1895...
Osmanlı demiryollarından büyük bir servet elde etmiş olan Baron Hirtch (Hirş) Yahudi idi. ölürken Yahudilere bir yurd kurulması için iki yüz elli milyon frank (on iki buçuk milyon altın lira) vasiyet etmişti. O devirde Doğu Avrupa'da, bilhassa Rusya'da Yahudilere çok zulüm ediliyordu. Baron Hirş bunları kurtarmak için ve toplu
Sayfa 56 - Yeni Çığır Kitabevi.
Teoman Duralı: Rusya ile ilgili her şey tedirgin ediyordu. Ben ortaokula giderken Ankara'daydık. Atatürk Bulvarı üzerinde Sovyet Elçiliği vardı. Büyük Ankara Oteli'nin karşısında. Onun önün den geçmekten korkar, karşı kaldırıma geçerdim.
Harita hayal gücünün ateşleyicisidir. Merak olayına saplanmış milletler vardır. Bu milletlerde harita baş köşeyi tutar. Mesela İspanya'ya gidin, Toledo da, Madrid'de, Salamanka'da sadece harita satan mağazalar var. Bu durumu Almanya ve İngiltere'de de gördüm. Harita dükkanları... Vatikan'ın muazzam bir harita arşivi var. Bizde harita bilgisi yok. Haritaya merak salan ilk ve son adam cennetmekân II. Abdülhamid Han'dı. Zaten çözemediğim sırlardan biri de Sultan Abdülhamid'dir. Nasıl, nereden çıktı, neyin nesidir bu adam, anlayamadım. Kuzey Kutbu'nda bitmiş bir hurma ağacı gibidir. Haritaya, fotoğrafa ve dünyaya merakı olan biri. Kendisi gidemediği için onu bunu gön dermiş, resim çektirmiştir. Kitaba büyük bir merakı var. Öyle ki, muazzam bir kütüphanesi vardı. Yıldız Sarayı'nda bulunan bu kütüphaneyi Allah'tan kütüphaneci, barbarların tasallutundan kurtarır.
Sayfa 37 - Ş. Teoman Duralı "OSMANLI'NIN YIKILMASININ SEBEBİ KAVMİYETÇİLİK MİKROBUNUN BULAŞTIRILMASIDIR"Kitabı okudu
Abdülhamid’i anlamak demek, Peygamber Efendimiz rahatsız olmasın diye Medine-i Münevvere’ye giden tren raylarına keçe sardıracak kadar hürmetkâr, ömrü boyunca abdestsiz imza atmayacak kadar dini bütün bir Padişah’ı anlamak demektir.
Abdülhamid’i anlamak demek, tarihte birçok büyük adam gibi kalabalık içinde yanlızlık demektir.
Sayfa 72Kitabı okudu
Abdülhamid'i anlamak demek, tarihte birçok büyük adam gibi kalabalık içinde yalnızlık demektir.
Abdülhamid "Yıldız İstihbarat Teşkilatı
Abdülhamid "Yıldız İstihbarat Teşkilatını” Alman imparatoru Wilhelm'in İstanbul'u ziyareti sırasında bir Alman polis şefinin tavsiyesi üzerine kurdurmuştur. Hatta Wilhelm'in izniyle Alman istihbarat ajanlarının teknik yardımları da alınmıştır. Daha sonra teşkilatın gelişmesi için Alman makamlardan yeni uzman ajanlar
İngilizler ajanlarıyla çok gizli operasyonlar gerçekleştirdi. Bu gizli görevleri üstlenecek ajanlara anadilleri gibi Arapça öğretiyordu. Onları İslâm dini sahasında da eğitiyordu. Onlar bu amaçla Arap kıyafetine bürünerek, Arapça konuşarak, onlar gibi görünüp bağımsızlıktan söz ederek her şeyden önce kendi çıkarlarını göz önünde tutarak
Topyekûn sahte kahramanlar ve sırmalı cüceler geçidi Tanzimat; ve Rus Çarının vasıflandırdığı Tanzimat tipi: «Hasta Adam!»
