Ağaçlardan öğreneceği çok şey olduğunu hissediyordu.
Kar yağdığında da güneş açtığında da onlar ayakta kalıyordu.
Demek ki hayatla mücadele etmek için dimdik durmak gerekiyordu.
#ibnisina
Çok meraklı bir çocuktu İbni Sina. Babası bu sebeple onu, Kuşyar isimli doktorun yanına gönderdi. Kuşyar'ın evi kocaman bir kütüphaneydi sanki. Çok sayıda tıp kitabını görünce iştahı iyice kabardı İbni Sina'nın. Henüz onlu yaşlarındaydı ama kararını vermişti. Hastalıklara çare arayacaktı. Kuşyar'ın kütüphanesine ilk kez girdiğinde Hipokrat'ın şu şiirini hemencecik ezberlemişti:
Hayat kısa,
Sanat uzun.
Fırsat kaçıcı,
Deneyim yanıltıcı,
Karar zor!
...
Ağaçlardan öğreneceği çok şey olduğunu hissediyordu. Kar yağdığında da güneş açtığında da onlar ayakta kalıyordu. Demek ki hayatla mücadele etmek için dimdik durmak gerekiyordu.
Aklında sadece gitmek vardı. Çocukken izlediği göçmen kuşlar gibi. Her gittiği yerde biraz konaklamaktı hayali. Kuşlar gibi geri dönüp 'merhaba' diyebilse sevdiklerine, yeterdi.