“Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!” Virginia Woolf
SUS
OTUR
DİNLE
GEZME
GİYME
1. Schopenhauer - Say yayınları dizisi
2. Schopenhauer - İsteme ve Tasarım olarak dünya
3. Schopenhauer - Aşkın metafiziği
4. Rudiger Safranski - Felsefenin yaban yılları( Schopenhauer biyografisi)
5. Nietzsche - Böyle buyurdu zerdüşt
6, Nietzsche - Putların Alacakaranlığında
7. Nietzsche - İyinin ve kötünün ötesinde
8. Nietzsche - Ecce
"Onu sevmek, nefes almak gibidir. Gel de nefes almaktan vazgeç şimdi" demiş Mevlana. Sevmek, şansın yoksa yaşarken ruhen ölmeyi göze almaktır.
Stefan Zweig' in Satranç kitabını okudum ve beğenmişle beğenmemiş arasında kaldım. Yalnız iyi olan bir tarafı var bu yazarın; olay örgüsü kuvvetli ve okurken film izliyormuşçasına bir his
Yine saçma sapan bir zihinle hayatını idame ettiren bir adam daha.Bu günde fazlasıyla utandık.Çünkü dediğim gibi bu zihinler bitmez.Bitmeyecek.Umutsuzluk insanların yaşam biçimi oldu.Metroya binince insanların jest ve mimiklerine bakıyorum.Son 3 senedir yaklaşık mutlu insanların sayısı kendi basit analizime göre azalmaya başladı.Özellikle
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
YouTube kitap kanalımda Büşra Yılmaz'ı ve Ölüme Fısıldayan Adam kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: ytbe.one/mw9srhkgYL8
Ölmeden önce okunması gereken değil okumadan önce ölünmesi gereken kitaplar serisine "tabii ki de para vermedim yayınevi"nden devam ettiğim bu kitap beni yine aşırı paranormal başkası adına utanma
Hadi itiraf edin!
Hepiniz en az bir defa ölmeyi düşünmüşsünüzdür hayatta.
Kim bilir, belki buna kalkışan, kıyısından dönenler de vardır aranızda!
Geçenlerde bir haber gördüm, "Dünyanın en mutlu ülkesinde intiharlar neden artıyor?" Farklı zaman diliminde ise ülkemize dair bir haber gördüm: "İntihar oranlarında artış %50'lere
Kitabı henüz bitirdim ve bıraktığı etkiyle kaleme, kağıda sarıldım. Bazı kitaplar vardır tam yüreğinize dokunur ve etkisinden kurtulup, gözünüzden kopup bağımsızlığını ilan eden gözyaşlarınıza engel olamazsınız. Bunun gibi kurgu olduğunu unutturup, böyle hisler yaşatan kitapları seviyorum.
George ve Lennie hayatlarını idame ettirmek için,
Ne kitaptın beee…
Söze böyle başlıyorum çünkü bitirdiğim ve onunla beraber bittiğim bir kitaptı Kefen. Günümüz yaralarını ele almakla beraber toplumsal konulara da değinmişti yazarlar. Açlık, sefalet, cinsel istismar, yoksulluk, bitmek bilmeyen algılar, leş gibi bakış açıları.
Lübnan’da sokak çocuklarının eziyetiyle başlıyor kitap.