Nihayetin nihayeti olarak da, bir devrin «ebed-müddet» sıfatlı devletini, tam
paylaşılacağı anda 33 yıl ayakta tuttuktan sonra tahttan indirilişiyle beraber başlayan ve temelinden çöküşüne şahit olan büyük atabey, Ulu Hakan kinci
Abdülhamid Han...
Abdülhamid Han çok büyük adam da olsa zaaflarını görmeliyiz. O zaafları göremezsek şu iki asırdır yaşadığımız ontolojik felaketi, yıkımı göremeyiz. Sultan Abdülhamid'in en büyük başarısı da başarısızlığıda eğitim alanında karşımıza çıkıyor. Şöyle ki; Sultan Abdülhamid'in açtığı eğitim kurumlarından yetişen birinci kuşak Abdülhamid'i tahttan indirdi, ikinci kuşak Osmanlı'yı tarihten sildi. Bir şekilde yaşanan yok oluş sürecinin alttan alta gelişini gördüler belki bilmiyorum ama Abdülhamid'e karşı İngiliz propagandasının Batılı liberalizm propagandalarının etkisi altında olduklarını söyleyebiliriz. Hürriyet ve İstibdat söylemlerini hatırlayalım burada. Herkes hürriyet şarkıları söylüyor, herkes istibdattan şikayet edip duruyor. Akif'in de diğer münevverlerinin de kesinlikle dışarıdan gelen Avrupalı fikirlerin ve dolayısıyla Avrupalı, batıcı matbuatın etkisi altında kaldıklarını, onların etkisi ile bir şekilde Abdülhamid'i ve Abdülhamid'in çapını, ufkunu göremediklerini de söyleyebiliriz.
Sayfa 148Kitabı okudu
ŞAHİNGDRAY VE TATARLAR
Fatih Sultan Mehmed'e el veren, O'nun Bizans'ı merkezleştirerek kurduğu yeni Dmparatorluk binasının sutunîan arasına giren, Moskof'u haraca bağlayan ve tâ Avcı Sultan Mehmed zamanına kadar sadakatle Osmanlılık tfiBrinde çalışan Kınm girayları ve tatarları, ilk fiyaskoyu Viyana bozgununda yerdiler.
ŞAHİNGDRAY VE TATARLAR
Fatih Sultan Mehmed'e el veren, O'nun Bizans'ı merkezleştirerek kurduğu yeni Dmparatorluk binasının sutunîan arasına giren, Moskof'u haraca bağlayan ve tâ Avcı Sultan Mehmed zamanına kadar sadakatle Osmanlılık tfiBrinde çalışan Kınm girayları ve tatarları, ilk fiyaskoyu Viyana bozgununda yerdiler.
KÜÇÜK - BÜYÜK KAYNARCA
Büyük Bozgunun acısını, arkasından gelecek Birinci Abdülhamîd müstesna, Üçüncü Mustafa'dan daha derin duyan hiç kimse yoktur. Bu asil Padişah, Hilâlin, liyakatsiz ellerde, haçı taşıyan eller tarafından gördüğü hakarete dayanamamış ve kahrından eriyip gitmiştir. Birinci Abdülhamîd de aynı şekilde onu takip edecek...
Bu vakte kadar Avrupa'da bulunmakta olan Prens Sabahaddin İstanbul'a dönmüştü. Kendilerinin ilim ve irfanlarından, hoş sohbetlerinden lezzet alır, bundan dolayı kendileriyle görüşürdüm. Ara sıra kendilerini ziyarete devam ediyordum. Bir gün yine Ortaköy'deki yalısında idim. Arkadaşlardan Kemal Midhat Bey ve diğer üç, beş zât da
NİHAL ATSIZ'IN GÖK SULTAN'I
Tarihî şahsiyetler yalnız yaşadıkları zamanda değil, kendilerinden sonra da isimleri sıkça anılan ve tartışmalara konu olan kişilerdir. Bu anlamda yakın dönem Türk tarihinin kuşkusuz en tartışmalı isimlerinin başını çekenlerden birisi de II. Abdülhamid’dir. II. Abdülhamid’in kendi iktidarı döneminde başlayan ve günümüze dek süren bu tartışmalar
