224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Yarım kalmış bir hikayenin,Yarım kalmış cümlesiyim." Selam Arkadaşlar; Bugün sizlere etkisinden kolayca çıkamayacağım bir kitap önerisiyle geldim.Ve hemen konuya geçmek istiyorum. İyi eğitim almış,kitap aşığı ve aynı zamanda sahaflık yapan Müşfik Baba kitaplarıyla vakit geçirmeyi ve içlerinde yaşanmışlıklar olduğunu bilip onlarla
Tripoliçe'nin Külleri
Tripoliçe'nin KülleriGüven Kemerkaya · Çınaraltı Yayınları · 037 okunma
Hicretin on sekizinci yılında insanlar büyük bir açlık, susuzluk ve kıtlık musibetiyle karşı karşıya geldiler. Bu yıla "Remâde Yılı" adı verilir. Bu ad, esen rüzgârların kül gibi bir toprağı önüne katıp savurması sebebiyle verilmişti. Açlık o derece ilerledi ki vahşi hayvanlar gelip insanlara sığınıyordu. Koyun kesen bir kimse, içindeki irin ve kokuların pisliğinden tiksinip bırakmak zorunda kalıyordu. Amevâs'ta görülen veba salgını da bu yıl ortaya çıkmıştı. Yine Ebû Ubeyde'nin, aralarında Dirâr ile Ebû Cendel'in de bulunduğu Müslümanlardan bir grup kişinin içki içtiklerinden söz eden mektubu da Hz. Ömer'e bu yıl gelmişti. Ebû Ubeyde mektubunda şöyle diyordu: "Biz bunlara sorduğumuzda tövbe ettiler ve: "Bize seçim serbestliği verildi, biz de seçimde bulunduk" diye cevap verdiler. Daha sonra Ebû Ubeyde: "Siz bunu menetmiyor musunuz? diye sordu ve kesin bir ifade kullanmadı. Hz. Ömer kendisine şunları yazdı: "Biz bunu methediyoruz. Siz de ondan vazgeçiniz" Daha sonra Hz. Ebû Ubeyde'ye şunları emretti: "Onları herkesin önünde çağır ve kendilerine şarabın helâl mi, haram mı olduğunu sor. Eğer "haramdır" diyecek olurlarsa seksener sopa vur. Eğer "helaldir" derlerse o takdirde boyunlarını uçur." Bunun üzerine Ebû Ubeyde onlara şarabın helâl mi, haram mı olduğunu sorunca, haram olduğu cevabını verdiler. Bunun üzerine Ebû Ubeyde onlara sopa vurdu. Kendileri de işledikleri bu suçtan dolayı pişman oldular. Hz. Ömer: "Ey Şam halkı! Sizin başınıza büyük bir musibet gelecektir" demiş ve "Remâde Yılı" musibeti ortaya çıkmıştı.
Sayfa 487 - ravza yayınları - 2 ciltKitabı okuyor
Reklam
Aç olmak mı, Açlık korkusu taşımak mı?
Açlığın iki türü vardır. Açı bir ekmekle doyurursun. Ancak aç gözlüyü dünyanın bütün fırınları doyurmaz. Büyük açlar yüzünden Dünya'da küçük açlık var. Aç gözlülerin istiflediklerinden gerçekten karnı aç olanlara verilseydi onlar doyardı da onlardan da hiçbir şey eksilmezdi.
139 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Ramazan bir diriliştir hem ruhumuzun hem bedenimizin.
26 Mart 2024 Salı...Kitabın son bölümünde yazar hayatındaki yerleri yazmış belki benim geçtiğim Ulus sokaklarından, Hamamönünden bir Sezai Karakoç geçmiş böyle düşününce daha anlamlı geldi bana Ankara.Tatlı oruç hatıralarını dinlerken içiniz mest oluyor topladıkları üzüm taneleri ile topun atıldığı yerde durup vakit girince yiye yiye eve gelmek
Samanyolunda Ziyafet
Samanyolunda ZiyafetSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20233,092 okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Akıl bilgidir, kalpse bilgelik...
Bana okumayı sevdiren yazar İskender Pala. Bazıları için ağır bir dili vardır belki ama ben onunla sevdim kitapları. Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk adlı kitabı benim için milat oldu. Soluksuz okudum tüm kitaplarını. Onunla divan edebiyatını da sevdim tarihi de. Her kitabında farklı diyarlara, farklı zamanlara yolculuk yaptım. Ama bu
A-71
A-71İskender Pala · Kapı Yayınları · 20221,839 okunma
69 syf.
