Bütün saadetler mümkündür...
Bahtsızların biraz gülümsemesi...
Körlerin gün görmesi,
Mümkündür bütün mucizeler...
Ana, baba, evlât, bütün kaybolanlar...
Ebedî bir sabahta buluşmamız bir daha.
Günaydın mutlu bir pazar sabahından....
Bütün saadetler mümkündür...
Şu kapının açılması,
İçeri girivermen,
Bahar, kuşlar, gündüz.
Ve bütün dünya
Bir an içinde gürültüsüz.
(Ziya Osman Saba)
Ziya Osman Sabay'ı Bütün Saadetler Mümkündür filmi ile tanımıştım. Ve yazara bir hayranlık beslemeye başlamıştım. Kütüphanede ne okuyacağıma bakındığımda raflar arasından gözüme Saba'yı kestirdim ve aldım. Aslında hepimiz Saba'yı tanıdığımızı sanırız, az çok. Ta ki kitaba başlayana kadar. Yazar 7 meşalecilerin en genç üyesidir. Şu an yazar ile daha yakınız ilk önce bizi acıklı bir hikaye karşılar. Yazar daha ilk hikayeden de anlaşılacağı gibi bizi üzgün dünyanın mutlu tarafına çekmiştir..
Kitap ilk hikayeden alıyor ismini Mesut insanlar fotoğrafhanesi ;
Baş karakterimiz fotoğrafhanelerden birine girmesiyle hikaye başlar. Ama sonuç hüsrandır. Çünkü onun ne fotoğraf çekilebilecek ne de gönderebileceği biri yoktur. Daha sonra girmeye karar verir ve şöyle der ben de Mesudum benim de resmimi çekebilirsinizn. Fotoğrafçı da itiraz edemez sizin kimseniz yok, fotoğrafı ne yapacaksınız diyemez...
Kitap böyle böyle hikayelerle devam eder yazarın hayatındaki hikayeleri okuyunca ne kadar da masummuş bu çocukluk dedim .Hikayeyi keşke her şeyi ile aktarabilsem ama mümkün değil. Saba'yı anlamak için çok güzel bir kitap okuyun okutun. Vesselam...
*Burada her şey herkes bir birine gülümsüyor... hem acıklı ve hem ümit dolu sayfalar arasında kaybolmamak mümkün değil. Berketli okumalar dilerim.