatamam. Etraflarındaki ve okuldaki tüm bilgi onlara yetmez olmuş. Bir gün, anneleri onları dağdaki bilge adama götürmeye karar vermiş. Kızlar, bilge adamla karşılaşınca ona sorular sormaya başlamışlar. Bilge adam bütün soruları doğru cevaplamış. Kızlar çok sevinmişler ve annelerinden eğitimleri için bir süreliğine izin isteyerek bilge adamın yanında kalmışlar. Sordukları soruların hepsinin cevabı doğruymuş. Bir süre çok mutlu olmuşlar, ama sonra sıkılmaya başlamışlar. "Bilgenin bilemeyeceği bir soru bulmamız lazım." diye düşünmüşler. Kızlardan biri, bir gün "Buldum!" diye sevinmiş. "İki elimin arasına bir kelebek koyacağım ve bilge adama soracağım, Avcumun içinde bir kelebek var. Canı mı, ölü mü? 'Ölü derse kelebeği bırakacağım. Canlı' derse avcumu hafifçe bastıracağım. Her ne derse cevabı bilemeyecek." Kızlardan biri kapalı tuttuğu ellerini bilgeye doğru uzatmış. (Şimdi lütfen siz de yapın. Avuçlarınız birbirine bakacak şekilde ellerinizi birleştirin ve uzatın. Ben açın deyinceye kadar da açmayın). Ve sormuş: "Avcumun içinde bir kelebek var, canı mı, ölü mü?" Bilge adam cevap vermeden önce uzun süre kızın gözlerine bakmış, bakmış ve cevaplamış: "Senin ellerinde kızım. Senin ellerinde..."" Şimdi bakın hayatınıza ve mutluluğunuza... Nerede mi? Açın şimdi avcunuzu... Sizin ellerinizde; tam avcunuzun içinde. Bir Portekiz atasözü der ki: "Yaşadıkça yaşlanmazsınız, yaşamadıkça yaşlanırsınız."
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
88 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.