“Kitabın giriş cümlesi gibi; “Bütün mutluluklar birbirine benzer, ama her mutsuzluğun ayrı bir görünüşü vardır.”
Anna karenina bir aşk hikayesi gibi görünebilir ama burada sadece aşk yansıtılmıyor. Ve kitabın adından da anlaşılacağı üzere baş kahraman olan Anna karenina’dan sadece söz edilmiyor. Burada bütün karakterlere ayrı ayrı yer verilmiş, hepsine ayrıntısıyla üzerlerinde durulmuş. Din, inanç kavramına, evlilik kavramına, kadının toplumda ki yerine, toplum baskısına, köylü-şehirli, işçi-asil, burada bunlara da detaylı yer verilmiş.
Her şeye sahip ama mutlu olmayan anna’nın kocasının üzüntüsünden mutluluk duyması bazı şeyleri cüretkarca (bence hadsizce) itiraf etmesi, güzelliğine güvenip başkalarını tesir altında bırakması, kıskançlık krizlerine girip sırf sevdiği adamı cezalandırmak için ölümü göze alması oldukça insanı öfkelendiren taraftı doğrusu.
Ama sevgisizliğin getirdiği sonuçlarda üzücü taraftı…
Burada geri kafalı gibi görünen ama dürüst yardım sever baş karakterden daha çok sözü edilen levini çok beğenerek söz edebilirim. Asil yakışıklı Kont Vronski’den masum Kiti’den. Doli ve Stepan Arkadyeviç uzun süre elimde olan bu kitaptaki karakterlere alışıp ayrılmak oldukça zor oldu… Severek okuduğum bu baş yapıttı okuduğum için ayriyeten çok mutluyum…