Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir "Dünya İnsanı"nın Cenaze Töreni (Bir Yahudi kızın mektubu)
84 yaşında hayata gözlerini kapayan doktor Hildenburg'u bugün toprağa verdik. Protestan olduğundan cenaze önce kirche'ye [kilise] götürüldü, oradan da mezarlığa... Tören sırasında hiçbir zaman böylesine içli duygular, böylesine yürekten kopan sözler ve acılı gözyaşlarıyla karşılaşmadım... Öyle darlık içinde öldü, ki cenazesini bile
Sayfa 751 - 752, 753 Yapı Kredi Yayınları
7/10 puan verdi
Bjørn Hansen Üçlemesi Üzerine
Uzun zamandır övgü dolu yazılar, tanıtımlar okuduğum Bjørn Hansen Üçlemesini nihayet okudum. Norveç’in önemli yazarlarından Dag Solstad tarafından yazılan ince sayılabilecek kitaplardan oluşuyor üçleme. İsimlerinin içerikleriyle bir ilgisi olduğu düşüncesindeydim ama yokmuş. Dag Solstad’ın kitaplarının sırasına göre isimlendirilmişler. İsimleri ve
Bjørn Hansen’e Dair Üçüncü ve Son Roman
Bjørn Hansen’e Dair Üçüncü ve Son RomanDag Solstad · Yapı Kredi Yayınları · 202467 okunma
Reklam
Altımdaki beyaz at, iyi bir attı. İstediğim yere götürebiliyordum. Demek, seyis atı değil!.. Yanımı yönümü şaşırmışım, dağ bayır gidiyorum. Ama perişanım. Sağ ayağımdaki tozluk yok, düşmüş. Bir birliğin içine daldım. Bir Yüzbaşı: - Buraya gel! dedi. Attan indim. Selam verdim. Ama başımda şapka yok. Sağ ayağımda tozluk yok. Kayış da düşmüş, pantalon belimden sarkmış. Pantalonun sol dizi boydan boya yırtık, kan içinde... Yüzümün çiziklerinden kan akıyor. Yüzbaşı: - Bu ne? dedi, ne oldu sana? Ne diyeyim? Yüzbaşı'nın arkasında bütün arkadaşlar... Üzüntümü anlayabilmeniz için, benim o zamanki niyetimi bilmelisiniz. Ben general olacağım, general... - Efendim, dedim, düşman içine düştüm. Esir edeceklerdi. Kaçarken böyle oldum işte... - Senin işin ne? - Haberciyim. Size Binbaşı'nın emrini getirdim. Binbaşı'nın verdiği emri söyledim. Ama kime biliyor musunuz? Mavi kuvvetlere. Çünkü ben kırmızı kuvvetlerdendim. Kırmızı kuvvet komutanının emrini, şaşkınlıktan Mavi kuvvetlere söylemiştim. Bu yanlışlıktan sonra, bütün işler, birlikler, emirler birbirine karıştı. Ama sonunda her zamanki gibi Kırmızı kuvvet, yani biz galip geldik.şimdi, neden bi takım politikacıları seyis atına benzettiğimi anlamışsınızdır. Çünkü bunlar, kendi kendilerine yürüyemezler, koşamazlar; ille önlerinde, gölgelerinden gidecekleri başka bir politikacı bulunacak...  
Nesin yayınlarıKitabı okuyor
'Tarih ona yalnızca insanlığın ne kadar zavallı olduğunu öğretmişti: Bir dönemde insanlık felaketlere uğruyor, mutluluğunu yitiriyordu; sonra bütün gücüyle çalışıp çabalamaya koyuluyor, iyi günlere kavuşmak için türlü cefalara katlanıyordu. Nihayet tarihin bir döneminde insanlık rahata kavuşacak gibi oluyor; artık tarihin kendisi de rahat edecek, diyorsunuz. Nerede? Tekrar işler bozuluyor; her şeyin altı üstüne geliyor; insanoğlu yeniden çalışıp çabalamaya başlıyordu... Güzel günler bir türlü sürmüyor; hayat değişiyor, her şey durmadan bitip yeniden başlıyordu.'
348 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
KIŞ GÜNEŞİ Merhabalar bugün muhteşem bir eserin incelemesini sizinle paylaşacağım. İnsanı birbirinden farklı duygulara sürükleyen, ilk sayfalardan itibaren içine çeken okudukça insanın okuma isteğini arttıran bir eser. Okurken kimi zaman sinirlene bilirsiniz, kimi zaman içiniz hüzünle dolabilir. Psikolojik gerilim ve aşkla harmanlanmış harika
Kış Güneşi
Kış GüneşiAynil Onur Yüksel · Ange Yayınları · 202322 okunma
.... Gelin Birazda Düşünelim: KÖLELİK Kölelik en genel tanımıyla, bir başka insanın “metası” olmaktır. Yani kişisel bir özgürlük ya da söz hakkı sadece sahibi tarafından belirlenmesi ve insandan ziyade “makine” olma durumudur. Dünyada uzun yıllar boyunca çeşitli şekillerde uygulanmıştır. İlk olarak yaklaşık 11.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.