·
Puan vermedi
Bir trapez sanatçısı -çok iyi bilinir ki; çalışmaları büyük varyete tiyatrolarına ait kubbelerin yükseklerinde yapılan bu sanat, insanoğlu tarafından en zor kazanılan sanatlardandır- trapeze her çıkışında aynı cesareti gösterebilmek için, önce mükemmellik adına bir çaba, sonraları ise zorba bir alışkanlık olarak, hayatını bütün gün ve gece boyunca trapez üzerinde kalabilecek şekilde düzenlemişti. Zaten son derece ikincil olan bütün ihtiyaçları da onu aşağıdan seyrederek nöbetleşe çalışan ve gerekli olan her şeyi yukarıya gönderip almak için yapılmış özel bir kutu kullanan yardımcılar tarafından karşılanırdı.
Açlık Sanatçısı
Açlık SanatçısıFranz Kafka · Altıkırkbeş Basın Yayın · 20005,9bin okunma
Reklam
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla
Beled Sûresi / 1.Ayet Elbet bu şehre (Kutsal Mekke’ye) yemin ederim ki! Beled Sûresi / 2.Ayet Sen bu şehirde oturacaksın. Bu âyetle Mekke’nin ileride İslâm şehri olacağının müjdesi verilmektedir. Beled Sûresi / 3.Ayet Babaya ve oğluna yemin ederim ki! Hz. İbrahim ile Hz. İsmail’e. Bazı müfessirler ise bundan Hz. Âdem ve onun sâlih neslinin
Sinsiliğin, çıkarın, acının, açlığın, acımasızlığın, korkaklığın, bencilliğin, açgözlülüğün, kalleşliğin, sömürünün... kolgezdiği bir dünyada her gün binlerce bebek doğmakta. Şefkate, merhamete, doymaya muhtaç; çıkarsız, dürüst bir titreyiş taşıyan çocuklar. Ve onların büyük kesimini açlık beklemektedir; kalleşlikler, acılar, sömürü... Ve içlerinden bazıları düşünmeye başlar. Düşünür ve düşündükçe yiğitlenir, korkusuzlanır, bilinçlenir... Eğilir halkının acılarına. Umut verir.
Gerçek Allah dostlarını şarlatanlardan ayıran en büyük kıstaslardan biri dünyaya ne kadar meyledip ne kadar dünyalıklarının olduğudur. Tüm serveti sırtında taşıyabileceğinden fazlası olmayan Allah dostlarının şefaatine nail eylesin. Şimdi 'müslüman fakir mi olsun, bık bık' diyen tayfa dolu her yer. Yok abicim fakir olmasınlar. Yaşadıkları coğrafyanın en zenginleri olup islam uğruna servet harcayıp açlık çeken ashabı örnek alsınlar. Ömrü fetihlerde geçip ganimetlerden kendisine düşen sadece develerin sayısı binlerce olan komutanın geriye atını ve silahlarını bıraktığı ashabı görsünler. Ahirete üzerinde dünyalık mal ve mülkle gitmeme gayretinde olan sevgilinin dostlarına baksınlar. Hz. Ömer'in idare ettiği toprakları ve yönettiği devleti bir düşünün, atadığı valilerin hükmettikleri parayı ve maddi gücü, sonra da o zengin müslümanların nasıl hayat yaşayıp geriye kendi namlarına ne bıraktıklarını.
Astronotunuz

Astronotunuz

@seyahatikalbiye
·
23 Mart 11:50
23 MART 1960
Tüm dünyasının küçücük bir sepete sığdıran ve ömrünü Kur'an'a hizmete ve Müslümanların selametine harcayan Üstad'ımız
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
hz. vefatının sene-yi devriyesinde Rahmet, minnet ve özlemle.. Runun şad olsun Üstad'ım. Mevla seni Habib-i Zişan'ına komşu eylesin, amin.
224 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
10/10️ Merhabalarr Şimdi sizlere ikinci kez okuduğum Yerek yakın yıldızlara uzak kitabının yorumuyla geldim. İkinci kez okudum çünkü canım yazarım Emine Tavuz'un imzasına katılacağım. Ben okuyalı biraz olmuştu bu yüzden imza tarihi gelmeden bir kere daha okumak istedim. Şimdi yorumuma geçelim. Kitapta aynı gün metroya binen 14 gencimiz var. Her birinin her zaman ki gibi bindikleri bu metroda işler her zaman ki gibi gitmiyor. Bu gençlerimiz son durağa gidecekleri için metroda son olarak bunlar kalıyor ve olanlar oluyor. Büyük bir gürültüyle sarsılan metro ve yıkılan istasyonun sonunda mahsur kalan bu gençlerimizin yaşadıklarını konu edinen bir kitap. Kitabın arkasinda da yazıyor ama spoiler olabilir bu gençlerimizin her biri açlık, susuzluk, özlem ve kedere dayanamayarak ölmeye başlıyor. Artık kalanını da kitapta siz okuyun zaten kısa bir kitap ama kısa diye aldanmayın. Emineciğim 218 sayfacıkta katliam yapmış. Kitap gerçekten çok güzeldi(sonu dışında...) Ben kesinlikle tavsiye ediyorum. Tek oturuşta bile bitebilecek bir kitap. Sıkılmadan okursunuz. Okuyun okutturun
Yere Yakın Yıldızlara Uzak
Yere Yakın Yıldızlara UzakEmine Tavuz · Epsilon Yayınevi · 201910,8bin okunma
Reklam
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar. Acı dolu, mide bulandırıcı, hassas kalpleri cehennemin bile cennet olduğuna ikna edecek yaşamlarla dolu bir eseri geride bıraktık. Jack London okuma serimizin de sonlarına yaklaşıyoruz. Yaşanmış hayata dair bir anı olarak nitelendirebileceğimiz bu eser aslında çok önemli noktalara parmak basıyor. Biz de bu noktaları elden
Uçurum İnsanları
Uçurum İnsanlarıJack London · Alfa Yayınevi · 20203,496 okunma
gelişin sen olsun senin her şey esirgesin seni çünkü açlık çoğunluktadır ve ezecektir gücüyle dünyayı
Sayfa 465 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Modern Kölelik!
