Ne bileyim... hiç böyle şeyler bilmedim. Tanımadım... ama hep özledim nasılsa. İnsan bilmediği şeyi nasıl özler diyeceksin... ama şurada, yüreğimde ya da içimde bir yerlerde duydum hep o özlemi." Bunu söylerken, elini yüreğine koydu. "Sen hiç açlık duydun mu? Hani ölecekmiş gibi bir açlık? İşte, ben hep duydum böyle büyük bir açlık.