Reklam
Tarih ona yalnızca insanlığın ne kadar zavallı olduğunu öğretmişti: Bir dönemde insanlık felaketlere uğruyor, mutluluğunu yitiriyordu; sonra bütün gücüyle çalışıp çabalamaya koyuluyor, iyi günlere kavuşmak için türlü cefalara katlanıyordu. Nihayet tarihin bir döneminde insanlık rahata kavuşacak gibi oluyor; artık tarihin kendisi de rahat edecek, diyorsunuz. Nerede? Tekrar işler bozuluyor; her şeyin altı üstüne geliyor; insanoğlu yeniden çalışıp çabalamaya başlıyordu... Güzel günler bir türlü sürmüyor; hayat değişiyor, her şey durmadan bitip yeniden başlıyordu.
Tabakalaşma ve eşitsizlik evrensel birer olgu olmalarına karşın, bunların biçimleri bir toplumdan diğerine göre, sosyal gelişmenin düzeyine, kaynakların kıtlığına, dolayısıyla özel beceri ve yeteneğe duyulan ihtiyaca bağlı olarak değişiklik göstermekledir. Davis ve More'un kuramı, aşağıdaki kısaca dile getirilen önermeleri ileri
İÇKİ İÇMEK HARAMDIR
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “İçki, bütün kötülükleri, günahları kendinde toplar.” İçki her kötülüğün başıdır. Bir insan câhillik, işsizlik, gençlik ve arkadaşa uyma yüzünden içkiye başlayıp alışıyor. Böyle bir insan ne gerekse yapıp bundan kurtulmalıdır.  Bir insanın alıştığı en kötü huylardan biri olan içki,
200 syf.
·
Puan vermedi
SÖYLEMELİYİZ BİLSİNLER
Şermin Yaşar’ın ilk okuduğum romanı oldu ve kesinlikle sonuncusu olmayacak. Gerek hikayesi açısından gerekse karakterlerin ağzından çıkan bazı sözler öyle içinize işliyor ki anlamsız anlamsız duvara baktığınız oluyor. 200 sayfa su gibi akıp gidiyor. Bazı romanlarda keşke daha uzun olsa diyordum yahut daha kısa da olabilirmiş diyordum ama bu roman
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,905 okunma
Reklam
Beş maymunun öyküsü
Kafese beş maymun koyarlar. Ortaya bir merdiven kurarlar. Kafesin tepesine de iple muzları asarlar. Herhangi bir maymun merdivenleri 'çıkarak muzlara ulaşmak istediğinde, dışarıdan üzerine soğuk su sıkarlar. Sadece merdivenleri çıkmaya çalışan maymun değil, diğerleri de bu soğuk sudan nasibini alır. Bütün maymunlar bu denemeler sonunda
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20213,975 okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
Hush Hush Serisi #1 - Fısıltı #okudumbitti Görünüşe bakılırsa, Patch'e mahkumdum. . "Artık koruyucu meleksin" "Senin koruyucu meleğinim..." . Selam, eskileri yad ettim desem yeridir. Bu serinin benim için çok büyük bir yeri var. Birçok insan gibi okuduğum ilk seri. Bana okuma alışkanlığı sağlayan o seri. Ortaokuldayken en yakın arkadaşım da kitap vardı ve bütün sınıf okumuştuk. Anılar :') Hatta hatırlıyorum korsan kitapta okumuşluğumuz vardı bilmeden. Bu yüzden kalbim Patch ve Nora'da olmaktan hiç vazgeçmedi. Kitabın fantastik kısmı ilk kitapta biraz daha sönük işleniyor. Son bölümlere kadar melekler hakkında nefilim hakkında neredeyse bir şey bilmiyoruz. İkinci kitapta işler daha iyi açılıyor ama tabii bu diğer kitabın yorumuna kalsın. Yan karakterlere gelince bazen Vee'yi yerlere vurmak istediğimi itiraf etmem gerek. Nora ile bağlarını çok seviyorum ama bu azgınlığı beni bitiriyor. Kurgu da her şey çok özenle yazılmış ve işleniyor. Belki şu an kurgu size Wattpad kurgusunu hatırlatabilir ama bende olan aşkı hala bitmedi. Umarım bir şans tanırsınız. Yorumlarınızı da bekliyorum. İyi okumalar <3
Fısıltı
FısıltıBecca Fitzpatrick · Pegasus Yayıncılık · 201512bin okunma
51. Eyalet ve Gerçekler (uzun ama buna değer)
Jeffrey'ye bakıp yeniden oturmasını işaret etti. Kendisi de yerine geçti. Profesör, Amerika sizce de bir şekilde yolunu kaybetmedi mi? Atalarımızın dağlara taşlara kazıdığı idealler yozlaştırılmadı mı? Unutturulmadı mı? Değersizleştirilmedi mi?" Jeffrey başıyla onayladı. "Bu görüşte olanların sayısı her geçen gün
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.