Dikkate alacağımız şey sanayinin yerleşik haliyse, en azından bana göre, modern toplumun köleliği ya sa serfliği pek aşamadığını söylemek yeterlidir. Servetin gerçek üreticilerinin yüzde doksanı evim diyebilecekleri kalıcı bir konuttan yoksundurlar. Ne bir parça toprakları ne de kendilerine ait bir odaları bulunur. Küçük bir at arabasına sığan eski mobilyalardan gayrı hiçbir değerli eşyaları yoktur. Alacaklarına emin olamadıkları, hayatta kalmalarına zar zor yeten haftalık ücretleri vardır. Çoğu, köpek bağlasan durmayacak evlerde kalır. Öylesine yokluğun kıyısında yaşarlar ki bir ay işleri kötü gitse, hastalansalar, ya da beklenmedik bir kayba uğrasalar açlık ve muhtaçlıkla yüz yüze gelirler. Ama şehir ve kırlardaki ortalama işçilerin bu normal vaziyetinin de altında, yokluk içinde yaşayan bir sürü dışlanmış insan vardır. Sanayi ordusunu geriden takip eden, iç kaldırıcı perişanlık içindeki bu insanlar, toplam işçi sınıfı nüfusunun en az onda birini oluşturur. Modern toplumun yerleşik düzeni böyle olacaksa, medeniyetin insanlığın büyük çoğunluğuna lanet getireceğini söylemeliyiz.
Sayfa 139Kitabı okudu
Türkiye
Türkiye son zamanlarda (güney Kürdistan) kuzey ırakta bir savaş yapmayı planlıyor. Bana göre bu savaş büyük bir yıkımla son bulacak. Türkiye son kozunu oynayacak. Bunu abd ye başkaldıran saddam olarak yorumlayabiliriz. Bu olayın gerçekleşmesi demek. Savaşın başlangıcıyla Türkiye de neler olacak sıralayalım. Ekonomi daha da kötüleşecek. Açlık daha Çetin hale gelecek. İç karışıklıklar daha çok artacak. Diğer seçimlerdeki savaş naraları gibi hükümete oy kazandırmayacak. Ve en önemlisi de pkk bu savaştan galip çıkacak. Olan yine halka olacak. Ancak bu seferki ne şimdikine ne de geçmişe benzeyecek.. halk isyana kalkışacak.. bilirsiniz aç kalan halk bir süre idare eder.. Sonra kimse vatan millet düşünmez. Çünkü aç karın düşünmeyi etkiler.
331 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Körlük
Adı bilinmeyen bir ülkenin adı bilinmeyen bir kentinde arabasının direksiyonunda trafik ışığının yeşile dönmesini bekleyen bir adam ansızın kör olur,ancak karanlığa değil bembeyaz bir boşluğa gömülür ve sonrasında yaşanan ve herkese bulaşan körlük hastalığının ortaya çıkmasıyla bir grup insanın karantinaya alınmasının ardından yaşanan sefalet , açlık,hayatta kalma mücadelesi adına birbirini öldürme ve büyük bir açlık direnişin başgöstermesiyle ele alınan beyaz körlük karşısında hükümetin yavaş,yavaş çöküşü anlatılırken, insanlığın kendi çabasıyla hayatta tutunma direnişi( etkilendim bölümlerden biri , sanırsam ne olursa olsun gerçek hayatta böyle savaşçı olmak gerekiyordu)@josé saramago körlük adı romanında akıcı bir dille ele aldığı kitabında merak uyandıran 'körlük'kitabi okuyan herkesi etkileyip , düşündüren büyük bir akıcılık la okunulacak muhteşem nadir kirtaplardan biri@josésaramago'nun büyük bir özveriyle hayatın içindeki kaosu tüm çıplaklığıyla ele almış,"Bakabiliyorsan, gör.Görebiliyorsan ,fark et.
José Saramago
José Saramago
sosyoloji,psikoloji alanında yabancılarla yarışmak zor oluyor ülkede...
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022102,6bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.